Sıcak yaz günleri yavaş yavaş geride kalıyor. Evlerde sonbahar ve kış için hazırlıklar sürüyor. Yaz mevsimi sona ererken adettendir; yaz boyunca yaşadıklarımıza bir bakalım.
Mevsimi uğurlarken en çok akılda kalan orman yangınlarıydı kuşkusuz. Ülkemizin neredeyse yangın çıkmadık yeri kalmadı. Yangın söndürme uçaklarının azlığı, yetersizliği yazıldı, konuşuldu. Onlarca kişi ülke yanarken sordu:”Sarayın kaç uçağı var? Bunlardan birkaçı satılıp yangın söndürme uçağı neden alınmaz?” Özelleştirilen elektrik dağıtım işleri de yeniden ülke gündemine girdi. Elektrik mühendisleri odası elektrik dağıtım işlerini alan bilindik firmaların alt yapının bakım ve onarımına kaynak ayırmadığını, bu durumun yangına neden olduğunu açıkladı. Sonbahar günleri yaklaşırken, önümüzdeki yıl aynı şeyleri yaşamamak için, ne yapılacak dikkatle izleyelim.
İlkbahar, yaz, sonbahar, kış; dört mevsim adalet istiyoruz. Bir sabah kalktık Instagram yasaklanmış, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye’nin öldürülmesi nedeniyle milli yas ilan edilmiş. Bir sokak röportajında Dilruba Kayserilioğlu bunları eleştirince 12 Ağustos’ta tutuklandı, 18 gün tutuklu kaldı. Derken bir akşam saat 21:00’de; avukatına ve ailesine bilgi vermeden, cep telefonu yanında olmadan, cezaevinin kapısına bırakıverdiler.
Bu arada ülke koşar adım parti devletine gidiyor. Maraş ve Afyon Baro Başkanları aynı zamanda Akp İl Başkanları. Adalet terazisini elinde tutan Themis’in gözleri artık ardına kadar açık, taraf, partili…
‘Yazın göçmen sorunu ile ilgili ne yapıldı?’ diye soracak olursanız; 15 yaş altı, 50 yaş üstü Iraklıların ülkemize vizesiz girmesine izin verildi. Daha ne olsun?…
Diyarbakır’da 21 Ağustos’ta bir evlat kayboldu, Narin. Aynı günlerde eski futbolcu Gökhan Çıra bir kız çocuğu ile fotoğrafını paylaştı. Gökhan Çıra üstünde sadece şortu ile yerde yarı çıplak yatıyor. Tam şortunun üstünde, ağzı emzikli, 2 yaşında bir kız çocuğu… Ne zaman Narin’i düşünsem, nedendir bilinmez gözümün önüne bu fotoğraf geliyor ve dehşete kapılıyorum.
Ağustos; 26 Ağustos ile başlayan Zafer Haftası. 26 Ağustos’a Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bahçeli, HÜDA PAR Genel Başkanı ve komutanların, Ahlat’ta verdiği fotoğraf damga vurdu. Ahlat’taki Cumhurbaşkanlığı köşkünün yanında bakanlar için 9 villa yapıldığı kamuoyunun gündemindeyken… HÜDA PAR, kendi ifadesine göre; Hizbullah isimli terör örgütünün siyasi uzantısıdır. Hizbullah denince akla Gaffar Okkan geliyor, domuz bağıyla bağlanıp işkenceyle öldürülen yüzlerce insan geliyor, Gonca Kuriş geliyor. Hava Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri komutanı tam da Büyük Taarruz’un başladığı günde bu partinin yanında fotoğraf veriyor. Sözün bittiği yer burası olsa gerek.
“Onu bunu bırak önce karnımız doysun” diyorsanız; hükümet bu konuyu da es geçmedi. 22 Ağustos tarihli Resmi Gazete’ye göre; ‘Tarım Bakanlığı üst üste 2 yıl ekilmeyen tarım arazilerini kiraya verecek.’ İlgili karar bizi nereye götürecek, yaşayıp göreceğiz.
“Ailemi alıp da bir yere gezmeye gidemiyorum. Borcum çok ama ödeyemiyorum. Aileme daha fazla zor durum yaşatamam. Oğlumu dün son kez gördüm son kez seni seviyorum dedim. Son kez sarıldım…”
Yukarıdaki satırları; 23 ağustosta, bir baba intihar etmeden önce yazmış. Bu mektup yüzümüze şamar gibi indi. “Ailemi alıp da bir yere gezmeye gidemiyorum. Borcum çok ama ödeyemiyorum. “ demiş. Tüm sevdiklerinden özür dilemiş; yapamadıkları, başaramadıkları için. Nasıl başarabilsin ki? Birleşik Kamu İş’in Ağustos ayı açlık-yoksulluk sınırı araştırması sonuçlarına göre açlık sınırı 20 bin 958 liraya, yoksulluk sınırı ise 64 bin 157 liraya yükseldi. Ülke nüfusunun yarısından fazlası yoksulluk sınırında yaşamaya hasret. Maaşlı çalışanlar için asgari ücret azami ücret olmuş. 2024 yılında asgari ücretle çalışanların eline net 17.002 TL geçiyor. En düşük emekli maaşı 12.500TL. Emeklilerin büyük çoğunluğunun aldığı ücret bu. Lafın özü asgari ücretli ve emekliler açlık sınırında yaşamaya hasret, yoksulluk sınırı ise tatlı bir hayal adeta. CHP Adana milletvekili Müzeyyen Şevkin’in 22 Ağustos tarihli açıklamasına göre; sarayın bir aylık harcaması 146 bin emekli maaşı kadar, bir dakikalık harcaması 3 emekli maaşı. Ekonomideki bütün mesele önceliklerin belirlenmesi ile ilgili. Asıl olan; bir kişi mi, aç olan yığınlar mı?
Bu makaleyi buraya kadar okuyanların çoğunun önceden bildiği, ayırdında olduğu şeyler bunlar. Sizi duyar gibiyim. “E, öyleyse ne yapalım, ne yapacağız.’
Yanıtı Tuğrul Keskin’in Kalk şiirindeki dizeleri ile vereyim:
“…Kalkeyhalkkalkeyhalkkalkeyhalk
Değilse laleler küsecek Sipil’de, kalk..”