0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

*- HAYDİ ŞİMDİ SIRA SENDE!

Sandık başına gitmemize artık saatler kaldı.

Genelde merak ettiğimiz en önemli nokta, ‘oyumuzu nasıl kullanacağız?’ sorusu…

Hangi partiye veya ittifaka değil!

Çünkü herkesin kafasında bu şekil belli..

Belli olmayan ve düşündüren, ittifaklar fazla olduğu için, bunların içinden bir partiye gönül verdiğimizden, oyumuzun yabana gitmemesi ve yanlış kullanılmaması…

Partililer, yani belli kişiler bunu gayet iyi biliyor da, acaba sıradan sadece günlük nafakasını çıkarmaya çalışanlar bunu biliyorlar mı?

Düşünsenize karşınıza bir metre boyunda bir pusula veriliyor, bunun içinden gönlünüzden geçeni ya da inandığınızı, güvendiğinizi kısa sürede arayın, bulun!

*- BİR GÜN ÖNCE!

Seçimlerden bir gün öncesi, partiler ve adaylar için en önemli saatlerdir.

Ellerindeki tüm gücü kullanırlar ve atıp tutarlar…

Bunu iki yolla yaparlar, biri ‘resmi’ diğeri ise ‘gayri resmi!’

Yanıt alamayacaklarını bildiklerinden, – çünkü yasak- yalan da vardır, dolan da…

Kazanırlarsa söylediklerinin önemi yoktur.

Kaybederlerse de, kazanan için önemli değildir.

Zafer sarhoşluğu içinde bununla mı ilgilenecektir!

Herkes ‘Siyasette bunlar olur!’ der, olağan karşılar…

Sadece biz vatandaşlar buna bu sözlere bir türlü alışamayız..

Onlar için normaldir…

‘Hırsız ama yapıyor!’ sözü de bence böyle bir şeydir.

Bize yutturmaya çalışırlar…

Bizler çocukken büyüklerimiz şöyle derlerdi.

‘Deveyi çalan de birdir, iğneyi çalan da!…’

Ben de şunu söyleyeyim:

‘Sakın ve sakın son dakika söylenenlere, vaatlere inanmayın… Kanmayın…

Çünkü örnekleri çok!

Ve en önemlisi;

Şimdi önümüze öyle videolar, ses kayıtları, filmler getirilecek ki, gerçeğinden farkı yok…

‘Yapay Zeka ürünü!’ diye özetleyeyim…

*- İNANMAYIN, OYUNUZA SAHİP ÇIKIN

Sakın ve sakın inanmayın…

Ancak ‘resmi’ açıklamaya bakın…

Ya da gönül verdiğiniz, inandığınız, güvendiğiniz partilerin sözcülerine…

Hatta onlara bile değil…

Şöyle önceki, yakın zamandaki seçimleri düşünün, anımsayın bakın ‘Neler söylemişler, neler?’

Kimler?

Oyumuzu ‘keklik’ sayanlar…

Aklımdan şu sözler geçiyor;

‘Sizi gidi siziler sizi!..’

En güzel yanıtı şu soruyu sorarsanız alırsınız?

‘Bugüne kadar neden beklediniz, elinizden tutan mı vardı?

Size küçük ve önemli bir örnek vermek istiyorum:

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, hiçbir zaman ‘Şunu yapacağız, bunu yapacağız!’ dememiştir.

Gazi, ‘Yaptık, ettik!’ diyerek konuşmuştur.

En güzel örneği de, eseri, eserlerini yaptıklarını anlattığı NUTUK’tur…

Acaba kaç kişi okudu…

Aynı şekilde kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’i ele alalım..

Acaba kaç kişi okudu…

Okuyanlar zaten ‘din simsarlarını’, insanları aldatanları, kandıranları hemen anlayacaklardır.

Arada örneklerini vermeye çalışıyorum…

Okuyan, araştıran, soruşturan mutlaka bilir…

Bilen insandan da bazıları çok korkar…

İstemez!

*- ÖNEMLİ GÜNLER, HAFTALAR

İki haftayı kutluyoruz…

Biri engelliler haftası…

Hepimiz potansiyel engelliyiz…

Buna ‘Hayır!’ diyecek yoktur….

Ama gel gör ki, engelli yurttaşlarımıza karşı ‘acıma duygusundan’ ya da ‘sözlerden’ başka türlü yaklaşıyor muyuz?

Onlar, yani içimizdekiler, bu canlarımız bizim böyle yaklaşımımızı istemiyorlar…

Bu konuda çok yazılar yazmıştım…

Anlayan anlar, anlamayana davul zurna da az gelir….

‘Ön teker nereye gidiyorsa, arka teker de oraya gider!

Birkaç beylik söz ile birkaç sözde etkinlik ile gerçekleri görmemezlik edemeyiz…

Lafla peynir gemisi yürümüyor, sevgili dostlar…

Yıllardır bunları gördük, duyduk…Yaşadık.

*- BAYINDIRLI ÜRETİCİYE ÜCRETSİZ

İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü Türkiye’de bir ilke imza atarak Bayındır Hasköy Atıksu Arıtma Tesisi bünyesinde kurduğu geri kazanım ünitesini üreticinin hizmetine sundu.

İZSU’nun kuraklık tehdidine karşı yürüttüğü proje kapsamında çiftçilere ilk suyu Başkan Soyer verdi.

