NASIL GÜVENECEĞİZ

İzmir’in en önemli ve kaliteli, müşterisi seçkin Çankaya semtindeki Atlas Oteli’nin kapısında ayakkabı boyacısı Aydınlı Ali Bey yıllardır, artık yok olmakta olan mesleğini keyifle sürdürüyor.

Şehrin göbeğinde, güvenilir, ‘Güleryüzlü’ otelin yöneticisi de, mesleğin duayenlerinden Muzaffer Tağıl, mutlaka kapısının önünden ayrılmayan Ali Bey’e takılmadan Atlas oteline girmez.

Aylardır aralarında şu konuşma geçer:

‘Günaydın Ali Bey, hayırlı bereketli işleriniz olsun. Nasılsınız?’

Yanıt hep şöyledir:

‘Memleket gibiyim!’

Bir gün, ayakkabı boyacılığı sayesinde, iki evladının yüksek tahsil yapmasını sağlayan, kimseye muhtaç olmadan ailesini geçindiren Ali Beye, ‘Neden Muzaffer Tağıl beye aynı yanıtı veriyorsun?’ diye sorduğumda, ‘Memleketin halini görmüyor musun?’ diye yanıt vermiş ve insanların başına gelen kötülükleri anlatmaya başladı.

Çok okuyan, haberleri takip eden Ali Bey’le tanışmam şöyle olmuştu;

Çok yıllar önce alel acele önünden geçiyordum, ‘Merhaba Yaşar Bey, buyrun ayakkabılarınızın boyası benden!’ demişti.

Şaşırdım!

Anladı ve ‘Sizin televizyon programlarınızı takip ediyorum. Birçok ünlünün pabucunu dama attınız. Yorumlarınızı beğeniyorum…’ dedi.

Sonra yıllarca görüşünü aldım, son zamanlara kadar.

Tanımadığı sima yok.

İzmir’in ve İzmirlinin sanki canlı tanığı…

Halkın nabzını öğrenmek isterseniz Ali Bey’e tanışın…

Hiçbir gün ayakkabını ona boyatmadım, para almayacağını bildiğim, emeğini sömürmek istemediğim için.

Aklıma ayakkabı boyacısı, tarihi İzmir Atlas Oteli’nin hoşsohbet, kendini özlettiren Ali Beyin ‘Memleket gibiyim!’ diyen yanıtı şu nedenle geldi…

 

*- İLKOKUL SORUSU

 

İki üniversite mezunu olup ‘9-4=?’ sorusuna cevap veremeyen yarışmacı, telefon jokerini kullanarak mühendis arkadaşını aradı.

Ancak doğru cevap mühendisten de gelmedi.

İşte Üniversitelerimiz ve mezunlarının hali!

‘Memleketimizin hali!’ de diyebilir miyiz, bu duruma?

Düşünmek bile istemiyorum;

İki üniversiteyi bitirip ilkokul sorusunu bilemeyen, bu sözde yüksük tahsilli insanlarımız.

Biz yarışmacının arkadaşı mühendise de nasıl güveneceğiz?

Yarışmacının aradığı mühendis arkadaşı yanlış cevabı söyleyince yarışmadan elendi.

Olay şöyle gelişmişti;

‘Kim Milyoner Olmak İster’e katılan iki üniversite mezunu kadın, ‘9-4=?’ sorusuna cevap veremedi. Yarışmacı, bunun üzerine telefon jokerini kullanarak mühendis arkadaşını aradı ancak beklediği yardımı ondan da göremedi.

Bu yaşananlar, sosyal medyada gündem oldu.

Şimdi ‘Memleketim İnsanından’ güncel bir haberi de paylaşayım.

 

*- 19’UNCU KEZ ADAY

 

Her vatandaşın hakkı olarak, Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesinde yaşayan Menderes Koçak (62), önümüzdeki seçimlerde hem köy muhtarlığı hem de belediye başkanlığına aday oldu.

Ama kendisinin ayrı bir özelliği olduğunu ve diğer adaylara göre farkı olduğunu belirteyim.

1994 yılından bu yana bağımsız belediye başkanlığı, milletvekilliği ve muhtarlık olmak üzere 19 kez aday olan Koçak, bu seçimde liste başı olduğunu iddia ediyor.

Bakalım Menderes Koçak belirttiği gibi bu kez muradına erecek mi?

Sandıklı’ya bağlı Kızılca köyünde oturan evli ve 3 çocuk babası çiftçi Menderes Koçak’ın adaylık serüveni, 1994 yılında köyünden muhtar adayı olmasıyla başladı.

