Yazıya başlarken önce Sayın Kemal Kılıçtaroğlu’nu kutlarım. Neden mi? Şundan: Ekrem İmamoğlu gibi yetkin, zeki, donanımlı (mesela İngilizce bilir) bir vatandaşı bulup çıkardı ve İstanbul belediye başkanı yaptı diye.
Değerli okurlar kaynatırken bugün yine sütü taşırdım; çünkü İmamoğlu Flash tv de İstanbul’daki restore edilen tarihi yapı “Bulgur Palas” ın açılış töreninde ki konuşmasını izliyorum. İmamoğlu, iktidarın, kendi adayı Murat Kırım’a oy isterken dediği ‘Hükümetin istemediği, iktidardan yana olmayan adaya oy vermeyin isteğine karşılık, o zaman seçim yapmayın (Mardin’deki gibi) tayin edin, olsun bitsin, sen sağ ben selamet olsun” diyor.
Değerli okurlar işte burada sinirliyim. Çünkü başarı sadece yol, köprü yapmak, beton dökmek değildir. Uygarlık, başarı insanı önceye almak, birinci iş insanın değerlerini yüceltmek, insana insanca yaşama hakkı sağlamak, ona atasından miras kalan tarihi yapıları göstermek, o yapıları korumaktır.
Bir taraftan ‘Osmanlıyız’ diyerek diğer yandan dünyanın başkenti bu kadim şehri İstanbul’u rant eksenli yapılaşmaya sokmak İstanbul’a ihanettir. Değerli dostlar, değerli aydınlığa bakan, hatta karanlığa dönmüş halkım ve de hatta ‘nedir bu CHP’nin hali, ben sandığa gitmem diyen kızgın CHP’li yurttaşım yapmayın, etmeyin sandığa gidin. Değerli DEM partililer kısa vadede İktidarın vaatleri size cazip gelse de, ikbal vadetse de sandığa gidin İstanbul’da Ekrem’e oy verin. Çünkü uzun vadede Kürt halkımızın yaşamsal haklarını her şeye rağmen size CHP sağlar. Çünkü CHP deki var olan faşist sesler yavaş yavaş azalacak, giderek uygar, demokrat bir partiye dönecek.
İnanın sayın DEM partililer.
Değerli okurlar kızıyorum, çünkü yandaş medyanın İmamoğlu’nun 4 yıllık icraatlerini görmezden gelip, asıl görevi halkı aydınlatma sorumluluğunu atlaması.
Mesela, TRT’yi geçiyorum, ama ‘Haber Türk’ gibi bir kanalın bu açılışları hiç yada az vermesi ayıp, ayıp vesselam…
YORUMLAR