Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Prof. İrfan Palalı

Doğa acımasız

Her sabah uyanır uyanmaz sosyal medyaya bakarım. Bugün de değişmedi; Meta’ya girince “Bugün ne düşünüyorsunuz?” formatı ile karşılaştım.

Birden aklıma, bugün köşe yazıma ilk aklımdan geçenleri yazayım dedim. Kişisel bakım, tıraş, duş, egzersiz derken düşünmeye başladım.

İlk aklıma gelen, kahvaltıda geceden hayalini kurduğum kereviz saplı kayganak yemekti. İkinci düşündüğüm şey ise, bugün hangi hanım arkadaşıma flörtöz yaklaşsam oldu.

Ayşe’ye yürüsem o bana yüz vermiyor; Fatma’ya dönsem o da bana cazip gelmiyor. Yakınlarım hemen “Leman” diyecek biliyorum. “Bırak oğlum” diyorum içimden onlara.

Leman bana yüz verir mi?

‘Vermez elbet’ diyorum cevaben.

Kadın Pontus genetiğinde, eğitimli, olgun; üç beş dil biliyor, yetmezmiş gibi bir de güzel.

Değerli okurlarım, o anda beynimde bir ışık çakıyor:

“Ben bugün Cahide’ye yürüyeyim” diyorum.

Cahide, benim bitirmeye çalıştığım romanımın kahramanı. Her kaleme geldiğinde hem zeki, hem yaşam libidosu tavan bir tip. Bir de güzel, sormayın gitsin.

Onu istediğim kadar din ve Atatürk bezirganı yaparım; benimle onun, benim bildiğim kadar insan olur.

Zaten liberal düşünümü bana benziyor.

İsterse, istersem sevişir; istemese gider kitap okur, takılır.

Yeteri kadar Türk, yeteri kadar Kürt milliyetçisi yaparım; bana ilişmez.

Özetle, bana uyumu müthiş kolay.

En iyisi, ben Cahide’ye yürüyeyim.

Değerli okurlar, hemen bağırmayın bana “Kriminal faşistsin sen!” diye.

Biliyorum, önce bizim Mustafa seslenir; zehir dolu, yavaş bir ses tonuyla…

Doğrudur.

Benim düşüncemin altında bile faşizm var.

Her liberal gibi ben de onu yontuyor, başkasına zararlı olan bölümlerini kesip biçmeye uğraşıyorum.

Ama bu kısa ömürde ancak bu kadar olabiliyor.

Çünkü yaratıldığımız şerefsiz doğa, faşist ve acımasız.

Doğa duygusuz.

Sırf var olmaya yönelik bir ego ile var olmuşlar kendileri, vesselam.

Prof. İrfan Palalı

1950 yılında Şanlıurfa’da doğdum. Tıp eğitimimi tamamlayarak profesör unvanına ulaştım. Üniversite yıllarında başladığım edebiyat yolculuğum, özellikle toplumsal meseleleri ele alan romanlarla devam etti. 2002 yılında yayımlanan "Tehcir Çocukları" adlı ilk romanım, Türkiye’de tabu olan Ermeni sorununu gündeme taşıdı ve büyük yankı uyandırdı. Ardından "Taşların Ağıtı" (2005), "Sünnet Çocukları" (2008) ve "Özgürlük Düşleri" (2016) adlı romanlarımı yayımladım. Şu anda İzmir’in güvenilir gazetesi Demokrat Gündem bünyesinde yeni romanım "Testosteron" üzerinde çalışıyorum.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

19 − sixteen =

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

TÜMÜ