Bir süredir solunum yetmezliği nedeniyle tedavi gören Füsun Nalan Açın, bakıcısı tarafından bu sabah evinde ölü bulundu.
1978 yılında oynadığı at yarışında altılı tutturduğu atın adının 'Akrep' olması nedeniyle çevresi tarafından takılan bu lakabı, ilerleyen yıllarda sahne adı olarak da kullanan Akrep Nalan'ın ölümü; yakınları, sevenleri ve sanatçı dostlarını yasa boğdu.
*- PAKDEMİRLİ DE GİTTİ
Hangi birinden söz edeyim:
Önce İzmir’den lafa gireyim:
İzmirli Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli en sonunda gitti, yerine Vahit Kirişçi geldi…
Bekir Pakdemirli’nin son icraatı gıdadaki dolandırıcıları açıklamak oldu.
Bakanlık tağşis yani sahtekarlık yapan 371 firma ile bunların ürettikleri yaklaşık 559 ürünü açıkladı.
2012 yılından bu yana bu tür açıklamalar yapılıyor!
Merak ediyorum, caydırıcılık lafını bir yana bırakalım, bunlara ne gizi cezai işlem yapıldı..
Hangisine ya da kime ağır ceza, örneğin hapis verildi.
Dikkatinizi çekerim;
Sahtekarlar tek ürünle yetinmiyor, ikincisini, üçüncüsünü serbest piyasaya sürüyor.
Şunu da ilave edeyim: KDV indirimi de pahalılıkla mücadelede kâr etmedi.
Bakalım hakkında eski defterler de çıkarılan yeni bakan Vahit Kirişçi ne yapacak?
*- NEDENİNİ ÖĞRENEMEDİM
Perşembe akşamı saat 22.32’de öğrendim.
İçişleri Bakanlığı’nın talimatı ile bugün 81 ilde eşzamanlı olarak okullarda tatbikat var…
İzmir’deki tatbikata İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger de, Alsancak Gazi İlkokulu’nda katıldı.
Henüz tatbikatın nedenini öğrenemedim!
Acaba deprem ile ilgili mi, ya da yangın sel gibi felaketlerle ilgili mi?
Herhâlde korona ile ilgili değildir.
Bu arada şunu anımsatayım:
*- AVRUPA’YI BİLE YOK EDEBİLİR
Çernobil’in 10 kat daha güçlüsü Zaporijya Nükleer Santralı bombalandı.
Ukranya Devlet Başkanı Zelenski, alevlerin nükleer ünitelere zarar vermesi durumunda Avrupa’nın yok olabileceğini belirtti.
İlk ölçümlere göre havada ölümcül bir radyasyon yok.
Zaporijka Nükleer Santralı Ukrayna’nın elektrik enerjisinin yarıdan fazlasını karşılıyor.
Santralın yanındaki binalar yani çevresi yanıyor.
Bizdeki yangın ise cebimizde!
*- BİZDEKİ YANGIN
Yazmış ve söylemiştik;
Brent petrol varilinin fiyatı 110 dolara çıkınca, ‘Bu akşam zam var!’ dedik..
Oldu!
Brent Petrol fiyatı durmuyor, savaş gibi…
Bu kez 120 dolara çıktı…
Ne dedik?
‘Bu akşam yine zam var!’
Dün akşam benzine 53 kuruş, motorine 1 lira 33 kuruş zam geldi..
Bu akşamı da belirteyim:
Benzinin litresine 69 kuruş, motorinin litresine 84 kuruş ilave edilecek…
Dün Kütahya’daki köyünden dönen Turgut Uluhan ile telefon görüşmesi yaptım;
Köyüne gidiş ve dönüşte kullandığı akaryakıt kullanımının parası tam üç kat artmı
Özeti bu…
İzmir’den örnek verdi:
Bazı akaryakıt istasyonları satış yapmıyormuş…
Yeni zammı bekliyor!
Turgut Uluhan, ‘Bunların depolarındaki akaryakıt yakıt bu kadar az mı? Diye soruyor…
Bir vatandaşa sokak röportajında zamların nedenini soruyorlar, klasik yanıt veriyor:
‘Dış güçler!’
Özetle petrol fiyatları da çarşı ve pazarlardaki gibi adeta çıldırdı…
*- İLGİNÇ AÇIKLAMA
Kripto para platformları Binance, Kraken ve Coinbase yaptıkları açıklamada Rusya'ya uygulanan yaptırımlara katılmayacaklarını açıkladı. Merkezi ABD'de bulunan Kraken'in CEO'su ise Rus hesapları dondurmayacaklarını belirterek "Bunun yanında haksız bir saldırıda bulunan ve şiddeti yayan ülkelerin vatandaşlarının hesabını donduracaksak ilk adım tüm ABD hesaplarını dondurmak olacaktır" dedi.
