DOLAR 32,4504 -0.15%
EURO 34,8290 -0.66%
ALTIN 2.441,260,23
BITCOIN 2041275-1,15%
İzmir
22°

PARÇALI BULUTLU

üst menü altı
Eros’un katiline verilen cezaya itiraz: Kamu vicdanına uygun değil

Eros’un katiline verilen cezaya itiraz: Kamu vicdanına uygun değil

İstanbul Başakşehir'de, bir sitede yaşanan üzücü olay sonrasında İbrahim Keloğlan'a yönelik hapis cezası verildi. Keloğlan, site asansöründe kedinin ölümüyle ilgili suçlamalarla yargılandı ve 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ancak savcılık, verilen cezanın yeterli olmadığına karar vererek karara itiraz etti. Savcılığın itiraz dilekçesinde, kamu vicdanına uygun olmayan bir ceza olduğu vurgulandı.

ABONE OL
29 Mart 2024 14:57
Eros’un katiline verilen cezaya itiraz: Kamu vicdanına uygun değil
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Başakşehir’de bir sitenin asansöründe yaşanan trajik olayla ilgili olarak yeniden yargılanan sanık İbrahim Keloğlan’a yönelik hapis cezasıyla ilgili olarak savcılık tarafından yapılan itirazın detayları ortaya çıktı.

Savcılığın, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmek üzere Küçükçekmece 16. Asliye Ceza Mahkemesi’ne sunduğu itiraz dilekçesinde, olayın tarihinde, site sakinleri ve müşteki tarafından beslenip bakımı yapılan Eros isimli kediye asansör içerisinde yapılan saldırıya dair önemli bilgiler yer aldı.

Dilekçede belirtildiğine göre, sanık İbrahim Keloğlan’ın Eros’a asansörde tekme vurduğu ve kedinin kaçma çabasıyla koridora sığındığına dikkat çekildi. Ancak sanığın, kedinin kaçmasını engellemek amacıyla koridor kapılarını kapatması ve Eros’u defalarca tekmelemekten vazgeçmemesi üzerine olayın trajik bir sona evrildiği ifade edildi.

Savcılığın dilekçesinde, sanığın sürekli olarak kedinin kaçma çabalarını engellediği ve öldürme niyetiyle hareket ettiği vurgulanarak, verilen cezanın yeterli olmadığına dair bir değerlendirme yaptı.

“CEZA KAMUSAL VİCDANA UYGUN DEĞİL”

Savcılık, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne sunulan itiraz dilekçesinde, Hayvanları Koruma Kanunu’nun amacının önemine vurgu yaparak, sanık İbrahim Keloğlan’a verilen cezanın yetersiz olduğunu savundu. Dilekçede, kanunun birinci maddesinde belirtilen amacın dikkate alınması gerektiği ve bu çerçevede sanık hakkında daha caydırıcı bir cezanın takdir edilmesi gerektiği belirtildi.

Savcılık, canavarca hisle, hunharca eziyet çektirme ve yoğun kast altında işlenen suçlara yönelik üst hadden ceza verilmemesi durumunda, daha vahim eylemlere hangi cezanın verileceğinin belirsizliğe sebep olacağına dikkat çekti.

Dilekçede, sanığın eyleminin son derece ağır ve vahim olduğu vurgulanarak, mahkemenin kararında kastın yoğunluğu, canavarca his ve evcil hayvanın eziyetle öldürülmesinin toplumsal vicdanı yaralayan bir suç olduğu halde, kanunun öngördüğü ölçülere göre yeterli bir cezanın belirlenmediği ifade edildi.

TEMEL CEZA BELİRLENMESİNDE YANILGIYA DÜŞÜLDÜ

Savcılık tarafından yapılan istinaf başvurusunda, mahkeme kararının hukuka uygun olmadığına ve temel cezanın yanlış belirlendiğine dair detaylar ortaya çıktı. Dilekçede, şikayetçi olunup olunmaması ve zararın karşılanıp karşılanmamasının temel cezanın belirlenmesinde dikkate alınmadığına vurgu yapıldı. Ayrıca, sanığın pişmanlığının ve mahkemede gösterdiği tutumun temel ceza üzerinde etkili olmadığı ifade edildi.

Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddesine dayanarak yapılan indirimin, sanığın duruşmadaki tutum ve davranışlarına göre belirlenmediği ve mahkemeyi etkilemeye yönelik tutumun indirim nedeni olarak kabul edilmeyeceği belirtildi. Dilekçede, sanığın suçunun işleniş biçimi, güttüğü amaç ve kastının yoğunluğu dikkate alındığında, indirimin yetersiz olduğu ve yasanın gereği gibi uygulanmadığı ifade edildi.

Savcılık, istinaf başvurusunda, mahkeme kararının usul ve yasalara aykırı olduğu gerekçesiyle hükmün bozulması ve sanığın tutuklanmasına karar verilmesi talebinde bulundu.

NE OLMUŞTU?

İstanbul Küçükçekmece’de yaşanan evcil hayvanın kasten öldürülmesi suçuna ilişkin hukuki süreçte, mahkeme kararı yeniden ele alındı. İddianamede belirtilen suçtan dolayı sanık İbrahim Keloğlan’a verilen ceza, önceki kararın aksine 3 yıl hapis olarak belirlendi. Ancak mahkeme, sanığın geleceğini etkileyebilecek olası faktörleri göz önünde bulundurarak cezayı 2 yıl 6 aya indirdi.

Mahkeme, delillerin toplanmış olması ve tutuklamanın orantılılık ilkesine aykırı olması gibi gerekçelerle sanığın tutuklanmasını gerektirecek bir durumun olmadığına hükmetti. Bunun yerine, sanığın yurt dışına çıkışının yasaklanması ve adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verdi.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP