Bir kaç gündür Müskebi’deyim; henüz şafak sökmedi ama ben sabah jimnastiğindeyim. Güya jimnastikdeyim, çünkü Recep (bizim kedi) le debelleşmekten egzersiz yapmam imkansız. Kendisi hasta ve dışarı yasaklı ya, sabaha kadar tüm günün sıkıntısını benimle oynayarak çıkarmaya çalışmakta. Kah karnıma yatıyor, kah el hareketimi oyun sanıp çırmık atmakta; bazı da masum masum yanıma gelip benim gibi uzanmakta.
Ben de yoğun meditasyondayım, Allah için!
Birden aklıma Türkiye’de yaşayan Başbakan, Cumhurbaşkanı, Başkan var mı diye bir soru geldi. Hakkaten yok dedim kendi kendime, hakket yok İrfan dedim içimden. Oysa gelişmiş batı ülkelerinde zamanında devlet büyüklüğü yapmış yaşayan bir sürü zat var. Adam Amerika Başkanı olmuş, şimdi film yapımcılığı yapıyor. Bir başkası Alman başbakanı olmuş, dünyayı güdmüş, şimdi terziymiş.
Değerli okurlar bir de bize bakalım ve bir tane yaşayan devlet büyüğü bulalım. Bulunmaz. Mumla arasan Allah için bir tane çıkmaz. Neden? Nedeni basit. Adamlar koltuğu bulunca yaşam serüvenleri müddetince bırakmıyor. Adamın yaşamı bitti bitecek ‘hocam yeter’ diyorlar mırın kırın ediyor. Adam beyin felci geçirmiş, Mecliste hala yer işgal ediyor. Adam yürüyemiyor, koltukta koltuk diyor.
Son örneğini dün yaşadık. Eski CHP sekreteri Gürsel Tekin, “Hayatımı adadığım parti beni aday göstermedi” diye İstifa etti. Ee kardeşim, tamam işte, sen diyorsun hayatını adamışsın, demek ki hayatın azalmış, tamam, yeter işte çek git. Gitmiyor, belasını sürtmüş, illa orada, çöplükte ölecek.
Değerli dostlar, bu geri kalmışlık, bu ilkelik vesselam. Bence.
YORUMLAR