Sadık Hidayet’in Kör Baykuş romanındaki ‘Butimar’ kuşu ile Kafka’nın Dönüşüm romanındaki Gregor Samsa’nın hayali karşılaşması
Sahne:
Bir tren istasyonu. Ne tren var, ne yolcu.
Sadece metal bir bank.
Bankta bir kuş ve bir böcek yan yana.
Konuşmuyorlar, ama ikisi de çok şey düşünüyor.
GREGOR (bacaklarını gövdesinin altına toplamış, sessizce)
Bu kadar çalışmasaydım, beni severler miydi?
Yoksa daha mı erken atarlardı sokağa?
BUTİMAR (gözlerini bir çeşmeye dikmiş, ama kıpırdamıyor)
Ben hiç çalışmadım.
Sadece bekledim.
Suya âşık oldum. Ama içmedim.
İçsem, belki yok olurdu.
GREGOR
Senin aşkın kendini tüketiyor.
Benim sevgim beni tüketti.
İkimiz de içemedik galiba.
Sen korkudan, ben nezaketten.
BUTİMAR
Sen dokundun mu insanlara?
GREGOR
Hizmet ettim.
Sabahın köründe işe gittim.
Yemek getirdim.
Fatura ödedim.
Ve sonra… bir sabah, artık insan değildim.
Bunu bana kimse söylemedi.
Sadece kapımı kapattılar.
BUTİMAR
Bana da kimse kapı açmadı.
Ama ben zaten uçmak için yaratılmıştım.
Yine de hep suyun kenarında durdum.
Sadece kenarında.
Çünkü içsem, biteceğini düşündüm.
Sevmekle öldürmek arasındaki sınırı geçemedim.
GREGOR (başını hafifçe eğerek)
Belki de ikimiz de fazla düşündük.
Belki de içmek gerek.
Düşmeden, düşünmeden.
BUTİMAR
Belki de.
Ama artık geç.
(Sessizlik. Sadece uzaktan bir vapur düdüğü.)
GREGOR
İnsan olmak…
Ne tuhaf bir yük.
Ne zaman bıraksak, altından bambaşka bir şey çıkıyor.
BUTİMAR
Kimi zaman kuş.
Kimi zaman böcek.
Ama hep yarım kalan bir şey.
Işık kararır.
Bir tren gelmez.
İkisi de gitmez.
Sadece geçmeyen bir şey kalır geride.
İnsan olmak gibi.
YORUMLAR