Merve, ‘Canımı acıtırsa, karşımdakinin canını kat kat daha fazla acıtırım!’ diyor canlı yayında…
Paralı seyirciler alkışlıyor!
‘Paralı’ dediğim şakşakçılar…
Yoksa ne işi var orada, cebi dolu olanların…
‘Para babaları’ derler ya, bir de paraları çizgi film, resim kahramanı ‘Varyemez Amca!’ var…
Kasaları para dolanlar, bunları nerede saklıyor?
Herhalde yastık altında değil!
Bilmeyene anımsatayım;
Türkiye’de en fazla kazanç sağlayan kuruluşlardan biri de bankalar…
Bunu en fazla bilenler işinsanları ve bankaya işi düşenler…
Bir de ekonomistler…
Bunların dışında okuyanlar…
Çünkü;
Bir yıl önce bankaların kazançları yüzde 80- 90 idi…
Bu gün, yani bu yıl, herkes ‘Battım!’ derken, yüzde 240…
Ben en alt rakamdan söz ediyorum…
Peki bu nasıl oluyor?
İşte bunun bir önemli ayağını da ‘tecrübeli Serbest Gazeteci’, meslektaşım Servet Oğuz anlatıyor, gözler önüne seriyor:
*- BİR TAŞLA KAÇ KUŞ
‘Bankalar tahsil edemedikleri kredi alacaklarını ‘yılsonu gelir ziyanı!’ diye maliyeye beyanda bulunup vergiden düşüyor.
Yani yine alacağını tahsil etmiş sayılıyor!
Bir durumda ve alacak üzerinde hak sahipliği yasal olarak ortadan kalkıyor!
Alacaklı maliye oluyor!
Fakat bankalar bu durumda kanunsuzca, ayni vergiden düştüğü alacaklarını varlık fonlarına kırdırıyor;
Çok cüzi rakamlarla!
Çünkü ‘zaten kaybı yok! Vergiden düştü.
Alacağı bu ‘Varlık Fonu’ndan ne gelse kârın kârı…
Yani Varlık Fonları’ nın vatandaşa icra yapması alacak peşine düşmesi kanunsuzdur.
Bunu, bankalar ve Varlık Fonları devletin bilgisine rağmen, yasaya karşı davranıyor.
İcralarda yapılan işlemler de geçersizdir!
Çünkü alacaklı ne banka, ne de Varlık fonudur.
Bu durum yıllardır devam etmekte…
Bir tüketici birliği, bir avukat, bir vatandaş, buna ‘dur!’,’ ‘yanlış!’ demedi!
Hele yetkililer, hiç demedi!
Vatandaşta aciz kaldı!
Bu duruma ‘dur deyin!’, icralara itiraz edin…
Bu açıklamayı mahkemeye savunma olarak kullanın!
Bu rezalet son bulsun ve devlet yetkilileri bu ise acilen dur desin…’
Haksız kazanç herkesin geçim kapısı olmuş…
Nedense duyan da ilgilenmiyor, ilgililer de!…
*- AÇIK SEÇİK, NET
Önem verdiğim isimlerden Güler Seyhan isimli bir okuyucum da, beğendiği bir araştırmayı, daha doğrusu derlemeyi göndermiş…
‘Tamamıyla kabul ediyorum!’ yanıtını verdim..
Hepimizin bildiği bazı kısımları çıkardım…
Bazılarını ise anımsatma babında paylaşıyorum…
Doktor Vecdet Öz, oturmuş son 20 yılda yaşananlardan bazılarını şöyle paylaşmış:
Yazdığına göre, bazıları Türkiye’yi darülharp mantığı içinde fethedilecek bir ülke olarak görüyor.
Bunlara göre;
T.C. bu örgütsel yapının nezdinde her zaman kafirler tarafından kurulmuş ve yıkılması gereken bir küffar devlettir.!
Mevcut yapıyla geçmişten illiyet bağı bulunan ve Almanya’da devlet destekli örgütlenmiş olan kara sesin de ifade ettiği gibi Baş Kafir ise maketini sembolik olarak idam ettikleri Mustafa Kemal Atatürk’tür.!
Bu yüzden kafir ülkesi kabul ettikleri T.C. Devleti’nin malını, mülkünü yemek, banka faizini almak, talan etmek, içini boşaltmak uyguladıkları darülharp nedeniyle hak ve helaldir.!
Onlar yıllardır bu ülke ve laik toplumla hep savaş halinde oldular ve bunun için de çaldıklarını hırsızlık malı değil hep ganimet olarak gördüler.! ‘
*- TABİİ Kİ KARŞIYIZ
Akıl dışı gibi görülüyor ama söylenen şu;
Yok ettikleri milletin hazinesi değil küffarın kasası oldu.!
Aynı zamanda küffar kabul ettikleri laik toplumun iffeti, namusu, kızları da malı gibi haktı, helaldi.!_ ‘
Sübyanların ırzına geçilip çocuk yaşta hoca nikahı kıyılmasını.!_ Alay edercesine akıl dışı garip açıklamalar yapılmasını.!
Tüm ekonomik kuralların yok sayılmasını.! T.C. ibarelerinin parçalarcasına sökülmesini.!
Milli bayramları kutlanmama girişimlerini ve garip bahaneleri.!
Haddini aşan keşke Yunan kazansaydı söyleminin nedenini.!
Hain cenazelerine yapılan devlet törenlerini ve tabutlarına omuz vermelerini.! _
Devlet dairelerinde Atatürk posterlerinin baş aşağı asılma nedenlerini.!_
Türk’ün destanı Ergenekon’a kara çalma girişimlerini.! Onca generali tutuklayıp büyük bir zevkle rütbelerini sökmelerini.!
TSK’yı ve bağlı tüm askeri kurumları tahrip etmelerini.!
Türk bayrağının üzerinde bağdaş kurup değersizleştirmelerini.! İstiklal Marşı’nda ayağa kalkmamalarını.!_
Andımıza karşı olmalarını ve ısrarla yasaklattırmalarını.!
Türklük ifadesine olan düşmanlığın nedenini.!
Atatürk’e ve kahramanlara yapılan onca hakaret ve saygısızlıkları.! Şehide kelle askere tane demelerini.!_
Askerimizin başına çuval geçirildiği gün alaycı sözlerini ve tebessümlü yüz ifadelerini.!
Sürekli olarak anayasanın ilk dört maddesini hedef almalarını.! Demografik yapıyı tahrip etmek ve ihvancı yapıya uygun yeni bir toplum inşa etmek için adeta bir kavimler göçüne dönüştürülmüş milyonlarca sığınmacının ülkeye girmesine göz yummalarının ve vatandaşlık vermeye başlamalarının nedenini.!
Her türlü itiraza rağmen pişkin ve soğukkanlı tutumlarını.!
Kayıp silahların çözülmeyen akıbetini.!
Kendi yandaşlarına verilen aşırı silah ruhsatlarının nedenini.! ‘
Daha çok yazılmış ama bunları sakıncalı bulduğum için paylaşmıyorum.
Ama bu yazdıklarım hepimizin bildiği okuduğu gündem olan konular oldukları için yazarın hatırlattıklarını belirttim.
Konu 2023 seçimlerine getiriliyor…
Bu konuyu da atlıyorum, çünkü herkesin fikri ve oyu kendisine ait..
Her zaman söylüyorum, ‘algı operasyonları’ na aldanmayalım, kendi aklımız, düşüncemiz ve bildiklerimiz var, diyorum…
Benim tezim hepimizin tezi;
‘Birlik ve beraberlik bizi aydınlığa götürür!’
News
