Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Yaşar Eyice

İZMİR HALKI DURMAK BİLMİYOR

Hafta içinde ‘Milletvekilleri bir maaşlarını depremzedelere bağışlasın!’

İş Kadını Şehnaz Yılmaz tarafından kurulan Türkiye Sevdalıları Platformu da Cumhurbaşkanı Ve Siyasi Liderlere benzer bir çağrı yaptı.

10 İlde yaklaşık 14 milyon nüfusu etkileyen, binlerce kişinin hayatını kaybettiği depremle ilgili çağrıda seçim nedeniyle siyasi partilere verilecek hazine yardımının deprem mağdurlarına ı istedi.

Herkes, ‘Bu durumu birlik beraberlik ve dayanışma ile aşacağız. Yaralarımızı hep birlikte saracağız’ diyor ama dikkat ederseniz fedakârlık yine çoğunluğu geçim derdinde olan insanlarımızdan geliyor.

Kimimiz gençlik ve beden gücümüzü kullanıyoruz, kimimiz de elden avuçtan keserek daha doğrusu ‘ekmeğimizi paylaşmayı’ yeğliyoruz.

Birbirimizle uyum ve ahenk içinde yaşamanın önemli bir sınavını veriyoruz.

Vatandaşlarımızda; bu konularda, herhangi bir uyuşmazlık, aykırılık, çelişme görmüyoruz.

Ama politikacılar ile onlardan yani bir noktada bozuk düzenden yararlananlarda ise böyle bir birlik beraberlik olduğunu söyleyemiyoruz.

İnsanlarımızın umudunu söndürmemeliyiz.

Utanma hissini de azaltmamalıyız.

Yoksa bitkinlik, bezginlik başlar…

 

*- İÇİMİZDEKİLER

Azınlıkta da olsa, içimizde iblisler, şeytan fikirliler var.

Bunlar ‘ganimet’ peşindeler, soygun planlıyorlar, çeteler kuruyorlar.

Bunlara karşı da, başta güvenlik güçlerimiz olmak üzere, hepimiz çok dikkatli olmalıyız.

‘Kansızlar’ olarak nitelendirdiğim bu utanmaz, arlanmaz, namussuzlar, cesetleri de, boşaltılmış konutları da soyuyorlar…

Hatta iddia edildiğine ya da uyarı niteliğinde ‘insan ticareti’ (Özellikle çocuk) yapanlara karşı da yalnız deprem bölgesinde değil, bulunduğumuz bölgedeki yabancılara karşı daha hassas olmamız, en ufak bir şüpheli hareketi de yetkililere hemen duyurmamız bana göre ‘şart’tır…

Böylece çoğu art niyetli kişilerin planlarının bozulmasını sağlarız.

‘şüphe’ ve ‘dikkat’ bu işin ilk basamağıdır, her zaman olduğu gibi…

Olanı değil, olasılıkları da düşünmek bizim de görevimiz olmalıdır.

 

*- DURMADAN ÜRETİYORLAR

Bir de ‘komplo teorileri’ üretenler, yayanlar var…

Bunları da şu zamanda dikkate almamamız gerekiyor.

Bu da halkı ikiye bölmekte, ya da yanlış düşüncelere sevk edebiliyor.

Biraz söz dinlemeyi bilseydik, biraz ilime ve bilime önem verseydik, yani aklımızı çalıştırsaydık, şu anda, hatta bundan sonra da, çılgın duruma düşmeyebilirdik.

Belki de birçok dostumuzu kaybetmeyecektik…

Bize kahır yaşatanlara da mutlaka hesap sorulmalıdır.

Yani bazı olayların üstü kapatılmamalı, araştırmalar gerçekler bulununcaya kadar, sanıklar tespit edilinceye kadar, ciddi şekilde sürdürülerek, içimize bundan sonrası için de, güzellikler serpilmelidir.

Şu bir gerçek ki, mutlaka içimizde bu işin suçluları vardır.

Boş vermişler, görevlerini ihmal edenler, liyakatsizler, arkaları sayesinde hak etmedikleri yerlerde bulunanlar…

Yani hak yiyenler!

Kula kulluk edenler, sözde güç sahiplerine boyun eğenler!

Başkasının rızıklarına göz koyanlar!

Dansöz gibi oynayanlar, çalkantılara yol açanlar!

