DOLAR 32,3400 -0.07%
EURO 34,8790 0.06%
ALTIN 2.392,77-0,15
BITCOIN 20658030,01%
İzmir
21°

PARÇALI AZ BULUTLU

Yaşar AKSOY

Yaşar AKSOY

12 Mayıs 2021 Çarşamba

KİTABIN KİTAPLIĞI

0

BEĞENDİM

ABONE OL

Herkesin vazgeçemediği kitapları vardır.

Özdemir İnce döne döne okuduğu demirbaş kitapları­nın en önemlilerini şöyle sıraladı (6.3.2011, Hürriyet):

Siyasetname (Nizamülmülk), Bir Zamanlar İstanbul (Ba­lıkhane Nazırı Ali Rıza Bey), Kabusname (İlyasoğlu Mercimek Ahmed), Ziyafet Sofraları (Gelibolulu Mustafa Ali), Seyahat­name (İbn Fadlan “Bedir Yayınevi – Bu kitap İstiklal Yayınevi tarafından daha önce “Bin Yıl Önce Türk­ler ve Ötekiler” adıyla da yayınlanmıştır)

Kitabın yerine hiçbir şey geçemez..

Roma İmparatorluğu’nda vaktiyle İtellius isimli çok zen­gin bir tüccar varmış.. Her akşam sofrasında impara­torluğun en seçkin insanları bulunurmuş. İtellius, cahil bir adammış, kitap okumayı ve konuları aklında tutmayı hiç beceremiyor­muş. Bunun üzerine bir Canlı Kütüphane kur­maya karar ver­miş.  100 tane kölesini kenara çekmiş ve her birinin bir kitabı ezberlemesini emretmiş. Kimi köle İlyada’yı, kimi ünlü antik çağ filozoflarının kitaplarını ez­berlemeye başlamış.

Sonunda İtellius, akşamları sofrasına topladığı aristok­ratlara ve zenginlere caka satıyor, kölelerinin ağzından ki­tap­ları meze diye sunuyormuş. Birgün yine sofrasında, kölebaşına, İlyada’nın okunmasını emretmiş.

Kölebaşı, ıkına sıkına yanıtlamış:

“-Kusur kalmayın efendimiz, İlyada dün gece sizlere ömür!..”

Kitabın yerine hiçbir şey geçemez..

Benim “kitabı anlatan kitaplarımın” yerine de hiçbir şey ge­çemez..

Yani yalnızca kitap konusunu anlatan kitaplarım var­dır ve bunlar bir kitaplık oluştururlar ve en önemli biriki­mimi sağlarlar.. Nedir bunlar?..

Şöyle ki:

