YAZIKLAR OLSUN!

Hep söylüyor ve yazıyorum;

Benim ‘habercilerim’ dost olarak bildiğim arkadaşlarım, okuyucularım…

Eşi Gürol Bey gibi iyi bir araştırmacı olan İzmir Sevdalısı Gül Tulunay da bu takipçilerimden biri…

‘Gezmek ve görmek’ bizlerin önemli alışkanlıklarından biri olmalı tabii ki bol bol okumalıyız diyoruz.

Bu sayede duyuyor, görüyor, öğreniyoruz…

Tabii ki ‘Boş çuval dik durmaz!’ diye önemli bir sözümüz de var…

Yani okuyun, okuyun, okuyun!

Gül Tulunay sayesinde öğrendim:

Ve ağzımdan şu sözler düküldü;

‘Yazıklar olsun!’

Bazıları bakar geçer, bazıları ise inceleyerek geçer…

İşte örneği;

İstanbul’un önemli semtlerinden Beyoğlu’nda A,Ch.isimli bir restoran, yani lokanta var.

Müşterisi az değil!

İş ödemeye gelince size ekte gösterdiğim gibi Arapça bir fiş veriyorlar.

Bazı duyarlı yurttaşlarımız, ‘Neden Türkçe değil!?’ diye tepki gösteriyor…

Yanıt şöyle:

‘Burası Arap İşletmesi!’

Geçenlerde Suriyelileri Bursa’nın en eski bir mahallesini nasıl ele geçirdiklerini yazmıştım…

Hem de muhtarın ve çoğunluğu Rumeli göçmeni olan Türklerin ağzından…

Neredeyse hiç Türk esnaf ve sanatkâr kalmamıştı…

Neden?

Yaşanılacak yer olmaktan çıkarılmıştı, bazıları tarafından…

Hırsızlıktan tutun da, kadın satıcılarına kadar, gaspçılardan yankesicilere ve gençleri, kız- erkek fark etmeden yoldan, parktan geçerken rahatsız edenlere kadar çeşitli tipler burada barınmaya başlamışlardı…

Çok üzücü değil mi?

Hasan Taşer, ‘Yazıklar olsun böyle zihniyete!’ diyor…

Yani ‘Arapsever’ zihniyetinde olanlardan söz ediyor…

Zeynep Okşak ise şöyle düşünüyor:

‘Maalesef maalesef!

Ülkemize sahip çıkmalıyız.

Buna asla razı değilim.

Bu ülkeyi kurtarmak için çok ağır bedeller ödedik.

Ama Atatürk olmasaydı bunu başaramazdık.

Atatürk'e ihanettir bu…’

Bir başka vatandaşımızın görüşlerini de paylaşmak istiyorum.

Genelde olaya duyan, okuyan ve öğrenenler bu görüşü paylaşıyorlar:

Güner Özüer şöyle diyor:

‘Kendimizi paralıyoruz ama faydasız!

Sırtlarını sıvazlıyorlar.

Adamlar memleketlerinden daha rahat, biz kendi ülkemizde 2.lige düştük.

Kanla aldığımız toprakları elimizle sunuyoruz!’