DOLAR 32,3029 -0.12%
EURO 34,8495 0.08%
ALTIN 2.414,410,89
BITCOIN 2054108-1,42%
İzmir
21°

AÇIK

Özgün Utku

Özgün Utku

27 Mart 2023 Pazartesi

BAYRAM ZİYARETİ

0

BEĞENDİM

ABONE OL

Dört yıl kadar önceydi, bir sabah Gaziemir’den Torbalı dolmuşuna bindim. Torbalı’ya girmek üzereydik; yolcularının bazıları inmiş, yeni yolcular binmiş, ben telefondan sakin sakin haberlere bakıyordum, bir ara gözüm aynaya takıldı. Şoför kocaman kara gözlerini aynadan bana dikmiş bakıyordu. Tanıyor muyum diye biraz da ben ona baktım. Yooo, tanımıyordum. Sadece kendinin bildiği, kimsenin bilmediği bir sırrı açıklamak üzere olan insanlara has gururla iyice gerilmişti. Tabii bendeki merak da artmıştı.

Çok geçmeden: “Abla, dolmuşta şu anda sadece senle ben Türk’üz” dedi. Böyle bir şeyi hiç beklemediğim için dikkatle etrafımdakileri incelemeye başladım.

“Ablacığım, senin yanındaki İran’lı. En arkadakiler Suriyeli. Benim yanımdaki koltukta oturan Irak’lı. Orta sıradakiler Afgan. İkinci sıradaki çocukla babasının renklerinden Türk olmadıklarını görüyorsundur.” Şaşırmak o an hissettiklerimi tanımlamakta çok yetersiz kalır. İzmir’de oturup Torbalı dolmuşlarının yerini bilmeyen, hayatında hiç Torbalı’ya gitmemiş epey insan vardır. Bunca yabancı ne zaman Türkiye’ye gelmiş, İzmir’e kadar ulaşmış, Torbalı’ya dolmuşa binip gidecek kadar ülkeyi-şehri tanımış? İnanılacak gibi değildi. Dolmuştan inip merkeze doğru yürürken aklıma birkaç yıl önce Kemalpaşa’ya yaptığım taziye ziyareti geldi. Ziyaret sırasında bulunduğum odada sadece kadınlar vardı. Derken laf lafı açtı. Uzun boylu, güzelce bir kadın eşinin eve 14 yaşında Suriye’li bir kızı kuma diye getirdiğini, evde hiç huzurunun kalmadığını, artık onları evin içinde birlikte görmeye dayanamadığını anlatıyordu. O günlerde Suriye’den göç başlayalı birkaç yıl olmuştu. Odadaki orta yaşlı hanım aynı durumun kendinin de başında olduğunu, mutlaka dayanmasını öğütlüyordu. Odadakiler orta yaşlı hanıma hak verdiler. Cenaze evinde odamızdan ağlama sesleri yükseliyordu. Ölene mi üzülüyorlar, kendi yaşadıklarına mı ağlıyorlar anlaması zordu. Dinlerken bir tarafım; ‘14 yaşındaki evladını tanımadığı bir ülkede, tanımadığı adama kuma diye vermek nasıl bir çaresizliktir’ diyordu. ‘Peki, çiftçilikle uğraşan, emeğiyle kazanan bu Kemalpaşa’lı kadınlar ne olacak?’ diyordu diğer tarafım.

‘Tam bayram günü bu ne acayip yazı?’ dediğinizi duyar gibiyim. Birkaç gündür Suriye’ye bayramlaşmaya gidenlerin fotoğrafları bu anıları canlandırdı. ‘Bayramlaşmaya gidiliyorsa o ülkede yaşanabilir de artık!’ diye içimdeki tanıdık ses bağırıyordu. Ama bardağı Afganistan’dan gruplar halinde gelen, 20-35 yaş arasındaki erkeklerin fotoğrafları taşırdı. Ülkede savaştan ve Taliban’dan kaçılıyorsa ilk kaçırılması gerekenler; kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olmaz mıydı? Bu taşı sıksa suyunu çıkaracak adamların ülkemizde ne işi var? Sınırdan geçip gelmek bu kadar kolay mıdır? Afganistan’da yıllardır kökten dinci yönetimler var. Bunların kadınlara tavrı nedir; kadınlar onlar için birey mi/var mı, dört eş onlara göre normal mi? Afganistan’da kadınlara yapılanları görüyoruz. Bizim onlarla hiçbir yakınlığımız, ortak noktamız yok, olamaz. Asıl sorun gelen sığınmacılar değil, onları ülkelerinden kaçmaya yönelten politikalar ve politikacılar. Sınırdan böyle ellerini kollarını sallayarak girmelerine göz yumanlar. “Yurtta sulh, dünyada sulh” diye yola çıkmıştık, dış yardım için evlatları herkesin kaçtığı Afganistan’a, yaşamları pahasına, bekçiliğe gönderecek duruma geldik. Ne acı. Peki ne için, kim için şehit olacak askerlerimiz, evlatlarımız? Bayram günü şehit evladınızın mezarını ziyarete hazır mısınız?

Tamam şekerimiz, tatlımız hazır ama ya yarınlar? Suriyelilerle epeydir birlikte yaşıyoruz. Doğum hızlarına hepimiz az çok tanığız. Bunca yabancı bu hızla çoğalırsa ülkemizin demografik yapısı nasıl olur? Bu bayram ziyaretlerinde çocukları her görüşümde, onları nasıl bir geleceğin beklediğini düşüneceğim hep. Yarın öbür gün yaşam tarzlarını bize dayatırlar mı, ya da onlardan Belediye Başkanı milletvekili görmeye hazır, mıyız? Sorular, sorular. Bayram ziyaretlerinde çocukların gözlerinde, gülüşlerinde yanıtlarını arayacağım. Siz yanıtları benden önce bulursanız haberim olsun.

Mutlu, huzurlu bayramlar dilerim. Saygı ve sevgilerimle dostlar.