DEMOKRAT GÜNDEM-TMMOB İzmir İKK Genel Sekreteri Aykut Akdemir, Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de gerçekleşen yangın faciası gibi afet durumlarında AFAD’ın öne çıktığını belirterek, kurum hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
TMMOB İzmir İKK Genel Sekreteri Aykut Akdemir ile Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de gerçekleşen yangın faciasından sonra İzmir’deki otel ve diğer resmi kurumların son durumu, olası yangın durumlarına hazır olup olmadıkları, denetimlerin ve bir ön hazırlığın olup olmadığı hakkında sorular yönelttik.
İzmir’de otellerdeki yangın denetimlerinin yapıldığını söylemenin pek gerçekçi olmadığını ve hakkında kesin bir şey söylemenin zor olduğunu belirten TMMOB İzmir İKK Genel Sekreteri Aykut Akdemir, Demokrat Gündem’e çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Akdemir, denetimin kamusal olması gerektiğini ve bunun konunun uzmanı olan iş güvenlik uzmanlarının yapabileceği bir iş olduğunu ifade etti.
“İZMİR’DE İTFAİYE İLE YANGIN SEMPOZYUMU YAPTIK”
İzmir’de sadece otelleri değil, diğer kamu kurumları, resmi kurumlarda da denetimlerin ne durumda olduğunu anlatan Akdemir, İzmir için tehlike olup olmadığı hakkında, “Bundan 3 ay öncesinde İzmir itfaiye genel müdürü ile birlikte bir yangın sempozyumu yaptık. Bunun bir sürü çıktısı var ama il müdürlüğünün takip etmesi gereken, ilgili bakanların takip etmesi gereken binalarda böyle bir çalışma yok. Olması gerekiyor ama yok. Bu bir mevzuat sorunu. Bolu’daki otelde bu kadar kişinin olması ve zarar görmesi bu ülkenin yönetilemediğini gösteriyor. Yönetilemezse de bu tür şeylerle karşılaşırsınız” değerlendirmesini yaptı.
“AFAD ÖNE ÇIKIYOR VE BECEREMİYOR”
Olası yangın, sel, deprem gibi afet durumlarında AFAD’ın öne çıktığını belirten TMMOB İzmir İKK Genel Sekreteri Aykut Akdemir, AFAD’ın iyi olanaklara sahip büyük bir kurum olmasına karşın hareket kabiliyetinin yeterli olmadığını savundu.
TMMOB İzmir İKK Sekreteri Akdemir, “AFAD dediğimiz kurum, kocaman gövdesi olan, dehşet bütçesi olan, beyni küçücük olan bir yapı. Bu tip durumlarda AFAD öne çıkıyor ve beceremiyor. Ortada beceriksiz bir kurum var. Neredeyse hiçbir şey yapamayan bir kurum.

Toplanan yardımları başka yere aktaran bir kurum. Bunu 6 Şubat depremlerinde de gördük. İzmir’de gerçekleşen orman yangınlarında da gördük. Bu gibi durumlar İzmir’de de olsa ‘Açılın kenara ben geldim’ diyecek ve beceremeyecek. Sorun bu. Mevzuatla ilgili bu ülkenin bir sorunu yok. Sorun mevzuatı hayata geçirmek ve kurumlardaki liyakatsizlik.”
“HERŞEY OLABİLİR; ÖNEMLİ OLAN TAHLİYE SÜRECİNİN ETKİN YÜRÜTÜLME KOŞULLARI”
Yangın mevzuatındaki ruhsatlandırma sürecinden bahseden Aykut Akdemir, “Bir ruhsatlandırma süreci var. Ruhsatlandırma sürecinde yangın söndürme sistemleri, yangın kaçış noktaları gibi kıstaslar var. Önemli olan yangın söndürme cihazları falan değil.
Onların çok da etkili olacağını zannetmiyorum. Burada önemli olan tahliye etmek. Otelde 210 kişi kalmış, 117 kişisi yangına maruz kalmış, yani yarısı. Sorun burada.
Oteli tahliye edememişler. Her şey olur, sorun tahliye etmek de. Tahliye sistemlerinin pek de gerçekçi bir durumda olduğunu zannetmiyorum.