Bugüne kadar 5 kez bağımsız Sandıklı belediye başkan adaylığı, 1 kez bağımsız Afyonkarahisar milletvekili adaylığı, Sandıklı Çay Mahallesi’nden 1 kez muhtar adaylığı, Kızılca köyünden ayrı dönemlerde 2’si ara seçim olmak üzere toplam 10 kez muhtar adaylığı olmak üzere 17 kez aday olan Menderes Koçak, 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Genel Seçimlerinde de tekrar Sandıklı bağımsız belediye başkan adayı ve Kızılca köyü muhtar adayı oldu.

Bildiğinden bugüne kadar hiç sapmadığını belirten rekortmen aday Menderes Koçak kendisinin bu konuda örnek alınacak biri olduğunu vurguluyor.

 

*- KONUT KREDİLERİ İLE İLGİLİ YENİ DÜZENLEME…

 

Konut kredileriyle ilgili yeni bir düzenleme yaptığını duyuran Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK), herkesin ilgi duyduğu, Kentsel dönüşümdeki riskli konutlara kredi sınırı uygulanmayacağını açıkladı.

 

Milyonlarca kişiyi ilgilendiren açıklamayı paylaşayım:

‘24 Ağustos 2023 tarihli ve 10656 sayılı Kurul kararı kapsamında belirlenen azami kredi tutarının teminat olarak alınan konutun değerine oranı uygulaması ile 24 Ağustos 2023 tarihli ve 10655 sayılı Kurul kararı kapsamında belirlenen yüksek risk ağırlığı uygulanmasında yapılacak konut malikliği durumu değerlendirmesinde, tüketicinin kendisinin, eşinin veya 18 yaş altındaki çocuklarının malik olduğu tek bir konutun bulunması ve bu konutun 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında riskli yapı tespit edilmesi nedeniyle yıkılmış olması veya hakkında yıkım kararı alınması halinde, söz konusu konutun konut malikliği durumu değerlendirmesinde dikkate alınmamasına karar verilmiştir.’

Bazılarına göre, ‘İsabetli bir karar’ olmuş.

Ama şöyle düşünenler de var:

‘Kentsel dönüşüm nedeniyle pek çok kişi evinden çıktığında kiraya geçiyor. Müteahhit zamanında teslim edemiyor, bazen iflas ediyor. Sonrası büyük sıkıntı.’

Şu öneride bulunan da var;

‘Milletin malına yeniden kredi verip milleti çıkmaza sokacaklarına, birer ikişer kat müsaade etsinler mücahitler bedavaya yapsın!

Yok zamanda, bir de, ‘Millet kredi mi ödeyecek?’

‘Kendi evini yeniden almak gibi bir şey bu!’, yazık bu insanlara.

Zaten herkes karnını zor doyuruyor.’

Bülent Sönmez acaba biraz beklese miydi?

Şunu söylemişti:

‘Abimin evi için yıkım kararı verildi.

‘Kirada oturacağıma ev alırım’ dedi.

3600’a ev buldu, 1300 kredi ihtiyacı vardı.

Banka 300 verdi.

Neymiş zaten 1 evi varmış.

‘Belediye yıkım kararı verdi!’ diyoruz, ancak banka yine anlamıyor. Krediyi abim yerine ben çektim.’

Sorunu böyle çözmüşler…

Acaba kardeş de olsalar, kaç kişi, hem de bankadan para çekip, böyle iyilik yapar?

Acaba Ali Bey, bunu duysa yine ‘Memleket gibiyim!’ diyerek, alçak sandalyesinde bacak bacak üstüne atıp keyif yapabilir mi?

 

*-

Fakat şunları da paylaşayım;

‘Kentsel dönüşüm kapsamında yıkılacak bir binada oturan bir aileniz var. Bu ailenin daha önce bir evi yok. Yeni bir ev satın almak için kredi almak istediklerinde, normalde uygulanan kredi sınırlarından etkilenmeyecekler.’ Yakup Yücel’e göre.

Ama bankalar, ‘Ailenizden biri ev sahibi ise kredi vermiyoruz’  diyorlar.

Kafanız biraz karışacak ama durumu şöyle de izah edebiliriz;

‘Bir apartmanda 10 daire olsun,

9 dairenin tek evi var, ama bir dairedeki emeklililerin 2 dairesi varsa bu aile kredi çekemeyecek.

Diğer 9 daire çekecek ve günün sonunda bu dairenin mülkünü müteahhitte ucuza satmasına neden olacak…’

Yani bir yerden böyle problemler çıkabilir.

En güzeli şu:

‘Kredi işi şartsız şurtsuz olmalı. Böylece tüm sıkıntılar ortadan kalkar.’