0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Türkiye’nin 3. büyük metropolünde yer alan Türkiye’nin en önemli, köklü, saygıdeğer üniversitesine bağlı Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Hastanesinin anjiyo ünitesinin 6 aydır kapalı olduğu iddiası dün gündeme gelmişti.

Konuyla ilgili iddiaları Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Murat Bakan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşıdı. Bakanlığa yanıtlanması amaçlı sorular yöneltti.

BAKAN: BÖYLE HAYATİ BİR ÜNİTENİN KAPISINA NASIL AYLARCA KİLİT VURULABİLİR?  

Milletvekili Bakan,  "Böyle hayati bir ünitenin nasıl aylarca kapısına kilit vurulabilir? Bu nasıl göze alınabilir” dedi.

KALP KRİZİ GEÇİRENLERE MÜDAHALE EDİLMEDİ VE….

Kalp krizi geçiren, tanı konulan hastalar acil servise geldiğinde anjiyo ünitesinin çalışmadığı yanıtıyla karşılaştı. Saatlerce acilde tutulan ve bir müdahale yapılmayan hastalar ambulans olmadığı, arızalı olduğu gerekçesiyle de bekletildi. Ambulans bulabilen hastalar, ‘özel hastanelere’ sevk edildi.

EGE ÜNİVERSİTESİ YÖNETİMİNDEN GELEN AÇIKLAMAYA BAKALIM

Konuyla ilgili haberi editörlerimiz yayına verdikten kısa bir süre sonra ise Ege Üniversitesi yönetiminden yazılı bir yanıt geldi. Deprem ve pandemi sürecinde başarılı çalışmalara imza atan A Plus kategorisindeki EÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’ndeki anjiyo ünitesinin çalışmadığı kabul edilirken, sürenin 6 ay değil 3 ay olduğu belirtildi söz konusu yazıda kurumun herhangi bir ihmali olmadığı vurgulandı.

ÜNİVERSİTE YÖNETİMİ NEDENİ ‘İHALE SÜRECİ’ OLARAK AÇIKLIYOR

Açıklamada, “Hastanemizde sağlık hizmeti standartlarını en üst seviyede sunabilmek için son dört yılda 493 milyon 466 bin liralık tıbbi cihaz yatırımı gerçekleştirilmiştir. Bu yatırımlarla hastanedeki tıbbi cihaz altyapımız günümüz standartlarına uygun hale getirilmiştir. Son günlerde basında konu olan anjiyo ünitesindeki iki anjiyo cihazının yenilenmesi için ihale süreci devam etmektedir. Üniversitemiz bütçesi bu cihazları karşılayabilecek durumda olmakla birlikte, kurumumuza temin edilecek tıbbi cihazlara ilişkin ihale süreçleri yasa ve yönetmeliklere uygun bir şekilde yürütülmektedir.

Söz konusu cihazlar iddia edildiği gibi 6 ay değil 3 ay rutin hizmette kullanılamamıştır. Bu süreçte kurumumuzun herhangi bir ihmali söz konusu değildir. Acil durumlarda Pediatrik Anjiyo ve Girişimsel Radyoloji Bölümü’nde yer alan iki cihaz alternatif olarak kullanılmıştır. Bu süreçte İzmir İl Sağlık Müdürlüğü ile koordineli bir şekilde çalışılmıştır. Söz konusu anjiyo cihazlarının eylül ayı içerinde satın alma işlemlerinin tamamlanması öngörülmektedir.”

Üniversite yönetiminin açıklaması bu şekilde. Hastaneden konuştuğum sağlık görevlileri ve hekimler ise ünitenin altı aydır çalışmadığını belirtiyor.

MAALESEF AYNI DURUMU BİZ DE ŞU ANDA YAŞIYORUZ

Maalesef aynı durumu birinci derece yakınımda şu anda biz de yaşıyoruz. Kalp krizi geçirdiği için acile getirilen yakınım saatlerce anjiyo ünitesi olmadığı için acilde bekletilip, ambulans bozuk denip en sonunda (şans eseri sanırım) ambulans bulununca özel bir hastaneye sevk edildi. Özel hastanede anjiyo yapıldı ve durumu kritik. Ya anjiyo yapılması geciktiği için hayatını da kaybetse idi bunun hesabını yakınlarına kim verecek? ‘Kurumumuz A Plus, bizim de ihmalimiz yok, Eylül ayına çözülür’ açıklaması hastaları kurtarmayacak belli ki?