1-“Kitabın Evrimi”. Orhan Öcal.. Favorimiz bu kitaptır ar­tık..
2-“Müteferrika Dergileri”. 4 ayda bir çıkan bu Kitabiyat der­gisine bayılırım. Ne güzel yayınlardı. Sa­hibi ve So­rumlu Yazı Müdürü İ.Lütfü Seymen’e te­şekkür.
3-“Kitapla İlgili Özlü Sözler”.. Çiğdem Mercangil’in yaz­dığı ve 1963’te Ankara’da basılan bu eserde 230 özlü kitap sözü açıklanıyor. Haydi kitabın sayfalarını çe­virelim ve Haldun Taner’in özlü sözünü dinleyelim: “Yüzyılımızın en kuvvetli silahı artık ne tank, ne tüfek, ne makinalı tüfek, ne siyasi iktidar, ne sermayedir. Bütün bunların sindiremediği, sindiremeyeceği, tersine onların hepsini birden sindiren ki­taptır”.
4-“Türk Kitap Tarihi”.. Sevgili dostumuz Alpay Kabaca-lı’ nın hazırladığı bu kitap 1969 yılında Cem Yayınevi tara­fından basılmıştır. En başarılı kaynak kitaptır.
5-“Can Çekişen Kitap”.. Rahmetli Demirtaş Ceyhun dostu­muzun bu kitabı, yazar, yayıncı, kitap, kitapçı kavram­ları üzerine denemeleri kapsar. Cem Yayı­ne-vi’nce 1985’te yayınlandı.
6-“Okumak, Yazmak ve Yaşamak Üzerine”..
7-Schopenhauer’in bu eseri Şule Yayınları tarafından 2005’te basıldı. Ki­taptan bir cümle alıyorum: “Bir kü­tüphane çok geniş ola­bilir; fakat eğer düzensiz ise küçük ama derli toplu bir kütüp­hane kadar kullanışlı ve yararlı değildir. Benzer şekilde, bir insan çok büyük bir bilgi yığı­nına sahip olabilir, fakat kendi kendisine üzerinde düşüne­rek bu bilgiyi gerektiği gibi işle­memişse, tam olarak üze­rinde düşünülmüş çok daha küçük bir bilgi miktarından daha kıymetsizdir.”
8-“Kitap”.. Necip Asım Yazıksız’ın 1893’te İstan­bul’da bası­lan bu ilginç eseri, 1993’te yeniden tıpkı ba­sım ola­rak İletişim tarafından basıldı. Ünlü Türkolog ve dilbi­limci Necip Asım, bu eserinde kitap, yazı, al­fabe, harf, kağıt, rakam, kalem, kurşun kalem, kütüp­hane, tercüme ve mühür üzerine derli toplu bilgiler ver­mekte.
9-“Kitap Üzerine Anatomi Dersleri (Kalemşörlere ve Hayalpe­restlere Dair)”.. Yapı Kredi Bankası Yayınla­rınca basılan bu eser Salı Toplantıları’nın zabıtlarını içermekte. 1993 yılında basılan eserde, seçkin ente­llektüelle-rimizin kitap üzerine aforizmalarını okuyo­ruz. Enis Batur, Hulki Aktunç, Fahri Aral, Seyfettin Gürsel, Mario Levi, Mete Tuncay, Ahmet Oktay, Gü­ven Turan, Atilla Birkiye, Ünsal Oskay, Ahmet Ce­mal, Mehmet Ali Kılıçbay, Tomris Uyar, söyleşilerde boy gösteriyorlar..
10-“Yazı Odasında Yolculuklar”.. Paul Auster’in bu ilginç ki­tabı Can Yayınlarınca 2007’de basıldı. Bir ya­tak, bir yazı masası ve bir iskemle. Tek kapı, tek pen­cereli oda. Yaşlı bir adam, bu odada belleğini yitirmiş ola­rak uyanır. Kim olduğunu bilmez ve sürekli izleni­yordur. Gizemli metin akar gider..
“Odamda Seyahat”.. 1941’de İstanbul Maarif Matba­ası’nda basılan bu eseri Xavier De Maistre yaz­mış. Genç bir adam düello neticesinde 42 gündür ha­piste­dir ve kaleme sarılır. 1794’te Paris’te basılan eser, ki­taba olan özlemi anlatır.
11-“Evimizin Kütüphanesi”.. Muzaffer Gökmen yazdı. Ak­şam Kitap Kulübü’nün 1966’da Tan Matba­ası’nda basıp yayınlandığı bu kitap, kitapların kitabı olarak üniversite yıllarımda başucumda dururdu, hala öy­lece aynı yerde durur.. Benle uyur, benle uyanır.. Ki­tabın yayınlanma­sında emeği geçen rahmetli Bilgin Peremeci ağabeyimi rahmetle anıyorum.
12-“Dünya Edebiyatından Tercümeler”.. Klasikler Bibliyog-raf­yası olarak tanımlayabileceğimiz bu eseri yazan Ad­nan Ötüken, 1940-48 yılları arasında ülkemizde yayın­lanan klasik eserleri tanıtıyor. Klasikler’in yayınlanmasını Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel başlatmıştı. Adnan Ötüken’in bu eseri 1949 yılında Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bastırıl­mış. Fransız, Yunan, Alman, Rus, İspanyol, İngiliz, Latin, İslam, Macar, İtal­yan, İskandinav, Çin, Hint, Amerikan, Eski Türk ve Babil klasiklerini kitapta bu­luyoruz.
13-“Kitaplar ve Portreler (Mehmet Akif’ten Günü­müze)”.. Ni­hat Sami Banarlı.. Kubbealtı Neşriyatı, 1985.. Ki­tapta herkes var.. Yahya Kemal.. Halide Edip.. Yakup Kadri, Orhon Seyfi Orhon ve diğerleri..
14-“Kitap Şuuru”.. Nevzat Kösoğlu.. Ötüken Yayı­nevi, 1994.. Yazar şunu buyuruyor: “Milli Kültür ha­reke-timiz tabii ve zaruri olarak Kuran’dan başlaya­caktır. Bunun için Türk aydını, Kuran ile doğrudan temasa geçirilmeli ve bol bir neşriyat ile bu tema bes­lenme-lidir”. Neden zaruret kelimesini koymuş ya­zar?.. Bu söylediğinin tam tersi olamaz mı?.. Evrensel, ulusal ve yerel kültürü özümsemiş bir Türk aydını, adım adım Kuran’a yakla­şıp, en güçlü donanıma sa­hip ol­duğu zaman Kuran’ı kavrarsa, daha sağlıklı, daha sağlam, daha mantiki, daha insani, daha gerçekçi ol­maz mı?.. Boş kafaya Ku­ran dolduracak yerde, dolu kafayı Kuran kucaklasa, daha anlamlı olmaz mı Nev­zat Efendi?..
15-“Kitapsız Toplum”.. Olcay Yazıcı.. Ötüken Yayınevi, 1994.. Kitapta Fotokopi Aydınları diye bir bölüm var. Ülkemizin kültürel sığlığını, Fotokopi Aydınları, Vitrin Aydınları, Ansiklopedik Aydınların oluştur­duğu bir saçayağının egemenli­ğine bağlayan yazar, hafifliğin da­yanılmaz ağırlığı al­tında ezilen bir aydın tipini kitaplara bağlı olarak çö­zümlüyor.
16-“Çınaraltı Kitap Sohbetleri”.. Dursun Gürlek.. Timaş Ya­yınları 2005.. Nefis bir kitap.. Anlaşılır bir Osman­lıca kültürle, yine anlaşılır bir eski dil yardı­mıyla ya­zılmış olan kitap bizi eski kültürümüze ke­yifle ilerle­tiyor. Ki­taptan bir anekdot alıyorum: “Ab­dullah Cev­det, bir gün Süleyman Nazif’in kabrini ziyarete gider. Ünlü şair aşağıdan seslenir: Ey Abdullah Cevdet Efendi!.. Hayatta iken seninle hiç iyi geçinemedik. Fakat zi­yaretin­den dolayı çok memnun oldum. Bu yetmez, tez za­manda seni gece yatısına bekliyo­rum!..”
17-“Yazmak Eylemi”.. Ferid Edgü.. Yapı Kredi Ya­yın-ları, 1996.. Bu müthiş keyifli kitabı bana, Sevinç Ha­nım arma­ğan etmiş.. “Sevinç’ten sevgiyle.. 13 Eylül 1996” diye im­zalamış. Bu Sevinç Hanım, çok eskiden bana güzel ki­taplar alıp, kitapların bazı satırlarının al­tını çizerek he­diye eden esrarengiz bir kitapseverdi, ne demek istedi­ğini anlayamazdım, hiç de sormaz­dım, önceleri ürker­dim kendisinden, çünkü ünlü bir adamla evliydi, ama çok uzun yıllar sonra arkadaş ol­duk. Değerli, yardımse­ver bir yüreği olan, kültür dostu, bir insanoğlu insan­mış.. Şimdi geceleri, Facebook’tan ona “Ayol Sevinç, yine entel dantel mi takılıyorsun?” diye matrak mesajlar atıyorum. Hiç kızmıyor vallahi.. Bu kitap onun hatırası­dır..

