Gençliğimde bir hayalim vardı. Arkadaşlarla, özellikle de Nezih Oktar’la konuşurduk. Sadece o beni ciddiye alır, tartışırdık. Tartışmalar üzerine Nezih bir gün bir harita çizmiş, üzerine “Türk -Yunan Ege Devleti” başlığını atmış, haritanın batı zeminine bir cami, Doğu zeminine bir Kilise sülieti koymuştu. Ben de altına bir yazı yazmış; Şimdi yayında var mı bilmiyorum, Kurgu Makale diye “Atılgan” dergisine göndermiştik; yayınlanmadı.
Yazı şöyleydi…
Bu, kısa ismiyle “Ege” devleti kurulmuş, Midilli’ye yerleşmiş Urfalı kahvaltıda Fete peynirli salata yerken, Atina’da bir Yunanlı da kahvaltıda acı İsot közlemekte, Karslı Kürt Yunan dili edebiyatı okurken, Yozgatlı Türk Mekadonya’da Tarih okumaktaydı. Antepli pederşahi bir ailenin gelini Kos’lu ‘Ianova’ idi. Türk – Yunan Ege Devleti güçlenmiş, turizm gelirleri dünya birincisi olmuş, Hermes- Atilla hava yolu şirketi dünyada taşıma alanında başat olmuştu. Ege Devleti Dünya Uzay Ajansının saygın bir üyesi idi. Atina’da Muazzez Çığ Etnografik müzesi açılmış, İstanbul’da Sokrates Filozofi okulu dünyanın en güncel üniversitesi oluşmuştu. Hülasayı- kelam kültürler karışmış, toplumsal uygarlık derecesi yükselmiş, halklar daha mutlu ömür geçirmekteydi. Selanik’e gelen dünya turistlerine Lahmacunlu sıra geceleri düzenlenmekteydi..
Değerli okurlarım iki gündür hayallerime, belki de dile getirmedikleri bir çok aydınlık insanların özlemi gerçekleşmekte. Sanki Tünelin ucunda ışık görünmeye başladı .Birbirini boğazlayan Ermeni Azeri halkı barışmakta, Türk Yunan sınırı geçişleri kabus olmaktan çıkmakta. Türk vatandaşlarına 10 adada vize kolaylığı getirilmekte. Değerli okurlar Sosyal Evrim bu. Giderek Etnik, inançsal kimliklerden arınıp İnsan olmak. Tabi ki bu bir hayal; olsa, güzel olmaz mı vesselam.
YORUMLAR