Bunların üzerine mutlaka ‘adalet rüzgarı’nı estirmeliyiz…

 

*- HEP VARLAR

O zaman belki öfkemiz azalır, sinirlerimiz boşalır, kendimize geliriz…

Yemin olsun ki, bunları daha önce de gördük, duyduk, şimdi de görüyor ve hissediyoruz…

Hissiyatımızla oynuyorlar, yalan yanlış konuşarak, gerçekleri saklayarak ipleri ellerinde tuttuklarını, beyinlerimize ve bize sahip olduklarını sananlara artık okkalı bir ders vermeliyiz, verilmelidir.

Ama dedim ya bu lafla değil, adaletle olur…

Nefret içinde hareket etmemeli, azgınlıkları durdurmalıyız…

İşitme gücümüz de var, gözlerimiz ve gönüllerimiz de…

Bize hep vaat veriliyor!

Bunlara da ‘Ne zaman?’ sorusunu sorup, mutlaka ve mutlaka hesabını bir şekilde, ama seçim sandığında, ama toplantılarda cesaretle, korkusuzca ve umutla sormalıyız, sormalıyız!

Boş yere bağırıp, çağırmakla, kendimizi üzmekle olmaz…

İnanmak ve güvenmek yetmez!

Sorgulamak şart!

Apaçık, gözümüzün önünde olanlara mı inanacağız, yoksa sihirli sözde güzel sözlerle bizleri aldatanlara, yanıltanlara mı?

Bir sabah uyandığımızda gücümüzün de, umutlarımızın da kaybolduğunu gördüğümüzde, hissettiğimizde, bitkinlik ve yılgınlık içindeyken bize kim destek verecek?

Kim?

 

*- EY İNEK!

İnsan ineğe seslenmiş:  

Ey İnek! 

Ne yapmaya geldin dünyaya?

Maça gitmezsin, dans etmezsin, çay içmezsin, kahveye gidip oyun oynamazsın!

Gündüz çayıra gece ahıra!

Tek düzen bir hayatın var!

Yeyip, içip s……rsun.

Bunun için mi geldin dünyaya?

 

*- EY İNSAN!

İnek dile gelmiş, cevap vermiş:

Ey İnsan!

Ya bu sözü, sen bana nasıl söylersin?

Şu buzdolabını aç bir bak;

Süt benden, yoğurt benden, tereyağı benden, kaymak benden, köfte benden, dolma benden, sucuk benden, pastırma benden.

Ayağındaki ayakkabı, belindeki kemer benden.

Kışın yaktığın tezek benden!

Kemiklerim bile işe yarar.

Ben olmasaydım belindeki pantolonu bile bağlayamayacaktın.

 

*- DOSTLUĞU BECEREMEYEN

Peki sen ne yapmaya geldin dünyaya?

Etin yenmez, derinden bir halt olmaz, saçından çorap örülmez.            Siz DOSTLUĞU beceremiyor, birbirinize hakaret etmek, güzelim doğayı tahrip etmek, birbirinizi öldürmekten başka hiçbir işe yaramazsınız.             Sen ne yapmaya geldin bu  dünyaya?

 

*- EKİPLER SAHADA

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ekipleri sahada iş makineleri ve araçlarla arama kurtarma çalışmalarına da katılıyor.

Günde 10 bin kişilik yemek üreten mobil mutfak da faaliyette.

Büyükşehir Belediyesi’nin komuta kontrol aracında mobil internet ve mobil şarj istasyonu da kuruldu.

İhtiyaç olunan noktalarda çadır alanları oluşturuldu, mobil tuvaletler kuruldu.

Su sorunu yaşanan bölgelerde de çalışmalar başlatıldı.

Depremin yaralarını sarmak için ESHOT, İZFAŞ, İZELMAN ve Zabıta çalışanlarından oluşan 71 kişilik teknik ekip de Hatay’da, İzmir Büyükşehir Belediyesi Koordinasyon Merkezi'nin kuruluş çalışmalarında görev yapacak.

 

*- YARDIM GEMİSİ İSKENDERUN’A ULAŞTI

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin topladığı yardımları bölgeye götürmek üzere Aliağa’den kalkan gemi bu sabah İskenderun Limanı'nda yük tahliyesini gerçekleştirdi.

Malzemeler 5 TIR ve 5 kamyon ile Hatay Koordinasyon Merkezi'ne sevk edildi.

Yaşar Eyice

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

8 + 8 =

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

TÜMÜ