Sakarya savaşı 15. Taaruzda bitti. Türk ordusu 14.’üncü taaruzda da geri çekilmiş, Yunan ordusu Ankara’nın varoşlarına yaklaşmıştı. 15. Taaruzda 12 Eylül’ü 13 Eylüle bağlayan gece saat bir çeyrekte Atatürk’ün telefonu çaldı. Gazi, “eyvah” diye telefonu açtı.
Telefonun karşındaki Fevzi Çakmak, ‘müjde paşam Yunan ordusu Sakarya’nın gerilerine çekiliyor’ deyince, Mustafa Kemal Polatlı -‘Alagöz’ mevkindeki karargahında derin bir oh çekmiş, emir eri Ali’ye ‘yap bir kahve, yanında da bir sigara getir‘ dedi ve Kurtuluş Savaşı’nın kaderi değişti.
Dostum Tarihçi Ahmet Özgirayla sohbetteyiz; ‘Hocam Atatürk’ün bu üstün vizyonu nerden geliyor?’ diye soruyorum, ‘Okumak hocam, okumak’ diye cevap veriyor, ve anlatıyor, Mustafa Kemal Bulgar Ateşesi iken maaşının tamamını Fransızca öğrenmeye ayırmıştı; ‘Okumayanın vizyonu olmaz’, diyor. Sohbeti dinlerken şimdi ülkenin direksiyonundaki insanları düşünmekten kendimi alamıyorum.
Seçilmiş olmak üstün şey değildir. Bazen koca bir toplumun düşündüklerinin tamamı yanlış, bir kişinin bilgisi toplumun düşüncesine karşı doğru olabilir.
YORUMLAR