EGE’DE EN TEMEL HAYATİ CİHAZ OLMADIĞI İÇİN HAYATINI KAYBEDECEK İNSANLARI KİM DÜŞÜNECEK?

Peki ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer alan kalp krizi ve sorunu nedeniyle acil servislere başvuran onlarca insan İzmir ve Ege’nin en büyük A Plus hastanesinde en temel hayati cihazların olmaması nedeniyle bu durumu neden yaşamak zorunda kalıyor? Bu hastalar arasında sağlık sigortası olan/olmayan ve/veya maddi durumu özel bir hastanenin çıkaracağı ek masrafları-maddi yükü kaldıramayacak durumda olan vatandaşlar ne yapsın, ne yapacak?

GELELİM HASTANE İÇİNDEN ALDIĞIM BİLGİLERE….

Gelelim hastane içinden edindiğim bilgilere. Bana verilen bilgiler şu şekilde: “Anjiyo altı aydır kapalı. Üniversite yeni bir malzeme alım sistemine geçti. Artık ihtiyaç malzemeleri Devlet Malzeme Ofisi’nden (DMO) alınacak. Bu da süreci yavaşlatıyor. Ödeme sistemi nedeniyle firmalar ihalelere girmekte çekinceli davranıyor ya da girmek istemiyor. Aynı durum ortopedi bölümünde de yaşanıyor. Bazı malzemeler yok, alınamıyor henüz.  Üniversitenin yüksek borcu geçtiğimiz yıl Maliye Bakanlığı tarafından ödendi. Ancak firmalardan indirim istendi, bu nedenle de firmalar malzeme satışı konusunda isteksiz. Bu durum sürerse diğer bölümlere de sıçrayacak gibi….”

İZMİR TABİP ODASI BAŞKANINI DA DİNLEDİM, ANLATTIKLARI ÇARPICI-ÖNEMLİ

Hastane içinden aldığım bilgiler dışında İzmir Tabip Odası Başkanı Sayın Lütfi Çamlı hocamızla da konuştum. Oda başkanı Çamlı, hastanenin anjiyo ünitesinin altı aydan da uzun süre kapalı olduğunu, ihale süreciyle ilgili bilgi akışına sahip olmadıklarını, bazı ihalelerde sıkıntı yaşandığı için medikal firmaların hastaneyle iş yapmak istemeyip tedirgin olduğunu belirtti.

LÜTFİ ÇAMLI: SAĞLIK BÜTÇESİNİN YÜZDE 15’İ 13 ŞEHİR HASTANESİNİN YILLIK KİRASINA GİDİYOR VE…

Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı’nın aktardıkları ise şu şekilde: “Becerilemeyen sağlık ve kurum yönetimi nedeniyle firmalar güvenini kaybediyor ve iş yapma konusunda çekingen davranıyor. Öncelikler farklı olunca halkın sağlığa ve sağlık hizmetlerine ulaşımında maalesef ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Sağlık bütçesinin yüzde 15’i şu anda 13 şehir hastanesinin yıllık kirasına gidiyor. Bu da tabi ödemelerde sıkıntı yaşanmasına neden oluyor.

ÇAMLI: ‘NADİREN KULLANILAN DEĞİL TEMEL BİR CİHAZDAN BAHSEDİYORUZ’

Bir insanın hayatı boyunca yaşamını kaybetmesinde birinci ölüm nedeni kalp krizi ve kalp hastalıkları. Gerek kalp krizi gerek ritm bozukluğu nedeniyle acil servise giden insanlara Ege Üniversitesi gibi bir kurum, ki dikkatinizi çekerim bir taşra hastanesinden bahsetmiyoruz, ‘bizde anjiyo kapalı, hizmet veremiyoruz’ deniyor ve hastaların çoğunluğu genellikle de özel hastanelere sevk ediliyor. Küçük bir ilin ya da ilçenin devlet hastanesi değil burası. Bir üniversite hastanesini konuşuyoruz. Hastane yönetiminin 3 aydır kapalı olduğunu belirtmesi de ayrı bir durum. 3 ay bile olsa bu da uzun bir süreç. Acile kalp krizi geçirdiği için ya da yaşamsal riski olduğu için gelen hastalar için kullanılması gereken temel cihazlardan bahsediyoruz. Yani nadiren kullanılan bir cihaz değil, temel bir cihaz, mutlaka olması gereken.

