DOLAR 32,3475 -0.05%
EURO 34,9428 0.41%
ALTIN 2.396,300,00
BITCOIN 19754274,14%
İzmir
24°

PARÇALI AZ BULUTLU

Yaşar AKSOY

Yaşar AKSOY

12 Mayıs 2021 Çarşamba

KLASİKLER, HAYATIN İLK ADIMLARIDIR

0

BEĞENDİM

ABONE OL

Klasik edebiyat eserleri okumadan bir hayat geçirirsek, çok eksikli insanlar oluruz..

İnsan, önce klasik eserleri okuyarak olgunluğa erişmeli­dir, çünkü bu eserler insanlığın çarpıcı serüveninde en yüksek beyinlerin ürettiği, insanlığın faydasına sunul­muş en estetik metinlerdir.

Homeros’un İlyada, Cervantes’in Donkişot, Daniel Defoe’ nin Robinson Crusoe, Jonathan Swift’in Gulliver’in Seyahatları, Gogol’un Ölü Canlar, Henry Fielding’in Tom Jones, Turgenyev’ in Babalar ve Oğullar, Victor Hugo’nun Sefiller, Oscar Wilde’nin Bay W.H.’nin Portresi, Gustav Flaubert’in Madame Bovary, Tolstoy’un Harp ve Sulh, yine Tolstoy’un Anna Karenina, Üç Ölüm, Efendi ile Uşağı, Jack London’un Martin Eden, Mark Twain’in Tom Sawyer, Stendhal’in Kırmızı ve Siyah, Dostoyevski’nin Karamazof Kardeşler, Öteki, Honore de Balzac’ın Goriot Baba, Puşkin’in Yüzbaşının Kızı, Hemingway’in Silahlara Veda, John Stein-back’in Gazap Üzümleri gibi nice kla­sik edebiyat ürünlerini bilmeden hayat denizinde adam gibi uzaklara gidilebilir mi?..

Peki bunlarsız başarıya ulaşanlara ne demeli?..

Dünyanın düzeni bozuk demeli..

Dünya düzeninin ahlaklı, eşitlikçi, demokrat, hüma­nist, devrimci olabilmesi için klasik eserlerin verdiği me­sajlara ku­lak kabartılmalıdır.

Aristokrasi döneminde üretilmiş klasik eserler bile, o aristokrat dünyanın havasını sunarken, yine de insanın özünü, hümanizmi, adaleti, aşkı, romantizmi, eşitlik idea­lini apaçık veya gizlece savunur..

Bir Honore de Balzac, tek başına, kendisinden sonra ge­len Emile Zola, Marcel Proust, Charles Dickens, William Fulkner, İtalo Calvino ve Jack Kerauac’ı etkilemiştir.

Emile Zola, Balzac okunmadan, bilinmeden, yorumlan­madan “adam” olunur mu?.. Doğrusu bilmiyo­rum, bilemiyo­rum..

Klasikler’den vazgeçmemeliyiz.. Cervantes’in Don Kişot’ undan (1605) vazgeçilir mi?.. Virginia Woolf’un De­niz Fe­neri’nden (1927) vazgeçilir mi?.. Kafka’nın Dava’sın-dan (1913) vazgeçilir mi?..

Okullarımızda ödev ve­rilince, çocuk veya velisi kitapçı­dan kötü çevrilmiş bir klasik eser alıp ödevi yapıyor güya. Okumadan, incelemeden, anlamadan geçiştirilip gi­diyor. Bi­zim zamanımızdaki herbiri bilgin olan Türkçe Edebiyat hoca­ları da artık ortalıktan çekildiler..

Bence daha orta okul sıralarında Klasik okumaya başla­yıp, lise sona kadar bunu devam ettiren bir genç, üni­versite bitirmiş kadar bilinçli olur. Kimse onunla baş ede­mez.

Bu konuda velilere çok görev düşüyor. Çocukları­mızı te­levizyon ve bilgisayarlardan uzaklaştırıp, sakin ve ılık odala­rında birkaç saat klasik okumaya alıştırmalıyız.

Acelesi olanlar ve okuyup ta unuttum diyenler için Say Kitabevi, kolay okunan türden 90 Klasik Kitap yayınla­maya başladı. Amanın ne kadar çok sevindim. Don Kişot, Venedik’te Ölüm, Simyacı, Ulysses, Dava, Suç ve Ceza, Gülün Adı, Odysseia, Açlık, Koku, Hayvan Mezarlığı, Çıplak Şölen, Romeo ve Jülyet, Yüzyıllık Yalnızlık, Moby Dick, gibi yapıtlar öncelikle yayın­landı, gerisi gelecek.. Sevindirici haber.

Gelelim Türk Klasikleri’ne.. Dede Korkut Hikaye­leri’n-den başlayalım.. Namık Kemal’in Vatan yahut Silistre’sine uzana­lım. Yine, Namık Kemal’in İntibah ve Ha­lit Ziya Uşaklıgil’in Aşkı Memnu kitaplarından başlayıp, Zehra (Nabizade Nazım), Çalıkuşu (Reşat Nuri Güntekin), Eylül (Mehmet Rauf), Müreb­biye (Hüseyin Rahmi Gürpı­nar), Sinekli Bakkal (Halide Edip Adıvar), Üç İstanbul (Mit­hat Cemal Kuntay), Yaban (Yakup Kadri Karaosmanoğlu), 9.Hariciye Koğuşu (Peyami Sefa), Saat­leri Ayarlama Enstitüsü (Ahmet Hamdi Tanpınar), Bereketli Top­raklar (Orhan Ke­mal), Zübük (Aziz Nesin), İnce Memed (Yaşar Kemal), Yor­gun Savaşçı ve Devlet Ana (Kemal Tahir), Küçük Ağa’ya (Tarık Buğra) uzanan bizim Türk Klasikleri de, daha birçok değerli yazarımızın eserlerini de kapsayarak muazzam bir kütüphane doldurur.

Benim bir Klasik Romanlar kitaplığım var. Yarım yüz­yılda, 200 tane kadar okudum ve biriktirdim. Çok şey öğ­ren­dim onlardan. Dedim ya, ayrı bir üniversite diploması al­dım. Ama son günlerimde, Hıfzı Topuz, İlber Ortaylı, Hasan Pulur, Doğan Hızlan, Altemur Kılıç, Halit Refig, Emre Kongar, Ay­dın Boysan, Sina Akşin gibi ustalarla ya­pılmış ırmak söy­leşi kitaplarını daha çok okuyorum (Tür­kiye İş Bankası ya­yınla­rından veya Remzi Kitabevi’nden). Biyografiler ve oto biyog­rafiler, ırmak söyleşiler, bu yaşta Klasikler’in yerine ge­çer gibi..

Kitabımın bu bölümünü yazıp bitirdiğimde Tempo der­gisi “Okunması Gerekli 50 Kitap” isimli bir kitapçığı ekinde verdi. Kitapçığı Ahmet Bülent Kahraman hazırla­mış. M.S. 3000 yılından Gılgamış Destanı’ndan başlayan liste günümüze kadar uzanmakta. Hiç şüphesiz bir başka yazar, temel yapıtlar sabit kalmak üzere değişik bir liste de hazırlayabilir.

Doğan Hızlan, insan belleğinde iz bırakan kitapların özellikle edebiyat yapıtları olduğunu vurguluyor ve genç biri için ilk alınacak kitapların antolojiler olduğunu sözle­rine ekli­yor. Şiir, öykü, deneme, eleştiri antolojilerinin gençlere birey­sel edebi beğeni geliştirme olanağı sağlaya­cağını belirtiyor.

Neleri okumalıyız, sorusunu soran çok olur. Oysa nasıl okumalıyız, sorusu da çok önemlidir. Batı edebiyatında şiir nasıl okunur, roman nasıl okunur, deneme nasıl okunur, otobiyografi nasıl okunur, sorusuna yanıt veren kütüpha­neler dolusu kitap ve araştırma vardır.

Çalakalem kitap yazılamayacağı gibi, çalagöz (bu te­rimi şu anda ben uyduruyorum) kitap okunmaz..

Kitap anlayarak ve okuma yöntemleri uygulanarak okunmalı.. Nedir bu yöntemler?.. Notlar alarak, önemli bulu­nan cümlelerin altını çizerek, anlamlara anlamlar kata­rak, uy­gun ortam ve zamanlarda okuyarak, tekrar tekrar okumak gibi..