 

Gelelim Ferid Edgü’nün “Yazmak Eylemi” kitabına..

Bu kitapta bir kitap yazımının nasıl sonsuz biçimleri ola­cağı belirtiliyor. Yani deniyor ki, bir kitap binlerce deği­şik üs­lupla yazılabilir..

Raymond Queneau’nun Exercises de Style (Üslup Alıştır­maları) isimli kitabı önce örnek veriliyor. Raymond Efendi, Paris’te bir otobüste geçen düşsel bir olayı, 100 değişik üs­lupla anlatmış.

Edgü de, kendi uydurduğu bir öyküyü 101 farklı bi­çimde yazıp bize sunuyor. Aynı amacı taşıyan 101 farklı metin olabi­liyorsa, 1001 farklı metin de olabilir diyor. Çok ilginç..

İlk yazdığı ana metin şöyle:

“Beyoğlu.. Tüm dükkanlar kapalı.. Hemen hemen tümü. Açık olanlar yalnız banka ve sinemalar. Anarşistlerin marifetiy­miş. Es­nafı tehdit etmişler. Esnaf da korkmuş, açmamış kepen­gini. Bu­günkü gazetelerde konuyla ilgili bir haber yok..”

Ferid Edgü, bu ana metinle işe başlıyor ve bize 100 tane daha bambaşka metin sunuyor. İnsanın ağzı açık kalı­yor. Üs­lup o kadar faklılaşıyor ki.. İnanılmaz.

Ferid Beyefendi’nin son sözü şu: “Üslup kişinin kendisi­dir sözü doğruysa, her üslubun da bir kişiyi yarattığı varsayıla­bilir.. Kandilli.. Mart, 1980”