DOLAR 32,2829 0.12%
EURO 34,7754 -0.09%
ALTIN 2.412,180,14
BITCOIN 2049121-0,46%
İzmir
25°

AÇIK

Özgün Utku

Özgün Utku

27 Mart 2023 Pazartesi

MAAŞINIZI DOLARLA MI ALIYORSUNUZ?

0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bu soruyu okuduğunuzda aklınıza hemen kardeş soru geliyor doğal olarak:

-Her seferinde elli liralık benzin mi alıyorsunuz?

Şimdi yüz yüze olsak bana; “çıkar cep telefonuna bakayım” der misiniz?

Evim mahallenin pazarının kurulduğu sokakta. Salı günü pazardı. Manzara bana iki anıyı hatırlattı:

Aralık 2017’de CHP Seferihisar İlçe Kadın Kolu seçimine gitmiştim. Markette ezilen, çürük, zor satılacak sebze ve meyve ayrı bir yere konur. İhtiyacı olup parası  olmayanlar alabilsin diye. Hayatımda ilk kez o sabah düzgün giyimli, belki emekli birinin işte oradan torbasına meyve sebze koyduğunu görmüştüm. Emekliler eskiden az da olsa düzenli geliri olduğu için orta direk olarak kabul edilirdi. O sabah emeklilerin de açlık sınırının altında yaşadığı gerçeğiyle yüzleştim. O toplantıda kürsüye çıktığımda İzmir Konak’ta, Hatay caddede gördüğüm bu manzarayı anlattım. Şimdi maalesef neredeyse her an yaşıyoruz bunu.

1995 yılıydı sanırım Sovyetler Birliği dağıldığında, Perestroyka’nın ardından  Moskova’ya gitmiştim. Pazar sokağında yaşadığımdan herhalde pazara meraklıyım. Oradaki pazara gittim bir boş anımda. Yerde herkes önüne bir yazgı sermiş. Üstünde örneğin bir çift ayakkabı, bir gömlek, bir tarak. Bu ayakkabının başka rengi var mı?-Yok. Gömleğin bir büyük bedeni?-Yok. Nasıl şaşırmıştım. Döndükten sonra yıllarca o pazar manzarasını düşündüm, anlattım.

İşte geçen Salı günü bu anılara gittim. Giysi pazarına giden sokakta sağlı sollu insanlar, aynı manzara. Önlerinde satmaya çalıştıkları eşyalar belli ikinci el. Giysi bağış kutularından mı çıkarılmış, eşten dosttan toplanıp mı satılıyor anlamak güç.

Bir tarafta iki, üç, beş maaş alanlar; diğer tarafta askıda ekmek alan, atılacak meyve sebzeden bir şeyler bulup karnını doyurmaya çalışanlar. Sizce ülkemizin son yirmi yılda geldiği durumdan kim sorumlu?

Paramız her an dolar karşısında değer kaybediyor. Dolarla maaş almıyorsak bu bizi neden ilgilendirsin ki?

Çiftçinin tarlasını sürdüğü mazot dolarla alınıyor. Tarlaya ekilen ürünün tohumu yurt dışından dolarla alınıyor. Tarladan kaldırılan ürünü hale, markete, pazara getiren aracın kullandığı benzin dolarla alınıyor. Hasta olduğumuzda kullandığımız ilaçlar dolar üstünden alınıyor. Evlerimizde, fabrikalarda kullanılan doğal gaz dolarla. Geçilmeyen köprülere, kullanılmayan havaalanlarına verilen garantiler dolarla…

Doların artacağını önceden bilen varsa büyük miktarda dolar alır mı? Bir de fısıltı gazetesi var. Ünlü beş müteahhidin ve yandaşların böyle yaptığı söyleniyor. Doların ani iniş çıkışları öncesindeki büyük miktarda yapılan döviz alım satımlarını inceleyerek yanıtı bulmak, istenirse, saniyelerimizi alır. Bunun için ekonominin kitabını yazmaya gerek yok.

Gençlerin politikayla ilgilenmediğini, çoğunun oy kullanmayı bile düşünmediğini söyleyen araştırmalar var. Gençler sivil toplum kuruluşlarında görev almayı daha doğru buluyorlarmış. Yasaları sivil toplum kuruluşları yapmıyor. Örneğin şeker fabrikalarının, tank palet fabrikasının, Türk Telekom’un özelleştirilip özelleştirilmeyeceğine karar verme yetkisi sivil toplum kuruluşlarında mı? Devletin kaynaklarıyla millet bahçeleri mi; fabrikalar, yurtlar mı yapılacağına siyaset karar veriyor. Kalıcı yaz saatini değiştirme yetkisi keşke bir sivil toplum kuruluşunda olsaydı. Ya da Milli Eğitim’in TÜGVA ile mi Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile mi protokol yapacağına karar verme yetkisi.  Bu nedenle ülkenin geleceği olan gençlerin, yanlış bulduğu kararlar, tercihleri değiştirmek için sandık başına gitmesi çok ama çok önemli. Bu ülke yanmış yıkılmış durumdan, özenilen duruma 10 yılda geldi. Bu gün bile gururla söylediğimiz 10. Yıl Marşı’yla kıvancımızı dünyayla paylaştık.

Umudumuz gelen günde gençler. Yeter ki siz geleceğinizi ve doğrularınızı savunmak için sandık başına gidin.