Paradigma

Değerli dostlar, uygarlık tarihi boyunca üretilmiş ön yargılar, ve ard yargılar var. Yaşamda var, kültürde var, politikada var, savaşta var, dolaylı olarak askerlikte var. Hatta bilimde, felsefede var. Saymakla bitmez önyargılar, var oğlu var.

Bunların değişmesi, yenilenmesi veya değiştirmesi çok zor olanları tartışmaya açmak gerek. Değerli okurlar, evet, dünyada değişmeyen tek şey değişimdir ama, sosyal diyalektik yavaş yavaş yeniye evrilir .
Biraz hızlandırmak gerek. Şimdi Doğanla beraber “Kemal Sunal”ın “ İnatçı” filimini hayranlıkla izliyoruz ve konuşuyoruz. Asırların kız isteme geleneğini ters yüz edip kız evinin erkeği isteme sahnesinde Kemal Sunal elinde kahve tepsisi ile sahneye girmesi muhteşem.

Doğan Eniştay’nin atomu parçaladım ama ön yargıyı kıramadım sözünü hatırlatıp çok zor be İrfan diyor.
Örneğin milliyetçilik insana nasıl evrilir, inanışlar bireye nasıl indirgenir, ,kadına eksik etek tanımı nasıl kırılır, para, para, para diyen Napolyon özdeyişi sıfırlanır mı? Bağnaz inanışın sonu gelir mi? Bu bağlamda ‘katli vaciptir’ ön yargısı silinir mi. Zor.

Kemal Sunal’ı izlerken bütün bunlar aklımdan geçiyor. Moralim eksi, ama tükenmez hayalim ayakta. Çocukluğumda Toroslardan geçerken gördüğüm, rboyu metrelerce kayanın içinden mucize gibi fırlamış gövdesi bir iki metre kalınlığında çam ağaçlarını hatırlıyorum; Doğan’a dönüp, bakarsın olur, ön yargılar kırılır diyorum vesselam.