Bugün bu temel cihaz, özel hastanelerde varken bir üniversite hastanesinde nasıl olmaz? Bunun açıklaması da mevzuattaki değişiklikler, ihale süreci. Bu açıklamalar hakikaten büyük bir utanç.

ÇAMLI: ‘BAKANLIK SÜRECİ HEMEN HIZLANDIRMALI’

Üstelik dikkatinizi çekelim ‘önümüzdeki hafta gelecek bu cihaz’ da denmiyor. Eylül ayından bahsediliyor sadece. Bu konuda doyurucu bir açıklama yok. Küçük ölçekli hastanelerde bile bu temel cihaz varken Ege’de olmaması büyük utanç. Durumun çok boyutlu değerlendirilmesi, derhal müdahale edilmesi, Sağlık Bakanlığı’nın süreci hemen hızlandırması gerekiyor.”

ANLATILAN, DUYDUKLARIM VE AÇIKLAMALAR VAHİM!

Anlatılan, duyduklarım ve açıklamalar vahim. Yakınım (kardeşim) şimdi bir özel hastanede yaşam savaşı veriyor. Belki de taburcu edilecek, daha özel bir müdahale gerekebilir. Bir insanın yaşamı bir cihazdan, onun alım sürecinden çok daha kıymetli. Üzgünüm ama EÜ yönetiminin ve yetkililerin eleştirileri dikkate alması ve duruma hemen müdahalesi şart. Aynı durumda olan kaç insan var? Ne oldu, ne olacak bu insanlara ve yeni gelenlere? Eylül ayına kadar kaç cana mal olacak bu süreç?

MİLLETVEKİLİ BAKAN’IN YÖNELTTİĞİ  SORULARI TEKRAR ANIMSAYALIM

Yazımın sonunda Sayın İzmir Milletvekili Murat Bakan’ın TBMM’ye verdiği soru önergesinde yönelttiği soruları da anımsatmak istiyorum izninizle;

"Ege Üniversitesi gibi köklü bir üniversitede böyle bir şey yaşanılması inanılır gibi değil. Böyle hayati bir ünitenin nasıl aylarca kapısına kilit vurulabilir? Cihazların onarılmasına nasıl bütçe ayrılmaz? En önemlisi de bu durum müdahale süresini uzattığı için insanların hayati riskini arttırıyor. Bu nasıl göze alınabilir? Rektör Necdet Budak da Sağlık Bakanı da bunu izah etmeli ve derhal harekete geçmeli. Hem hiç kimsenin hayatı böyle riske atılamaz hem de Ege Üniversitesi bu duruma düşürülemez ve bu şekilde anılamaz.”

– “2021 yılında Ege Üniversitesi Kardiyoloji Anabilim dalına kaç hasta başvurmuştur? Kaçı kalp krizi, kaçı anjiyo, kaçı kalp pili takılması amacıyla başvurmuştur?

-2021 yılında Ege Üniversitesi’ne Kardiyoloji Anabilim dalına veya acil servise başvuran hastaların kaçına kalp krizi tanısı konulmuştur? Kalp krizi tanısı konulan kaç hasta başka hastaneye sevk edilmiştir?

– 2021 yılında Ege Üniversitesi’ne Kardiyoloji Anabilim dalına veya acil servise başvurmasına rağmen kaç hasta anjiyo, kaç hasta kalp pili takılması amacıyla başka hastaneye sevk edilmiştir?”

DEĞERLİ HOCALARIMIZIN VE SAĞLIK ÇALIŞANLARININ EMEKLERİNDEN KUŞKUMUZ YOK AMA….

İzmir’imizin ve Ege’nin güzide saygın hastanesinin A Plus kalitesinden ve çokk değerli hocalarımızın ve sağlık çalışanlarının kıymetli emeklerinden şüphemiz yok ancak bu sorun yetkililer tarafından derhal çözülmeli, EÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’nin anjiyo ünitesi için gerekli olan temel cihazlar hızla alınarak ünite Eylül ayı beklenmeden hizmete açılmalı.

SAYIN REKTÖR BUDAK’TAN SORUNU HIZLA ÇÖZMESİNİ BEKLİYORUZ

Ege Üniversitesi (EÜ) Rektörü Sayın Necdet Budak’dan süreci hızlandırmasını ve ‘ünite hemen açılıyor, sorunu çözdük’ haber ve açıklamasını duymayı sabırsızlıkla bekliyoruz…