Eda’yı aldım, Havaalanından dönüyorum. Baba kız sohbet ederken TRT 3’de Bing Crosby şarkı söylüyor.
Melodiler su gibi akıyor, korkunç trafikte bile çok güzel, insanı rahatlatıyor. İroni ile ‘Bu şarkı da sekiz nota ile yazılmış değil mi?’ diyorum Eda’ya. Gülümsüyor; evet ‘İrfos’ diyor.
‘Tüm dünya müzikleri sekiz nota ile formatlanmış seslerle yapılır‘. ‘Sahi kim, hangi millet müzik disiplinini başlatmış biliyor musun, müzik tarihine bakmalı, dünyada ne çok bilgi var, hepsini, hatta dörtte birini bilmek bile ne kadar zor baba” diyor.
Aklımdan kuyruksuz onlarca tilki geçiyor. Dostum Mustafa’yı kıskançlıkla, yenilerde üç beş makalesini okuduğum Ayşe’yi imrenerek (Ayşe Hür, tarihçi), Zuckenberg’i hayretlerle hatırlıyorum.
Bana göre çok bilgililiklerini, o bilgileri analiz etmelerini, yorum ve üretimlerini kıskanıyorum.
Eski Alman şansölyesi Merkel’i, (şimdilerde elbise tamirciliği yapan), ‘itibardan tasarruf olmaz’ deyip her gün şahsına milyarlar harcayan bizim, geri kalmış tüm dünya yöneticilerini, Allah’ın evine bile, O’na güvenmeyip, onlarca korumayla giden yönetimlerini karşılaştırıyorum.
İçimden ‘Bir Merkel’e bak, bir de şu adama bak’ ( burada kendime sansürüm var. Korkumdan cümlede sansür uyguladım) diyorum.
Değerli okurlar, sevgili dostlar, Dünyada yaşayan sekiz milyar insanın altı milyarı hayalimi aşan, hatta daha cahil, daha bilgisiz, daha okuma yazmasız yöneticilerce idare ediliyor.
Ne yapalım, teknoloji ilerleyince üretim arttı, onları satmak gerekiyordu. Üretenler maliyetinden ucuza sattı. Böyle karınca kadar ‘hanzo’ oluştu, dünya kirlendi, temizlemek imkansız vesselam.
Belki bir gün insan koruma yasası da gündeme gelir. Önce kısırlaştır, sonra aşıla, sonra toplu olarak koru gibi.
YORUMLAR