0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Türk tarihinin en önemli günlerinden biri de kuşkusuz 26 Ağustos 1922 günü.

Mustafa Kemal önderliğinde Türk ordusu, Anadolu’yu işgal etmeye çalışan Yunan birliklerine karşı 26 Ağustos’ta büyük taarruzu başlatmış ve 9 Eylül'de Türk Ordusu’nun İzmir'e girmesi, 18 Eylül'de de Yunan Ordusu'nun Anadolu'yu tamamen terk etmesiyle savaş sona erdi.

İngiliz emperyalizminin aleti Yunan ordusunu imha ettiğimiz Büyük Taarruz 05.30'da başladı.

Şanlı Türk ordusuna bin selam…

Tarihi atılımımız bağımsızlığımızı getirdi.

Ezilen ülkelere örnek oldu.

Büyük Taarruz'un 99. Yılında Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve silâh arkadaşlarını saygı, sevgi, rahmet ve minnetle anıyoruz.

*- ZAFERİN SIRRI

Aydınlı Araştırmacı- Gazeteci Ercan Aydın Dolapçı yazıyor:

Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa: ‘Yunan ordusu Başkomutanı Papulas'ı çözmüştük. Sabırlı değildi. Bir yere kadar direniyordu. Sonra sabrı tükeniyor ve ordusunu geri çekiyordu. Çabuk sinirleniyordu. Biz de bunu bildiğimiz için onun sabrını tüketmeye çalışıyorduk. (…)

Yunan ordusunun savaş tecrübesi yoktu. Bizim tecrübemiz yüksekti. Cihan Harbi bizimi için büyük tecrübe oldu.’ demişti.

NOT: Papulas 1935 yılında darbe girişimi sonrası Yunanistan'da idam edildi.

*- NİHAYET KONUŞTULAR

Liderlerin ve belediye başkanlarının özellikle seçim zamanları dillerinden düşmeyen bir lafları vardır:

‘Çalmadık kapı, girmedik ev, sıkmadık el bırakmayacağız!’ diye…

Ben bugüne kadar hiç el sıkanlara da hatır soranlarla karşılaşmadım.

Genelde bir iki kıraathaneye girerler, pazaryerine giderler, sonra da bir iki esnafı ziyaret ederler o kadar…

Sonra işi aprantilere bırakırlar…

Yani; ‘yeni yetme’ denilen gençlere…

Atalarımız boşuna ‘büyük lokma yeme, büyük laf söyleme!’ dememişler…

Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, ‘Girmedik sokak, dokunmadığımız insan kalmayacak!’ dediği için aklıma bunlar geldi…

AKP’li olsa ‘Seçim yakında!’ diyeceğim…

Ama Başkan Serdar Sandal, ‘Seçim isteyen’ ve ‘Hazırlanın’ talimatını veren Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatını yerine getiriyor, olmalı…

İlk günden bu yana Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda’nın ‘İzmir’in Çernobili’ denilen radyasyonlu alanda Cuma günleri saat 11.00’de sivil toplum temsilcileri ile birlikte yürüttüğü ‘duran adam’ profiline destek veriyoruz.

Amaç belli;

‘Kamuoyunun dikkatini çekmek!’

Masum bir istek!

Yetkililerden ses çıkmadı ama onlar yerine AKP İl Başkanı Kerem Ali Sürekli ‘Duran Adam eylemini’ eleştirdi.

‘Bir belediye; kamu sorumluluğunun bulunduğu bir sorunun çözümü için kürsüden seslenemez!' dedi.

Başkan Arda’yı kastetti herhalde…

Bakalım devreye Bakanlık ne zaman girecek ve ‘Duran adam eylemi’ sonuçlanacak…

Şimdi Cuma günü saat 11.00’i bekliyorum…

Eylem devam edecek mi?

İZSU’nun ‘Yok böyle şey!’ açıklamaları sürüyor…

Önce Foça’da Gazeteci Servet Vural deşarjlardan ve pis kokulardan şikâyeti dile getirmişti.

Anımsadığım kadarıyla ‘Yok böyle şey!’ denildi..

O da ısrar etti, ‘Hemen gelin birlikte bakalım, ben de özür dileyeyim!’ yanıtını verdi.

Şimdi de, İZSU Genel Müdürlüğü, bazı yayın organlarında yer bulan Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’ne ilişkin iddiaların gerçeği yansıtmadığını açıkladı. Çiğli ve Karşıyaka ilçelerinin bazı yerleşim bölgelerinde tesisten kaynaklanan koku oluştuğu iddiaları üzerine bu bölgelere ait koku ölçüm değerlerini paylaşan İZSU, “Ölçülen tüm değerler yönetmelikte öngörülen sınırların altındadır. Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi alanında ülkemizin en gelişmiş ve en verimli şekilde işletilen tesislerinin başında gelmektedir’ şeklinde bir açıklama yaptı.

Ben de Urla’dan söz edeyim:

‘Arada, yani her zaman değil bazı gece yarısı işletmeden öyle kesif koku geliyor ki, çift maske de işe yaramıyor…’

Haluk Narbay da konuyu gündeme getirmişti.

Ya derelere ne demeli?

Sadece İZSU’nun tabelası var…

Kayyum yönetiminde belediyeden söz etmeye gerek yok…

Çift maaş ve huzur hakları da yeterli olmuyor sanıyorum…

Geçenlerde MHP’den istifa ederek İYİ Parti’ye geçen Meclis üyesinden söz etmiştim.

8 binin üzerinde oy alan Osman Mert’e önceki partisi ve oy verenlerden ‘Meclis üyeliğinden de istifa et!’ çağrısı gelmişti.

O da, hem Foça hem de İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi üyeliklerinden istifasını verdi.

Sanıyorum ilk kez böyle bir istifaya rastlıyoruz…