Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Wolfgang A. Rauner

Atlıkarınca

Uçurumda on üç takla atmış bir BMW’nin arka koltuğunda tanıştım Edip Akbayram ile. “Güzel günler göreceğiz, güneşli günler” diyordu, eğer o günler gelmezse, içimdeki çocuk anlatsın size ne olduğunu ve bir yandanda ağaçların küf tutulmuş yanlarına bakın, bulutlara değememiş küçücük ellerine, tutamadığı yaslara, elinden alınan o biricik oyuncağa.

Tanımadığın birini özlemek gibi içindeki çocukla konuşmak. Çocuk olamadan mı yetişkin oldum, yoksa içimdeki çocuğu mu büyütemedim sorusu geliyor insanın aklına …

Ağlamaktan nefesimin kesildiği zamanlarda atlı karıncaya binmek isterim. Dünya benim etrafımda değil de ben onun etrafında döneyim. 

Kıyısından köşesinden bile olsa huzur arar insan. Bu kadar çürümüşlüğün içinde gözüne giren güneş hüzmesinin oluşturduğu renkli baloncuklara gülümsersin kırgın.

Birden karşına çıkan kedinin gözündeki tebessümde aklına gelir oynadığın parlak misketler… Kedinin buz gibi olmuş burnu çocukken ne kadar üşüdüğünü hatırlatır aniden.

Bana gelecek olursak; ben üşüyüp üşümediğimi bile hatırlayamıyorum. Uyku ile uyanıklık; rüya ile ayıklık arasında ne görürsem ona ‘kanıyorum’. Zihin sarayları kurdum kendime, bana gül bahçesi vaad etmeyen.

Güneşle gün arasında ,

Mavi ile yel arasında,

Deniz ile sen arasında,

bilyelerimi topluyorum geri. En güzelini, kafçik olanı sana vermiştim.

Verir misin onu bana geri?

Birin bin olduğu bir sürü hayatım var benim, güneşin gökyüzünde asılı kaldığı; yıldızların ayağımın altında serildiği. Hiçbir resmin bana ait olmadığı fotoğraflarla dolu bir albüm duruyor kitaplıkların  birinde. Saksının altına bırakıyorum anahtarı istediğin zaman girebilesin diye.

Gün doğumlarına tercih ettim senin uykularını. Güneşin doğumunu değil, senin uykularını seçtim. Zamanı satın almayı değil de anı yaşamayı mı istedim? Ya da zamanın kendisini öldürüp boşluğun tadını mı çıkarmak cazip geldi bana?

Tüm yelkovanların akrepleri yuttuğu anda yuvarlandı ayağımın ucuna koca kafçik. Düştüğüm rüyadan uyandırdı beni, dizlerim paramparça. Aldım bilyeyi dizdim hepsini sıraya.

Arabanın arka koltuğunda açtığımda gözlerimi bitmişti şarkı, solmuştu güneş.

Z

   a

       m

            a

                n

                     kayboldu.

Wolfgang A. Rauner

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 × five =

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER