Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Prof. İrfan Palalı

MUTFAK KONUŞMASI!

Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Mutfak konuşmasını dinliyorum. İçimden olamaz böyle bir şey, olmaz diyorum. Uzun zaman oldu siyasette böyle bir konuşma duymadığımı düşünüyorum. Konuşma önce insanlık, uygarlık sonra efendime söyleyeyim mütevazilik, vatanseverlik kokuyor. Hafızam bisiklete binerek işe giden bir başbakan, markette market sepetine dayanmış alışveriş yapan bir şansölye görüntülerini önüme seriyor.

Çok heyecanlanıyorum. Hafızam durmuyor,  hemen dünyanın masrafı ile giydirilmiş , merdivenlere dizilmiş askerlerin arasından inen Sayın Cumhurbaşkanının görüntüsünü getirse de, (Nereye gidiyor bilinmez) kötü, örnek değildir diye hafızamın acımasızlığını kovalıyorum.
Kemal Kılıçdaroğlu benden dört beş yaş küçük, ama konuşması benden onlarca yıl önde bir farkındalık içinde. “Seçilirsem bu görevi bir dönem yapıp, ayrılıp torunlarımla yaşayacağım diyor.  Ülkeme demokrasi , adalet vb. miras bırakacağım diyor. Heyecanlanıyorum, coşuyorum,
memleketime bahar geliyor coşkusuna kapılıyorum. Hemen ezberimde kalabilen üç beş şiirden birini okuyorum yüksek sesle; 

Haberin var mı taş duvar?
Demir kapı, kör pencere, yastığım, ranzam, zincirim. uğrunda ölümlere gidip geldiğim
Zulamdaki mahsun resim.
Görüşmecim yeşil soğan getirmiş.
Karanfil kokuyor sigaram
Dağlarına bahar gelmiş memleketimin… Ahmet Arif

Duygulanıp, bir kere, bir kere daha, art arda okuyorum. Birazda hafızam tazelensin istiyorum. Dağlarına bahar geliyor memleketin; haberin var mı Muharrem ince, Sinan Ogan, haberin var mı iyi niyetli Uygar gönüldaşlar, dostlar diyorum.
Değerli dostlar CHP de Muharremler çoktur. Hep çok olmuştur; aldırmayın; biz bu filimi çok gördük vesselam.

Prof. İrfan Palalı

1950 yılında Şanlıurfa’da doğdum. Tıp eğitimimi tamamlayarak profesör unvanına ulaştım. Üniversite yıllarında başladığım edebiyat yolculuğum, özellikle toplumsal meseleleri ele alan romanlarla devam etti. 2002 yılında yayımlanan "Tehcir Çocukları" adlı ilk romanım, Türkiye’de tabu olan Ermeni sorununu gündeme taşıdı ve büyük yankı uyandırdı. Ardından "Taşların Ağıtı" (2005), "Sünnet Çocukları" (2008) ve "Özgürlük Düşleri" (2016) adlı romanlarımı yayımladım. Şu anda İzmir’in güvenilir gazetesi Demokrat Gündem bünyesinde yeni romanım "Testosteron" üzerinde çalışıyorum.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 × five =

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

TÜMÜ