*- RİSK ARTIYOR
Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri ‘uyuşturucu’ gündemden bir türlü düşmüyor.
Mahmut Bozarslan’ın yaptığı araştırmaya göre; Güneydoğu’da son yıllarda yapılan operasyonlarda, farklı uyuşturucu türlerinin ele geçirilmesi dikkat çekiyor. Özellikle sentetik uyuşturucuların artması ve fiyatlarının ucuz olması uzmanları endişelendiriyor.
Diyarbakır’da Sur ilçesindeki bir evden önceki gün, saat gece yarısını gösterirken, feryatlar yükseldi. 31 yaşındaki C.Ö. ile babası İ.Ö arasında, bir tartışma yaşandı.
Oğlu tarafından bıçaklanan İ.Ö. hayatını kaybetti.
Tartışmanın nedeni ise C.Ö.’nün uyuşturucu bağımlısı olması.
Kullandığı maddenin adı Metamfetamin ya da halk arasındaki adıyla Met veya kristal.
Diyarbakır’da yaşayan 29 yaşındaki F.Ş. uzun süre eve gelmedi. Ailesinin tüm çabalarına rağmen, gencin izi bulunamadı.
Aylar sonra izi bulunduğunda ise artık bir madde bağımlısıydı.
Ailenin onu kurtarma çabaları hep sonuçsuz kaldı.
Uyuşturucu parası bulmak için kablo çalarken yakalanınca tutuklandı. Aile, çocuklarının tutuklanmasından mutlu olduklarını söyledi.
Aile sevinçlerini “En azından içeride uyuşturucu kullanamayacak, çıkana kadar unutur diye umut ediyoruz” sözleriyle dile getirdi. O da metamfetamin bağımlısı.
Metamfetamin müptelası olanlardan biri de B.B. Ailesi fark ettiğinde artık iş işten geçmişti.
Uyuşturucu parası bulmak için yasadışı işlere bulaşmıştı.
En son karıştığı bir kavga nedeniyle tutuklanınca, ailesi rahat nefes aldı. B.B. cezaevinde kaldığı sürede bağımlılıktan kurtulduğunu söyledi.
*- KULLANIMI ARTTI
Metamfetamin son yıllarda ucuz olması ve insanların kolayca bulabilmesi nedeniyle, Türkiye’de kullanımı oldukça artan bir madde.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 30 Haziran’da yaptığı açıklamada, metamfetamin tehdidinin arttığına dikkat çekmişti.
2015-2021 yıllarında yakalanan metamfetamin miktarının 22 kat arttığına vurgu yapan Soylu, ”2021 yılında yakalanan metamfetamin miktarı ise 5 bin 500 kilogramın üzerindedir. Bu yıl da gümrük verileri dahil 6 bin 729 kilo metamfetamin yakalamamız vardır” dedi.
*- YENİ TEHLİKE SKUNK
Özellikle Güneydoğu’da son dönemde en çok yakalanan uyuşturucu maddelerden biri de skunk. Skunk, esrarın ham maddesi Hint kenevirinin, laboratuvar ortamında diğer uyuşturucu maddelerle hibritleştirilerek elde edilen ve esrardan 20 kat daha fazla bağımlılık yapıcı özelliği olan bir uyuşturucu madde. Sadece bu yıl içinde 1 milyon 254 bin kök skunk ele geçirilirken, 2021 yılında 5 ton 290 kg skunk yakalandı.
*- AĞIR HASAR VERİYOR
Uyuşturucu maddelerin yaygınlaşmasını değerlendiren Psikolog Duygu Berekatoğlu, özellikle metamfetaminin vücuda ağır hasar verdiğini söyledi.
Berekatoğlu, maddeye erişimin kolay ve diğer maddelere göre daha ucuz olması nedeniyle, özellikle sosyoekonomik seviyesi düşük bölgelerde ve gençler arasında Metafetaminin çok kullanıldığını söyledi.
Berekatoğlu, metamfetaminin beynin kimyasını bozduğuna dikkat çekerek “Metamfetamin kullanımı kişilerin şiddete eğilimini artırıyor. Özellikle son dönemlerde yaşanılan cinayet, taciz vakalarının bir çoğunda kişilerin metamfetamin madde kullandığı belirtiliyor.
Depresyon, yorgunluk, hipersomni ve artan iştah, sinirlilik, anksiyete, saldırganlık ve intihar eğilimi sık görülen semptomlardır” dedi.
*- AĞIRLIKLI KESİM
Sevgili okuyucularım: uzmanlar, kullanım oranının ciddi boyutlara ulaştığı uyarısını yapıyor.
Son yıllarda fazla miktarda sentetik uyuşturucu yakalandığını biliyoruz.
Bu demek oluyor ki Türkiye'de ağırlıklı bir kesim metamfetamin kullanmaya başladı.
Neredeyse kullanıcı artık kendisi üretmeye başladı.
Daha önceki dönemlerde tarım ilacı olarak giriş yapan metamfetaminin türevlerinin değiştirilerek ya da kapsamını değiştirerek sonra rahatlıkla piyasaya sürüldüğüne şahit olabiliyoruz.
Özellikle pandemi sonrasında genç kullanımından sonra 30 yaş üzeri insanların da kullanıldığını duyuyoruz.
Mücadelede, eğitim alan öğretmenler dışında diğer kamu görevlilerinin alanda olması gerektiği de uzmanlarca belirtiliyor.
Mahalleler satıcısı yani torbacılar, birçok ilde kendilerine alan bulmuş gibi rahat satış yapması halkı tedirgin ediyor.
Halk, bu konuda ciddi manada çalışma yapılmasını istiyor.
Tedavi boyutunda da Yeşilay ve Sağlık Bakanlığı dışında diğer derneklerin yapmasına müsaade edilmiyor. Üniversitelerin, belediyelerin, bu işte uzmanlaşmış sivil toplum kuruluşlarının, denetlenecek şekilde, tedavi boyutunda da adım atmaları gerektiği belirtiliyor.
*-
YORUMLAR