5 Ekim; 1966 yılında Paris’te ’Öğretmenlerin Statüsü Hükümetler Arası Özel Konferansı yapıldı. Bu konferansın sonunda UNESCO temsilcileri ve ILO “Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi”ni oy birliği ile kabul etmişti. 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü olarak kutlanıyor.
Mustafa Kemal Atatürk, Millet Mekteplerinde 24 Kasım 1928’de başöğretmen oldu. Bu nedenle 24 Kasım Türkiye’de Öğretmenler Günü olarak kutlanıyor.
Sendika var, sarı sendika var. Sarı sendika üyesi olmayan öğretmenlerin bile kutlamalarda ayrışması, birbirine ötekileşmesi çok acı. 5 Ekim’i Eğitim Sen üyeleri, 24 Kasım’ı Eğitim İş üyeleri kutluyor.
Öğretmenler ülkemizde önce atanan ve atanmayan olarak ikiye ayrılıyor.
600 bin atanmayan öğretmen var. Üniversiteden mezun olduktan sonra KPSS sınavı ardından mülakat. Mülakat onur kırıcı. Geçenlerde bir panelde hekim olan panelist; ’hasta-müşteri-seçmen’ ayrımından bahsetmişti. İktidarların hastaneye başvuran kişiyi ‘hasta’ olarak görmesi ve tüm sağlık planlamasını buna göre yapması gerektiğini anlatmıştı. Tam da böyle; YÖK, sınava giren bireyi ve ailesini ‘seçmen’ olarak değil ‘öğrenci’ olarak görmeli. Üniversitelere alınacak öğrenci sayısını/kontenjanı, ülkenin yarınlarında hangi meslekten kaç yetişmiş elemana gereksinimi olduğunu belirleyerek yapmalı.
Atanan öğretmenlerse kadrolu, ders ücretli, sözleşmeli şeklinde öğretmenler odasında bölünüyor. 1 milyon 200 bin öğretmenin 150 bini sözleşmeli, 86 bini ücretli. Bunlar kadrolu öğretmenlerden daha az gelire sahip. Özel öğretim kurumlarında mevsimlik işçi gibi çalıştırılan 400 bin öğretmen var… Eğitimde çalışan kadın öğretmen oranı %52 iken, kadın eğitim yöneticisi oranı %6 civarındadır. Bu da bir başka ötekileştirme.
Öğretmenler bölünüyor, bölünüyorlar…
Eğitim İş ve Eğitim Sen’in araştırmasına göre öğretmenlerin, %53’ü “öğretmenlik hak ettiği önemi görmüyor” diyor. Türkiye’de öğretmenlerin çoğu mutsuz, ekonomik krizden etkilenmiş ve ikinci bir iş yapmak zorunda.
Fakir Baykurt yıllar önce sormuş: “Nasıl yapalım da, bu devlet gene o devlet olsun, başka yoksul köy çocukları da kanatlansın…”
14 Ekim 2022 günü öğretmen sendikaları güçlü bir ilk adım attı. Eğitim İş, Eğitim Sen, Hürriyetçi Eğitim Sen, Teç Sen, Anadolu Eğitim Sen, Özgür Eğitim Sen, Eğitim Hak Sen, Eksen Eğitim Sen, İdeal Eğitim Sen, Eğitim Söz Sen, Eğitimde Birlik Sen, Eşit Haklar Sendikası; Eğitim Sendikalarının Büyük Buluşmasına katıldı. Bu buluşmada aldığı kararlar sendika genel başkanlarınca bir tutanağa bağlandı. Buna göre;
“19 Kasım 2022 tarihinde yapılacak kariyer basamakları sınavının derhal iptal edilmesi, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun, TBMM’de ivedilikle ele alınarak yeni bir meslek kanununun tüm eğitim sendikalarının ve öğretmenlerin görüşleri alınarak düzenlenmesi acil talebimizdir.
Eğitim-öğretim yılına hazırlık ödeneğinin ayrım gözetmeksizin tüm eğitim çalışanlarına bir maaş tutarında ödenmesi sağlanmalıdır.
Tüm eğitim çalışanlarının yoksulluk sınırının üzerinde bir ücret artışına ilişkin düzenlemeler yapılmalı ve 1. dereceye gelmiş tüm kamu çalışanlarına 3600 ek gösterge verilmelidir.
Eşit işe eşit ücret ilkesine uygun olarak farklı ücret ve istihdam şekillerine son verilmeli, kadrolu güvenceli istihdam sağlanmalıdır.
Kamuda mülakat uygulamasına son verilmelidir.
Tüm eğitim çalışanlarına sosyal devlet ilkesi gereği ayrım yapılmaksızın; giyim, ulaşım, barınma, beslenme, yakıt, kira yardımı yapılmalı ve aile çocuk yardımı tutarları iyileştirilmeli, vergi dilimi adaletsizliğine son verilmelidir.
Öğrencilerimizin en temel hakkı olan eğitim, barınma ve beslenme hakları, sosyal devlet anlayışıyla devlet güvencesine alınmalı ve kamusal eğitim sağlanmalıdır.
Bu taleplere ilişkin düzenlemelerin yapılmaması halinde:
1- 26, 27, 28 Ekim 2022 tarihlerinde iş yerlerinde kokart takılması,
2- 26 Ekim 2022 tarihinde, ilk teneffüs saatinde, öğretmenler odasında ortak bildiri metninin okunması,
3- Bu talep ve uyarılara rağmen bir düzenleme yapılmaması halinde; 2 Kasım 2022 tarihinde tüm eğitim çalışanlarının katılımı ile bir günlük iş bırakma eylemi yapılması kararları sendika genel başkanlarınca imza altına alınmıştır.”
Birinci, ikinci ve üçüncü maddenin hayata geçirilmesine günler kaldı. Alanlarda hep söylediğimiz gibi; ‘birleşe birleşe kazanacağız’
Eğitimciler topluma örnek olacak.
Haklarını kazanmak için birleştiler, birlik oldular; kazanacaklar. Önce haklarına alacaklar. Böylece kutlanacak günlere kavuşacaklar. Sonra birlikte 5 Ekimleri, 24 Kasımları, 17 Nisanları, 16 Martları kutlayacaklar… İnanıyoruz…
News