Yangın merdivenlerinin kaçış yerlerinin olduğu yerde dolapların olduğu, bu yüzden de kaçışın yavaş olduğuna dair birkaç söylenti var. Ne kadar gerçekçi bilmiyorum. Bilirkişi raporu çıkmadan bir şey söylemek doğru değil” diye anlattı.
“GENELDE ELEKTRİK TESİSATINDAN ÇIKTI DENİR; KOLAYA KAÇILIR”
Denetlemenin bu tür felaketleri önlemede büyük rol oynadığına vurgu yapan Genel Sekreter Akdemir, kamusal denetimlerde, yangın denetimlerinde itfaiyeyle birlikte gerekirse ilgili odalardan yardım alınarak, yangın çıkaracak maddelerin tespit edilmesi, risk tespitinin yapılmasının zorunluluğuna dikkat çekti.
“KAMUSAL BİR DENETİM OLMALI”
“Genelde kolaya başvurulur, elektrik tesisatından yangın çıktı denir. İşin içinden sıyrılır herkes. Burada doğru bir süreç yürütülmeli. NACE kodlarına uygun bir biçimde güvenlik kavramı net oturtulmalı. Kaçış noktaları çok iyi belirlenmeli. Yangın çıkaracak olan, çıkarması muhtemel olan bütün aparat, işlemler, eylemler net bir şekilde tespit edilmeli” diyen TMMOB İzmir İKK Sekreteri Aykut Akdemir, kamusal denetimin şart olduğunu söyledi.
Akdemir, “Bu otellerin risk analizleri net bir şekilde yapılmalı. Buna uygun bir şekilde de denetimlerin yapılması ve uygulamaların gerçekleşmesi gerekir. Denetim mekanizması da kamusal bir denetim olmalı. Belediyede özellikle itfaiyede bunu denetleyecek çok iyi iş güvenliği yangın uzmanlarının olması gerekir” ifadelerini kullandı.

“OTELLER AZ TEHLİKELİ SINIFTA; DENETİM SÜRESİ AZ”
Yangının başlangıcını itfaiyenin saptayacağını belirten Genel Sekreter Akdemir, “Bu yangınla ilgili olarak, başlangıcı saptanmadı. Bu da itfaiye müdürlüğünün yaptığı bir süreç. İtfaiyenin ilk başta yaptığı denetimler sonrası bir kontrol ya da denetim gerçekleşmiyor. İtfaiye tarafından binalar denetlenmiyor. Sorun burada denetleme. Oteller az tehlikeli sınıftalar. Yani oraya ilgili iş güvenlik uzmanının ayırdığı süre çok kısıtlı” dedi.
KİMSE ‘YANGIN ÇIKMAZ’ DİYEMEZ AMA…
Kent içindeki yangınlarla ilgili mevzuat konusunda da bilgi veren Aykut Akdemir, otellerde yangınla ilgili olan kararları itfaiye genel müdürlüğünün verdiğini söyledi.
“OTELLERİN RİSK ANALİZİNİN YAPILMIŞ OLMASI GEREKİYOR”
İtfaiyenin yangına karşı duyarlı olduğuna vurgu yapan Akdemir, “Herhangi bir yangın çıktığında sorunlar çözülebilir. İtfaiye, yangın engelleyici önlemlerden bahsetmez. Yangın çıktığında neler yapılabileceğine dair önlemlerden bahseder. Kimse ‘Yangın çıkmaz’ diyemez.

Orada izin ve ruhsat kavramı şudur; bir yangın çıktığında bina tahliye edilebiliyor mu, yangında buraya müdahale edilebiliyor mu mevzuat bunu söyler. Mevzuatta bahsedilen bu otellerin risk analizlerinin yapılmış olması gerekir. Bu risk analizinde yangının nerede çıkacağı tespit edilmiştir. Elektrik tesisatıdır. Çatılarda da yanmayan yalıtım malzemeleri vardır” dedi.
“ÇATININ ÖYLE YANMIYOR OLMASI LAZIM”
Bolu’daki facianın fotoğraflarındaki durumlara göre de yorum yapan TMMOB İzmir İKK Genel Sekreteri Aykut Akdemir, “Ahkam kesmek gibi olmak istemem ama bir fotoğrafta otelin çatısı yanıyordu. Çatının öyle yanmıyor olması lazım. Çatıdaki izolasyon malzemelerinin öyle yanmıyor olması lazım.
Bu malzemelerin yanmaz olması lazım. Yani oradan boğucu bir dumanın çıkması lazım, alevin çıkmaması lazım. Büyük olasılıkla buradaki çatı izolasyon malzemelerinin yangına dayanıklı olmadığı ortaya çıkacak” şeklinde konuştu. (Haber Merkezi-Anıl Yıkgeç Sevil)
İlginizi çekebilir: Otel yangınında İzmirli aileden geriye baba ve oğlu kaldı