DOLAR 32,2704 -0.22%
EURO 34,7871 -0.12%
ALTIN 2.408,960,66
BITCOIN 20739270,63%
İzmir
22°

AÇIK

Prof. İrfan Palalı

Prof. İrfan Palalı

07 Mayıs 2023 Pazar

ALIŞTIĞIMIZ, BİLDİĞİMİZ BİZE

0

BEĞENDİM

ABONE OL

Elimde Amin Maalouf’un son romanı, ‘Empedokles’in Dostları’ romanı var. Bitmeye bir sayfa kaldı. Maalof kurgusuna antik çağda Sokrates'tan önce yaşamış,  geçerli düzene karşı, kendini protesto için Etna Yanardağı'na atan filozof Empedokles’ i merkezine almış. Olaylar Antikçağ'dan bu yana onun takipçilerinin normal uygarlıktan üstün ve farklı bir uygarlık kurup, günümüzdeki uygarlığımıza müdahalesi ile başlıyor. Bunlar ölümsüzlüğü keşfetmişler ancak gönüllü ölüme gidiyorlar. Yoksa ölmüyorlar. Birbirlerine, hayvana, bitkiye zarar vermiyorlar. Dünyaya müdahalelerin baş gerekçesinde nükleer silahlara ve dolasıyla tür soykırımına engel olmak var.. 

Buraya kadar her şey güzel, güzel de, gelin görün ki gerisi boş. Yaşamda aşk, heyecan macera, ölüm, katliam, hırs, kin, nefret hak getire. İnsanlar Hoseidos dinindeki tanrılar gibi boş oturuyor, canları sıkılınca birbirlerine sarıyorlar. O, onun kızını, o onun oğluna, karısına tasalluta başlıyorlar, falan filan. Hep barış, hep huzur var, ama özgürlük yok, özgürlük hayali bile yok.

Maalof, “Ölüm trajedisi olmadan özgürlüğün ne önemi var ki” diye soruyor, ben de o farkındalığa giriyorum. Hatta ilaveten 'Sanat niye olsun ki?' diyorum. Ölüm yoksa? Adam neden iz bırakmaya çalışsın ki? Şey diyorum, şey. Bizim için yapılmış tasarımımız bize göre ve en iyisi. Yapmamız gereken ise 'gezegenimizdeki bu düzeni düzeltmek, bu düzeni barışa ve huzura zorlamak' diye düşünüyorum. Ölümlülük kalmalı, ben insan yaratıcı konumuna düşerse yaşamın anlamını öngöremiyorum. Küreyi arzda oluşmuş bu düzeni sil baştan değiştirmek benim aklımın ermediği bir olgu vesselam.

Körfezin girişine Çiğli Deresi'nin yaptığı azmağa flamingolar toplanmış yemek yiyorlar. Anadolu’da bu kuşlara turna denir. Biz turna bir Anadolu kuşudur diyebiliriz ancak Rusya'da da çokça yaşayan bir türü var, Beyaz Turna. Bu kuşlar Anadolu’da bir çok şarkının-türkünün baş metaforları. Allı Turna, Telli Turna diye başlayan yüzlerce ağıt, türkü var. Duygu yüklü. Azmağı ve kuşları izlerken şimdi ne olduysa azmağın ucunda köpekler çıldırmış gibi havlamaya başladı. Meğer ki kendi alanlarına girmiş bir salon köpeğine havlamaktalar. Onların kısmetlerine ortak olur kuşkusu ile. Çünkü onlar her gün beslenmeye gelen bu turnaların zayıf, çocuk, hastalıklı olanları ile besleniyorlar. Gezegenimizde yaşam, kurulu düzen böyle bir şey. Acımasız ve post pahalı. Bence de doğru olan, renkli olan, heyecan veren bu olgu. Gerisi yavan ve tekdüze bir yaşam. Tanrıların bile bu hayatı sevmediği, canları sıkıldığı için insanı yarattığı söyleniyor ya.