Hasköy Atıksu Arıtma Arıtma Tesisi’nden geri kazanılan A sınıfı sulama suyunun, sembolik olarak 0,1 kuruştan çiftçilere verileceğini müjdeleyen Başkan Soyer, ‘Bu projeyi kent geneline yayacağız. İzmir için bu bir devrim’ dedi. 

Enerji kadar, ondan çok daha önemlisi olan ‘su’ ihtiyacının karşılanması ve değerlendirilmesini ben de ‘büyük olay!’ olarak nitelendiriyorum.

Umarım çalışmalar Türkiye’ye yayılır.

*- GELECEĞİN SEKTÖRÜ TARIM

Cumhuriyetimizin 100’üncü kuruluş yıldönümünü kutladığımız 2023,

tarımsal dönüşüm açısından da hayati önem taşıyor.

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyetin ilk yıllarında tarımı

milli ekonominin lokomotifi olarak belirlemiş; bu alanda önemli bir eğitim

ve yatırım süreci başlatmıştı.

Köylünün, çiftçinin milletin efendisi olarak görüldüğü yıllardı.

Cumhuriyet, tarım ve tarıma dayalı sanayi sayesinde önemli bir atılıma imza attı.

Ancak ilerleyen yıllarda, küresel ekonomide yaşanan değişimlere paralel olarak sanayi, hizmet gibi sektörler öne çıkarken tarım gündemin arka sıralarında yer almaya başlamıştır.

*- YEPYENİ BİR DÖNEM

Covid-19 salgınıyla birlikte ise yepyeni bir dönem başladı.

1920’lerde 1,9 milyar olan dünya nüfusu bugün 8 milyar.

2050 yılında 10 milyara ulaşması bekleniyor.

Küresel gıda talebinin buna paralel olarak artmasını beklemek de kaçınılmaz hale geliyor.

Yapılan farklı çalışmalarda, gıda talebinin 2050 yılına kadar yüzde 59 ila yüzde 98 arasında artacağı tahmin ediliyor.

Dolayısıyla artan talebi karşılamak için tarımsal üretim artışı bir zorunluluk olarak karşımıza çıkıyor.

Günümüzde tüm ülkeler tarımda kendi kendine yeterli olabilmeyi stratejik bir hedef olarak benimsemiş durumda.

Sektöre ayrılan kaynaklar da sermayenin ilgisi de her geçen gün artıyor. Tarım yeniden 100 yıl önceki parlak günlerine dönüyor.

Her yıl 14 Mayıs’ta kutlanan Dünya Çiftçiler Günü’ne de, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli’nin bu bakış açısından bakmalıyız.

Özellikle genç kuşakların yeniden tarım ekosistemine yönelmesi açısından önemli bir fırsatı değerlendirmeliyiz.

Gençlerimiz, geleceğin sektörü tarım alanında eğitim almaları, her köyümüzde ziraat mühendisleri, teknikerleri ve veterinerlerimize yer açmalıyız.

Topraktan hiç ümidini kesmeyen yeryüzündeki tüm çiftçilerin 14 Mayıs

Dünya Çiftçiler Günü’nü ben de şimdiden kutluyorum.

Yarın seçim günümüzde ‘Anneler Gününü’ de kutlayacağız.

Bu konuyu da, ‘Hemşireler Günü ve haftasını’ da ayrıca ele alacağım

*- DÜNYA’DAN BİR ÖRNEK

Çin Devlet Tahıl ve Malzeme Rezervi İdaresi Başkanı Cong Liang, bugün başkent Beijing’de (Pekin) düzenlenen basın toplantısında Çin’de tahıl güvenliğinin korunması hakkında son durumu paylaştı.

Cong’un verdiği bilgilere göre, geçen 10 yıl içinde Çin’in tahılda kendi kendine yeterlilik oranı yüzde 100’ün üzerine çıktı.

Kişi başına düşen ortalama tahıl miktarı 483 kiloyu buldu.

Bu rakam, uluslararası olarak genel kabul gören ve 400 kilo olarak belirlenen tahıl güvenlik çizgisinin üstünde kaldı.

*- TÜRKİYE’YE ‘DOSTLUK ELİ’ MESAJI

Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Türkiye'de seçimin galibine ‘dostluk eli’ uzatacağını ve gerilimin düşük seyretmeye devam etmesine çalışacağını söyledi.

Miçotakis, seçimden sonra göreve gelecek yeni hükümetin Batı'ya yaklaşımını yeniden gözden geçireceğini umduğunu da kaydetti.

*- RUSYA İDDİASI, ABD SUÇLAMASI

Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu seçim öncesi internet ve sosyal medyada sahte içeriklerin yayılmasında Rusya’nın sorumluluğu olduğuna ilişkin ellerinde somut kanıt olduğunu söyledi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise seçimlere ABD’nin ‘başından beri’ müdahale ettiğini ileri sürdü.

Kılıçdaroğlu iki gündür ‘Cumhurbaşkanlığı’ derecesinde korunmaya alındı.

Samsun ve Ankara mitinglerine ‘Çelik yelekle’ otomatik silahlı polis eşliğinde çıkan 13. Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu için ‘Milletvekili adayı’ İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ‘Tiyatro’ olarak nitelendirdi.

Özetle:

Seçimin demokrasinin, sevginin, barışın ve özgürlüğün zaferiyle sonuçlanması için haydi hepimiz yarın sandık başına…

Şimdi konuşma sırası sende!

Oy kullananda…