ARAP KIZILAYI

Türk Kızılayı olmuş Arap Kızılayı. Televizyon programında Kızılay başkanı konuşuyor; arka fonda Arapça harflerle yazılmış ne anlama geldiği belirsiz bir pano. Allah Allah diyorum içimden, kim anlar ki bu sloganı? Neden Arap harfleri ile yazılır ki? 

'Neden olduğu belli aslında' diye içimden geçiyor. Kendimi cevaplıyorum. Tabii erk sahiplerinin felsefesine uygun bir davranış; her şeyi araplaştırmaya uygun bir felsefenin yansıması. İsim de dikkatimi çekiyor aniden. Kuruluşta ‘Türk Kızılayı’ değildi ki bu kuruluşun adı. “Kızılay” dı. Evet sadece Kızılaydı. Evrenseldi isim. ‘Kızılhaç’ gibi. 

Tüm Ortadoğu, Balkanlar’ı Afrika kıtasını kapsayan bir hedef kitle vardı. Osmanlı bu gaye ile kurdu. Türk Kızılayı sonradan oluşmuş bir isim. 

'Neyse isime takma' diyorum içimden, zararı yok varsın Türk Kızılayı olsun. İyi de bu Arapça slogan neyin nesi? Kan bağışı kampanyası çağrısı yapmış kuruluş; Kılıçdaroğlu, İmamoğlu kan vermiş kampanya kapsamında. Sarıgül takdir ediyor televizyon konuşmasında, 'Ben de bağış yapacağım' diyor. İyi niyet, sevgi dolu, coşkulu konuşmasında. 

Ben de artık ayni ve nakdi yardım yapmama kararıma kan bağışını katmayım bari, ben de kan vereyim diye düşünüyorum; ama içimde bir burukluk, ya kanları da ticari meta gibi satarlarsa, ne bileyim ben ya ihraç etmeye kalkarlarsa. 

Bu anlayışı taşıyan, çadır , konteynir, battaniye satanlar bunu da yapar mı , yapar. İki ucu kakalı değnek oldu bu konu.  Kan versem mi vermesem mi, bilmiyorum vesselam…