DOLAR 32,2731 0.02%
EURO 34,7620 -0.13%
ALTIN 2.413,600,20
BITCOIN 2057566-0,71%
İzmir
25°

AÇIK

Özgün Utku

Özgün Utku

27 Mart 2023 Pazartesi

SİZ HİÇ DENİZ YILDIZI GÖRDÜNÜZ MÜ?

0

BEĞENDİM

ABONE OL

Adamın biri deniz kenarında yürüyüşe çıkar. Sahilin boydan boya deniz yıldızları ile dolu olduğunu görür. Uzakta bir adam kan ter içinde oradan oraya koşmaktadır. Yanına yaklaşır, “ne yapıyorsunuz?” diye sorar. Adam:”deniz yıldızlarını suya kavuşturuyorum.” der. “Ama, ama milyonlarca var. Bir tanesi için böylesine ter döküp koşuşturmak niye. Ne fark eder?” Adam koşarak bir Deniz Yıldızına yaklaşır. Onu büyük bir özenle avuçlarına alır. Koşturarak, incitmeden denize götürür. Usulca denize bırakır. “Bak, bunun için fark etti. Artık suya kavuştu” der. Corona salgını patlamıştı. Tıp dünyası, bilim dünyası “Ne yapabiliriz?” arayışındaydı. Nasıl baş edileceği bilinmeyen, tanınmayan hastalık aramızda kol geziyordu.  Adımızda ‘Köy Enstitüleri’ni taşıyoruz. Bu nedenle bir sorunla karşılaştığımızda çözümü bıkmadan, yılmadan aramalıyız. Hastalık kapımıza dayanmışken eğitim alanında neyi nasıl yapabiliriz diyorduk.

Eylül ayı başlarında Facebook’dan Ağrı Patnos Süphandağı Anadolu Lisesi’nde görev yapan bir öğretmenden  mesaj aldım. Çok başarılı bir öğrencisine, Corona nedeniyle EBA üstünden eğitime geçildiğinden beri hiç ulaşamadıklarını, çocuğu kaybettiklerini yazmıştı. Bu çocuğu yeniden kazanmak için dizüstü bilgisayar istiyordu. Yazdığı telefon numarasından arayıp kendisiyle görüştüm. Atanın aydınlık, öğrencisi için çırpınan, çabalayan öğretmeniydi. Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği İzmir Şubesinin ya da herhangi bir şubesinin bildiğim kadarıyla böyle bir şey yapmadığını, Yönetim kurulunda konuyu değerlendireceğimizi, elimden geleni yapacağımı belirttim. O andan sonra arayış başladı. Aradık, aradık, epey zaman sonra adının açıklanmasını istemeyen bir dost Kasım ayında büro taşıyacağını, bir dizüstü bilgisayarın boşa çıkacağını söyledi. Mutlulukla “Bekleriz” dedi öğretmenimiz. Bu arada Yönetim Kurulu’muzda  kendi aramızda para toplayıp bir tablet alalım, bir deniz yıldızını suya kavuşturalım dedik. Zaman ilerledikçe corona aileler arasındaki gelir uçurumunu ve evlerdeki geçim şartlarını bir tokat gibi yüzümüze vuruyordu. İzmir’in göbeğinde televizyonu, interneti, bilgisayarı olmadığı için EBA’ya bağlanamayan, eğitimden kopan çocuklar var. Bu çocukların öğretmenleri, aileleri, komşuları bize yardım istemiyle ulaştı, ulaşıyor. Yönetim Kurulumuzun alıp hediye ettiği ilk tableti 21 Ekim günü Çiğli Mehmet Ali Lahur Ticaret ve Meslek Lisesi öğrencisi bir evladımıza verdik. O heyecanı, mutluluğu anlatmak çok zor. Sevinçten gece hiç uyuyamadım. Teslime şube yönetim kurulu sekreteri Melahat Yıldırım ile gittik. Çocuğa tableti verdik, müdür yardımcısından teşekkür belgemizi aldık, okuldaki diğer müdür yardımcıları ile tanışıp okulu gezdik. Çıktık. Çocuk okulun kapısının önündeydi, ayrılamamıştı. O gözlerindeki sevgi, minnet, hayranlık nasıl anlatılır… Öğretmeniyle birlikte bir yere oturduk, çay-kahve içtik, sohbet ettik. Öyle mutlu, huzurluyduk ki ne çocuk bizden ayrılabiliyordu, ne biz çocuktan. Epey sonra zamanın ayırdına vardık ve ayrıldık. 
Tablet teslim fotoğraflarını çok yerde paylaştık. Birileri görür de belki tablet hediye etmek ister umuduyla. Umudumuz gerçekleşti. CHP Ankara milletvekili Yıldırım Kaya aradı ve kendisinin de bir öğrenciye tablet hediye etmek istediğini söyledi. Dünyalar bizim olmuştu. Heyecandan, mutluluktan hiç uyuyamayarak geçen 11 Kasım gecesi, onun gönderdiği tableti; 12 Kasım günü, şube başkan yardımcısı Ömer Deniz Özdemir ile birlikte, Bornova Atatürk Mahallesi Zehra Hocahanım İlköğretim Okulu’na götürdük. Çocuğun ağabeylerinden biri o günlerde Corona olduğu için tüm aile karantinadaydı. Tableti bize “bu evlada dokunun” çığlığıyla ulaşan komşusuna teslim ettik. Müdürden teşekkür belgemizi aldık.

Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi: “Eğitimde feda edilecek tek fert yoktur.” Bu heyecan ve arzuyla ‘yeni bir deniz yıldızına, yeni bir hayata dokunmak mümkün olabilir mi?’ çabasına girdik. Üçüncü tablet için 3. bağışçıyı bulduk. O ne gurur, o nasıl mutluluktu… Tablet teslimi için 25 Kasım’a okuldan randevu aldık. Zamanın hiç geçmediği, sabahın olmadığı, uyunamayan 24 Kasım gecesi. Sabah Bornova Evrenosoğlu Ortaokulu'na gidiş. Tablet isteyen okulun müdürü Eğitim-İş 2 Nolu Şube Denetleme Kurulu üyesi olduğu için Eğtim İş 2 Nolu Şube Yönetimi eşlik etti. Evladımız, babası ve öğretmeniyle müdür beyin odasında tanıştık. Laf lafı açtı, hekim olmak istiyormuş. Ona tableti hediye eden, ismini vermek istemeyen bağışçının da bir hekim olduğunu duyunca, havaya sıcacık bir şey geldi oturdu sanki. Eylül ayından beri beklediğimiz gün geldi. Dostumuz bürosunu taşıdı. Bir gün telefon edip dizüstü bilgisayarın hazır olduğunu, alabileceğimizi söyledi. Bizi bu  yola ilk çıkaran, tüm süreci başlatan dizüstü bilgisayara sonunda kavuştuk. Ağrı Patnos Süphandağı Anadolu Lisesi öğretmeni, müdürü arandı. Çok çok uzun zamandır onlar da bu haberi bekliyorlardı. Dizüstü bilgisayarı kargoya verdik.  8 Aralık 2020 günü teşekkür belgemiz APS ile Şubemize ulaştı. Bizim tablet teslim fotoğraflarını gören bir teyzemiz kızlarını aramış, tarladan kaldırdığı mahsulden eline geçen paranın bir kısmıyla tablet alıp bir evlada onun adına teslim etmemizi istemiş. “Seve seve” dedik. Onun hediyesini Menderes Tekeli Köyü Şehit Er İbrahim Kocagöbek Ortaokulu öğrencisi bir evladımıza  31 Mart günü verdik. Tarladan kalkan ürün tarlaların içindeki bir okulda okuyan öğrenciye umut oluyor. Hayatın ilginç bir dengesi var. 2020 yılı aralık ayı başlarında Ege Üniversitesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Fakültesi'nden bir öğrenci için bilgisayar talebi geldi. Çocukken en büyük hayalinin astronot olmak olduğundan mı, yoksa günümüzde iş bulma kaygısı bu kadar yüksekken hayallerini kovalayan bu genci çok ama çok takdir etmemden mi bilemiyorum neredeyse bana ‘merhaba’ diyene “bilgisayar arıyoruz, ne yapabiliriz?” diye sorar oldum. Kaç kişiye telefon ettim, kaç kişiyle konuyu görüştüm bilmiyorum. Günler geçiyor hiçbir olumlu yanıt gelmiyordu. Aylar aylar sonra yeni taşındığımız eve arkadaşlar ‘Güle güle oturuna’ geldiler. Benim muhabbet belli, bu bilgisayar. Kardeşimin arkadaşı Necla Kaçakoğlu “Özgün abla bizim büroda bir bilgisayar boşa çıktı, o olur mu?” dedi. Eşini aradı, ben üniversiteden bize ulaşan hocayı, hoca öğrencisini aradı. 21 Nisan günü öğretmenin odasında buluştuk. Çocuğun, o gencecik yaşında, saçlarındaki aklar neler neler anlatıyordu. Heyecandan biraz tutuk konuşuyordu. İçimizi görmek ister gibi, öyle dikkatle inceliyordu bizi.  Sohbet ettik. Necla bilgisayarı ve çocuğu evine kadar götürdü. Bir yıl içinde bu kadar evladın hayatına dokunabildik. Gönül daha çok çocuğa ulaşabilmeyi, daha çok Deniz Yıldızını bilgiye kavuşturmayı diliyor. Bu çalışmamız sürecek. Katkı koymak isteyen dostların desteğini bekleriz.

Sahi siz hiç Deniz Yıldızı gördünüz mü?

Özgün Utku-Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği İzmir Şube Başkanı -(CHP İzmir İl Kadın Kolları eski Başkanı)