Hayatın müsveddesi yoktur.
Ben öğretmenlerimi çok severim. Hepsi benim hayat yolunda ki virajlarımı sağlamış, km taşlarım olmuştur.
Bunlardan ikisininin benim hayat yolumda ki etkisini anlatacağım.
İlki öz dayım Kadir Ayataç’tır. Sanıyorum orta okula başladığım yıllardı; bir gün beni karşına alıp, İrfan, her gece yatağa yatınca ‘bugün dağarcığıma ne kattım diye sormadan uyuma demişti.
O gün bu gün okurum.
İkincisi Lise birinci sınıfta Edebiyat öğretmenim Ali Şevket Gönültaş’dır. Günlerden birinde verdiği ödevi yapmadan derse gitmiştim. Ödevimin olmadığını görünce neden diye sorduğunda ona, evde unuttum diye yalan söyleyince o da bana teneffüste git al demişti. O yıllarda Urfa küçük bir il, lise şehrin göbeğinde; herkes herkesin az çok nerde oturduğunu biliyor; Ali Şevket öğretmenim de biliyor. İtiraz na mümkün. Peki hocam dedim ve çalakalem uyduruk Alel acele bir ödev karaladım ve zil çalınca verdim.
Ödev kağıdına şöyle bir bakıp olmamış İrfan, bir sürü hata var, ne kadar çok silgi kullanmış, ne çok karalama yapmışsın deyince, cevaben o müsvedde hocam demiş, cevaben hayatımın dersini almıştım.
Bana döndü, ancak benim hissedebileceğim müstehzi bir bakışla. İrfan, hayatta hiçbir şeyi müsvedde yapma. Her işini ilk denemede temiz yap. Bak, yaşadığımız hayatın müsveddesi var mı demişti.
İkisini de saygıyla anarım. Bulsam boyunlarına sarılır ellerinden öperim.
Tüm öğretmenlerin öğretmenler günü kutlu olsun.
YORUMLAR