Nöbetçi Eczaneler
*- YÜREKTEN KUTLUYORUM!
Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce’nin mesajında belirttiği gibi;
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Beni Türk hekimlerine emanet ediniz!’ sözüyle önem verdiği Türk hekimlerinin ve tüm sağlık çalışanlarının ’14 Mart Tıp Bayramını’ yürekten kutluyorum…
*- MECBUREN YAZDIRIYORLAR
Çaresizlik insanı Allah’a sığındırır.
En büyük ve yüce limandır…
Ama, dün sözünü ettiğim gibi ‘yalana dolana sarılanlara’ bizi kandırdıklarını sananlara ne demeli?
Biz halinden şükreden insanlarız.
Biz ağzımızdan ‘dua’ eksik olmayan insanlarız…
Ama biz, ‘haksızlığa’ ve ‘aldatılmışlığa’ da karşı insanlarız…
‘Adalet!’ diyoruz…
Görüyor ve üzülüyorum ki, yine bizlerin ‘dini duygularımızdan’, ‘inançlarımızdan’ yararlanarak kendilerine dünyalık yapmayı sürdürmek isteyenler var…
Bunların önemli bir kısmı da siyasetçi…
Emin olun bunlar Allah katında da belliler…
Nasıl mı?
Örnek vereyim, hem de ilahi kitap Kur’andan…
Kutsal kitabımızı elinize alın, açın ve Fatiha’dan sonra ikinci sure olarak önünüze ‘Bakara’ Suresi gelecektir.
Kur’an-ı Kerim’in bu en uzun suresi 286 ayettir. İçinde çok önemli konular vardır.
Kuşku, çelişme, tutarsızlık konuları da belirtiliyor.
Hemen başında 8. Ayet’te bakın ne deniliyor;
*- BUNLARA İNANILMAZ
“İnsanlar içinden bazıları vardır;
‘Allah’a ve âhiret gününe inandık!’ derler ama onlar inanmış değillerdir…’
Ve açıklama bir sonraki 9’uncu ayette devam ediyor:
‘Allah’ı ve inanmış olanları aldatma yoluna giderler.
Gerçekte ise onlar öz benliklerinden başkasını aldatmıyorlar.
Ne var ki, bunun farkında olamıyorlar.’
Hızımı alamadım devam ediyorum, çünkü içimizde ve siyasette bunlardan çok var!
10’uncu ayete bakalım;
‘Kalplerinde bir hastalık vardır da Allah onları hastalık yönünden daha da ileri götürmüştür.
Ve onlar için, yalancılık etmiş olmaları yüzünden acıklı bir azap ön görülmüştür.
Bunların niyetleri de 11’nci ayette açıklanıyor:
“Onlara, ‘Yeryüzünde bozgun çıkarmayın!’ dendiğinde, ‘Tam tersine, bizler barış ve esenlik getirenlerin’ demişlerdir…’
Herhalde bunları bilmeyenimiz, duymayanınız, hissetmeyenimiz yok!
Ve yaratan 12’nci ayette biz inananları şöyle uyarıyor:
‘Dikkat edin, gerçekte onlar, bozgun getirenlerin ta kendileridir de bunun bilincinde olmuyorlar…’
Ayette var, bu tipler şöyle diyorlar;
‘Yani biz de kafası çalışmayan zavallılar gibi inanalım mı?’ diyorlar…
*- KUTUPLAŞMAYI YARATIYORLAR
Bunların kafa yapısını nerede görüyoruz sevgili okuyucularım:
Afganistan’da, İran’da, Arap ülkelerinde…
Hatta ülkemizde bile…
Dinden siyaset üretip, lüks içinde yaşayanlardan biri yakın zamanda öbür dünyaya gitmedi mi?
Ne demişti?
‘Kadınlar cenazeme gelmesinler!’
Kadınların okula gitmesini istemiyorlar.
Daha yine geçenlerde İran’da kız öğrenciler bilinçli bir şekilde değişik şehir ve okullarda zehirlenmediler mi?
Neden korksunlar evlerinden başlarını çıkarmasınlar..
