*- TEMBELLİKTEN BİR KURTULSAK!
Bazı hikâyelerden ders çıkarmak lazım!
Hatta daha doğrusu yaşamımızda gördüklerimizden, duyduklarımızdan…
Atasözleri de boşuna söylenmiş değildir.
‘Tabu’ olarak, yani dokunulmaz olarak gördüklerimizi irdelersek, okumayı araştırmayı da bilirsek, daha doğrusu tembellik etmez ve bundan kurtulursak çok büyük ilerleme kaydederiz.
Şimdi size Mark Twain’den bir hikâyeyi anımsatacağım…
*- KİLİSENİN KAPISINDA
Bir gün bir kilisenin kapısında iki dilenci peydah oluyor…
Biri temiz pak nur yüzlü, diğeri pasaklı, karanlık suratlı, insanların yüzüne bakmaktan kaçındıkları cinsten…
Temiz, pak olanın önünde bir yazı; ‘Ben yoksul bir Hristiyan’ım, lütfen yardım edin!’
Karanlık suratlı olanın da önünde bir yazı var;
‘Bütün varlığını kumarda ve zinada kaybetmiş bir Yahudi’yim. Paraya ihtiyacım var!’
Pazar ayininden çıkanların hepsi, öfkeyle Yahudi dilencinin önünden geçip, nur yüzlü Hristiyan dilenciye sadaka veriyorlar…
Haftalarca böyle sürüp gidiyor bu iş…
Sonunda papaz Yahudi dilenciye acıyor, yanına yaklaşıp diyor ki;
‘Bak, haftalardır avuç açıyorsun burada, tek kuruş sadaka toplayabilmiş değilsin.
Seni gören hiddetleniyor, parayı diğer dilenciye veriyor.
Şu önündeki yazıyı kaldırsan, Yahudi olduğunu söylemesen, kumarı ve zinayı falan işe karıştırmasan, üç beş de sen kazanırsın, karnın doyar.’
Yahudi dilenci gülümsüyor, diğer dilenciye dönüp şöyle diyor;
‘İşittin mi Salomon? Papaz bize ticaret öğretiyor…’
*- DERİNLİĞİNE İNİLİRSE
Yani, ilk bakışta bize taban tabana zıt gelen seçenekler arasında, hayal bile edemediğiniz bağlar olabilir…
Siyaset de böyle olmuş.
İçerideki pazarlıkları bilmeden bizler saf düşüncelerle vatan millet derdindeyiz.
‘Siyasetçiler ve bebek bezleri sık sık değiştirilmeli, aynı sebeple!’
*- TEST GİBİ BİR ŞEY!
Bu arada size bir ‘dikkat testi!’ yapayım…
Sanıyorum içinizden mutlaka bilen ve duyanlar, hatta okuyanlar olmuştur.
Ama buna rağmen yine de ‘faka’ basacaksınız…
Çünkü birçok işimizi ‘üstünkörü’ veya ‘ezbere’ yapıyoruz, atladığımızı bazen aldatıldığımızı bile unutuyoruz.
Zaten her şeyi anımsamamıza veya pür dikkat olmamıza imkan yok!
Ama bir iki saniye soluk alma ve dinlenme bize çok şey kazandırır…
Halkın arasında önemli bir söz vardır, ‘Sazan gibi atlama!’ diye…
Bir de ‘ağırbaşlı ol ki seni molla sansınlar!’ gibi…
Neyse lafı fazla uzatmadan okuma testine başlayalım:
1- Aynaya bakmadan kulaklarını göremezsin!
2- Saç tellerini sayamazsın!
3- Dilin dışarıdayken soluyamazsın!
4- Biraz önce ‘no 3’ü’ denedin!
6- No 3’ü denediğinde aslında mümkün olduğunu fark ettin, ama bir köpek gibi görünecektin!
7- Şu anda gülüyorsun çünkü faka bastın!
8- No 5’i atladın…
9- Az önce ‘no 5’ var mı, ya da ‘nasıl atladım?’ diye geriye dönüp baktın,
10- Yazan, ‘Bunu paylaş da, arkadaşların da gülsün!’ diyerek, gününün muhteşem geçmesini dilemiş..
Ben de sağlıklı ve keyifli bir gün diliyorum…
Özetle;
Hayat, ne gideni getirir, ne de kaybettiğin zamanı geri çevirir!
Ya yaşaman gerekenleri zamanında yaşayacaksın,
Ya da ‘yaşamadım, yaşayamadım!’ diye ağlamayacaksın!
Ama nedense hep ağlayanlara, ağıt yakanlara rastlıyoruz…
Hatayı kendinde arayanlar hemen hemen hiç yok..
Mutlaka bir bahane uyduruyorlar, buluyorlar…
*- GÜÇ PİLLERİ
Önce haberi paylaşayım, sonra yorumumu yapayım:
Çinlilerin elektrikli araç ilgisi, batarya sektörünü de büyütüyor!
Sektör verilerine göre, Çin’in güç pillerinin üretimi ve kurulu kapasitesi, ülkenin yeni enerjili araç pazarındaki sağlam gelişmesiyle şubat ayında hızlı bir artış gördü.
China Automotive Battery Innovation Alliance’a göre, bu dönemde ülkenin pil gücü üretimi yıllık yüzde 30,5 ve aylık yüzde 47,1 artışla 41,5 gigawatt saat olarak gerçekleşti.
Birlik, güç pillerinin kurulu kapasitesinin aynı dönemde yıllık yüzde 60,4 ve ocak ayına göre yüzde 36 artışla toplam 21,9 gigawatt saat olduğunu söyledi.
Yılın ilk iki ayında Çin’in elektrikli pil üretimi 2022’nin aynı dönemine göre yüzde 13,3 artarken, pillerin kurulu gücü yüzde 27,5 oranında yükseliş gösterdi.
Daha önceki verilere göre Çin, şubat ayında yıllık yüzde 61 artışla yaklaşık 439 bin yeni enerjili binek otomobil sattı…
*- MUTLAKA BAŞARMALIYIZ
Kaç kez yazdım?
Bizim ülke olarak önce ‘dayanıklı, uzun ömürlü pil, batarya, akü sanayini geliştirmemiz lazım. Güneş enerjisini toplayarak, kendi elektriğimizi üretip, konutlarımızdan tutun da, seralarımızı, fabrikalarımızı, elektrikli motorlarımızı, cihazlarımızı, araçlarımızı çalıştırırız, Kimseye de muhtaç olmadığımız gibi, İsviçrelilerin bir zamanlar saatten elde ettikleri gelirin 10 mislimi rahatça kazanırız.
Bu konu ile ilgili çok ve ayrıntılı makaleler de yazdım.
Özetin özeti bu…
Güneş enerjisi ve pil, yani batarya, yani akü…
Ne derseniz deyin bu…
Yerli otomobili şu anda yapacak birçok tamircimiz, ustamız var…
Şimdi sıra güneş enerjisinden yararlanmak…
Bunu gören da şimdilik tek kişi, Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu…
Dikkatinizi çekmek istiyorum…
*-
YORUMLAR