*- YENİ DÜZENLEME GELİYOR
Son dakika: Kadına yönelik şiddetle ilgili yeni düzenleme geliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bir süredir Adalet Bakanlığımız yeni bir reform paketinin hazırlıklarını yürütmektedir. Çalışmaları biten bu paketi en kısa sürede Meclis'in gündemine getireceğiz. Yeni düzenleme ile artık kadına yönelik saldırılarda, faillerin somut pişmanlık emaresi içermeyen hiçbir davranışı indirim nedeni olarak kabul edilmeyecektir. Kasten öldürme suçu kadına karşı işlenmişse cezalar daha artırılacaktır." dedi.
*- ÇOCUK BEZİ ve MAMA …
Amerika Birleşik Devletleri ile Avrupa ülkeleri Ukrayna’ya silah ve askeri mühimmat göndermeye devam ediyor.
Biz de birkaç gün önce şöyle dedik:
Resmi verilere göre; 2021 yılında yani geçen yıl Türk ekonomisi yüzde 11 gibi çok büyük bir gelişme ve büyüme gösterdi.
Dün de bir fabrikamızın her şeyi ile İsviçreli olduğunu anlattık ve sevinenlere şaşırdığımızı yazdık.
Ama asıl ana nokta asgari ücretlinin gelirinin en azından bin lirasının mama ve beze gittiğini belirtmiştim.
Sonuçta;
Ukranya’da, su ve ekmek gibi en fazla ihtiyacın çocuklar, bebekler için mama ve alt bezine, yumuşak dokulu bebek bezi ihtiyaç olduğunu duyurmuştuk.
Görünen köy kılavuz istemez ki!
Bizim savaş mahallindeki gazetecilerimiz de bu konu üzerinde durarak, ‘Yardımlar böyle olmalı!’ diye çağrı ve duyura yaptılar.
*- 34 YIL ÖNCE
Bazı dostlar bana da ‘Ne olur?’ diyorlar…
1988 yılında fenalaştım ve bayıldım…
Rengin benzim gitmişti…
Hastanede tetkikler sonunda vucudumun kan yapmadığı belirlendi.
Tedavisi basit ve kolay!
Her ay Dodex isimli ilacı, B-12 ampulünü yaptıracağım…
Ne zamana kadar?
Ölünceye kadar…
Eğer ‘kansız’ diyerek, ‘kan verselerdi’, bir nevi anemi olan hastalığım belirlememiyecek idi…
Düşünün antikor sayısı 3,5’a kadar düşmüş, normali 12 olan miktardan…
3 olunca beklenen sonuç oluyor:
Dünyaya veda…
Yürüyecek halim yok..
Bırakın adım atmayı, ayakta duramıyorum…
İşte bu haldeyken, Tepecik Sigorta Hastanesi’nin ikinci dahiliye bölümünde Uzman Dr. Feyzi Sürücüoğlu ile Şef Uzman Doktor, Böbrek Nakli Bölümü Kurucusu Dr. Kemal Başak yanıma geldiler.
Aklımda kaldığına göre, Karaburun’a yerleşen Dr. Cengiz Bey ile Dr. Ufuk Bey de birlikte idi…
Dr. Cengiz Bey ‘eğitim ve araştırma’ hastanesi olduğu için ve ilk kez ekip oluşturdukları için sürekli fotoğraflarını çekiyor, hastane arşivine gönderiyordu.
DR. Ufuk Bey ise Antalya’daki bir tıpbi seminerde benim hastalığımı, nasıl ortaya çıkardıklarını ve nasıl bir tedavi uyguladıklarını slaytlar eşliğinde, bir salon dolusu uzman doktora konferans vererek anlattı.
Dr. Feyzi Sürücüoğlu moral vermek için, tekerlekli sandalyeden ayağa kalktığım an, ‘Maşallah Aslan gibisin!’ diyerek sırtıma dokundu…
Ben yüzüstü düştüm…
Hemen kaldırdılar ve yatağa götürdüler…
İşte Ukranya’nın hali de bence böyle…
Avrupalılar ‘Aslansın, kaplansın!’ diyerek öne sürüyorlar…
Bilmem durumu anlatabildim mi?
Umarım benim düşündüğüm ya da benim 34 yıl önceki halime düşmezler…
YORUMLAR