Kara cahil kalsınlar, dünyayı ve gelişmeleri bilmesinler…
Hatta cahil din adamlarının uydurduklarına inanarak davransınlar hareket etsinler, tam bir köle cariye olsunlar, Cahiliye devrinin yaşatılması sağlanması için…
*- GELİYOR GELMEKTE OLAN!
Afganistan’daki olayları anlatmama gerek yok, çünkü çok yazdım, anlattım…
Yorum yapmadım…
Her yerde görülüyor, gelen, gelmekte olan!
Bazen demokrasi, eğitim, bilgi, hoşgörü geliyor bazen de kara günler, ‘yat!’ denilince yatılacak, ‘kalk!’ denilince kalkılacak günler…
İşte bunlar, yani bazıları 16’ncı ayette de şöyle anlatılıyor;
‘İşte bunlar, doğruluk ve aydınlığı verip karanlık ve sapıklığı satın aldılar da ticaretleri hiçbir kazanç sağlamadı.
Bir yol yordama girebilmiş değiller…’
Doğruluğa, aydınlık günlere, bilime, eğitime karşı nasıllar?
‘Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler!
Onlar artık dönmezler.’
Neden?
Çünkü bunlar inançlı görünümünde inançsızdırlar…
Şimdi siyaset sahnesinde yine iyi niyetli, insanlarımızı aldatma, kandırma yolunu seçecekler, bin bir yalanla karşımıza çıkacaklardır.
Ramazan ayında bunları tek tek göreceğiz, dini nasıl siyasete alet etmeye, kendilerine fayda ve yarar sağlamaya çalıştıklarına…
Allah ne diyor?
‘Oku!’ diyor…
Bir emir bu…
Onlar ne diyor?
‘Okuma!’
Biz de ne diyoruz:
‘Eğitim… Eğitim… Eğitim…’
*- KADIN OYUNLARI FESTİVALİ, BU YIL AYVALIK’TA
Ankara Sanat Tiyatrosu, Atölye Kültür Sanat ve Ayvalık Belediyesi işbirliğiyle Ayvalık’ta üçüncüsü düzenlenecek olan Kadın Oyunları Festivali bu yıl deprem felaketi nedeniyle Ayvalık’ta perdelerini açacak. Geleneksel olarak her yıl Ayvalık’ta 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü’nde kapanışı gerçekleştirilen festivalin öncesinde Ankara ve diğer ilçelerde oyunlar sergileniyordu.
Bu sene 11 şehirde yaşanan felaket nedeniyle etkinlik ilk olarak 23 Mart günü “Ölü Kadınlar Diyarı” isimli oyunla “perde” diyecek.
Kadın Oyunları Festivali’nden elde edilen bilet gelirleri depremzede çocuklara yardım yapılacak şekilde projelendirildi.
Ayvalık Belediye Başkan Mesut Ergin, “ 6 Şubat günü yaşanan facianın ardından sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz. Bugünlerde, sanatın iyileştirici çağrısını yapmak istiyoruz. Çünkü sanat iyiyi çağırır, tiyatro iyidir, iyileştirir. Travma hepimizin için çok ağır, iyileşmek zorundayız. Ayrıca bu yıl bilet gelirleri depremzede çocuklara gidecek. Bir nebze de olsa katkısı olacak” dedi.
*-
İzmir'de yaşayan 11 yaşındaki Lara Turan ve 12 yaşındaki Masal Üçer pastel boya resim çalışmalarıyla katıldığı Japonya 22'nci Kanagawa Çocuk Resim Yarışması'nda 'Kanagawa Prize' ödülüne layık görüldüler. Türkiye'den ödül kazanan üç çocuktan ikisi oldular.
Mutluluk Sanat Atölyesi Yetenek Kursu öğrencisi Lara Turan, İzmir’i resmettiği pastel boya çalışmasıyla ilgi çekti.
Yarışmanın amacı, geleceğin toplumunun taşıyıcıları olacak çocukların hayallerini ve yaratıcılıklarını besleyerek, farklı kültürleri ve yaşam tarzlarını anlamalarına teşvik etmek ve yaptıkları resimlerle uluslararası değişimleri daha da ileriye götürmelerine destek olmaktır.
*-
YORUMLAR