DOLAR 32,1934 0.04%
EURO 34,9491 -0.14%
ALTIN 2.506,51-0,14
BITCOIN 22475521,97%
İzmir
30°

AÇIK

Tolga Nasuh Aran

Tolga Nasuh Aran

09 Şubat 2023 Perşembe

MUTLU EVLİLİĞİN SIRRI

0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bu yazıyı 14 Şubat Sevgililer gününde yazıyorum. Nefretin ve kinin yerini  sevginin ve aşkın aldığı günler özlemiyle yazıma başlıma başlamak istiyorum. Bugün ilişkilerden, ideal ilişkileri tartışmaya çalışacağım. Evli okuyucularımın ilişkilerini aşağıdaki seçeneklerden hangisine uygun olduğunu sormak istiyorum:

A– Muhteşem! Hayatımın aşkını buldum.
B– Güçlü ve istikrarlı ama biraz daha alevli olsa fena olmaz.
C– Çalkantılı ve sarsıntılı. Evde olacağıma işte olmayı tercih ederim.
D– Çamaşır makinesiyle bile daha iyi bir iletişimim var.

Sizin de tahmin edeceğiniz gibi ideal ilişki A şıkkına yakındır. Hepimizin hayatta farklı amaçları var. Bazılarımız yıldız olmak bazılarımız da yıldızları araştırmak isteriz. İlgi alanlarımız, hedeflerimiz ve kariyerlerimiz aynı fiziksel görüntümüz gibi farklı olsa da hepimizin en büyük dürtüsü neredeyse aynı: “Hayatım” diye seslenebileceğimiz, sarılabileceğimiz o özel insanı bulabilmek…

30 Yıllık Evliliğin 4 Evliliğe Eşit Olduğunu Biliyor muydunuz?

Birçok çift zamanla birbirinden kopar ve sonra bağlarını tekrardan onarmak durumunda kalır. Aşık olduğunuz andan itibaren iki taraf da farklı yönlere doğru koşmaya başlar. Başlarda hele ki çocuğunuz varsa dopamin ve oksitosin gibi bağlayıcı kimyasallar sayesinde birbirinize yakın kalırsınız. Ancak 5-7 yıl sonra bu kimyasalların seviyesi düşmeye başladığında sürekli olarak evliliği yeniden keşfetmeniz gerekir. 30 yıldır evli olan insanlar aslında dört kez evlenmiş gibidir. Ancak paniğe gerek yok. İlişkimizi küçük detaylara biraz daha fazla özen göstererek güçlendirebiliriz.

Kadın ve erkeklerin kullandıkları sözcükler genelde aynıdır Ancak kullanılış biçimleri bunlara başka başka anlamlar yükleyebilir.

""

Evlilik ve çift terapisi ilişkiyi kurtarabilir mi?

Ünlü Evlilik Çift Terapisi Uzmanı Gotman Çiftine göre evlilik ilişkisini kurtaran dikkat edilmesi gereken 9 önemli anahtar vardır:

DİKKAT: Karşısındakinin düşüncelerini anlamak, onun ilgi alanlarına eğilmek ve dünyasına girebilmek.

KABUL: Karşısındakinin olumlu mesajlarını fark etmeye ve kabul etmeye hazır olmak, bunları görebilmek.

MİNNETTARLIK VE ÖVGÜ: Eşine duyduğu minnettarlığı ve müteşekkirliği, kelimeler ve davranışlarla yansıtabilmek.

DESTEK: Herhangi bir problem veya güçlük karşısında eşinin yanında olmak, ona destek vermek.

CESARETLENDİRME: Bir amaç doğrultusunda pozitif yönde destekleyici ve teşvik edici olmak.

TAKDİR: Takdirini yansıtmak, onaylamak, olumlu düşünmek ve konuşmak.

SEVGİ VE ŞEFKAT: Şefkatli bir iletişim ve fiziksel temas içeren bir yakınlık içinde olmak.

GÜVENLİK VE HUZUR: İlişkide istikrarlı bir uyumluluk sergilemek, karşılıklı zarar görmeyeceğini bilmek.

AVUTMA VE EMPATİ: Kullanılan kelimeler, yansıtılan duygular ve dokunma yoluyla yanında olduğunu, onu anladığını hissettirebilmek ve gerektiğinde müşfik bir şekilde avutabilmek.

İlişkinize Canlılık Katmak İçin Neler Yapabilirsiniz?

Eskileri hatırlayın. İlk çıkmaya başladığınızda eşinizin nasıl olduğunu hatırlayın. Birbirinizden etkilenmenize neden olan özelliklere odaklanın.

Daha fazla uzlaşmaya çalışın. Evlilikteki en önemli kurallar ikinizin de üzerinde anlaştığı kurallardır. Kimse zarar görmediği sürece (önemli olan da budur) eşler arasındaki her ‘kural’ tartışılabilir. Bu, mali konulardan çocuk yetiştirmeye, tatil için nereye gideceğinize kadar her şeyle alakalı olabilir.

İlişkinize odaklanın.  (öncelikli olan ilişkinizin çocuklarınızla değil, eşinizle olduğunu unutmayın)

Ortak bir görüş belirleyin. Anlaşamadığınız noktalarda problemleri çözmek için, iki tarafın ortaya sunduğu farklı yaklaşımlardan faydalanmaya çalışın.

Spontan davranın. Şu anda, eşinizin hoşuna gidebilecek üç tane şey söyleyebilir misiniz? O halde bir tanesini yapın. Evet, tam şu anda.

Evlilikten Beklenti Ne Olmalı?

İnsanın hayatında iki önemli tasarruf vardır; bunlardan biri meslek seçimi diğeri ise eş seçimidir. Kişinin bu iki konuda en doğru kararı vermesi mutluluğu için hayati öneme sahiptir. Evlilikte doğru kişiyi bulmak kadar evliliğe nasıl bir anlam yüklendiği ve evlilikten nelerin beklendiği de son derece önemlidir. Çünkü eşler arasındaki uyumun belirleyicilerinden en önemlisi evlilikten ne beklendiğidir.

Yüksek beklentilerin evlilikte karşılanmaması, kişinin hayal kırıklığı yaşamasına neden olur.

Kişiler, beklentileri ve amaçlarının yüzde 70-80 birbirine uyduğunu, birbirlerini tanıma konusunda da yeterli bilgi sahibi olduklarını düşünüyorlarsa evlilik kararı alabilirler.

Evlilikte Uyum Şart mı?

Evlilikte eşlerin beklentilerinin birbirine uyumunu lazer ışınlarına benzetebiliriz. Lazer ışınları normalde birbirinden ayrı olarak sağa sola dağılırlar ve bu nedenle kısa bir mesafeyi kat ederler. Ama çeşitli yöntemlerle elektronların benzer şekilde hareket etmesi sağlandığı zaman lazer ışını aynı enerjiyle kilometrelerce öteye gidebilir. Tıpkı bu örnekte olduğu gibi eşler de enerjilerini benzer şekilde bir hedef için kullanabilirse, evlilik kaliteli olur.

Evlilik kararı için gerçekçi olmayan parasal değerler, fiziki güzellik gibi nedenlerle temeli atılan evlilikler gelişememeye mahkûmdur. İnsanın hayatındaki hedef piramidinin en tepesinde soyut hedefler olmalı. Maddi hedeflerin ikinci, üçüncü planda olması gerekiyor.Evlenecek çiftlerin annelik ve babalık yapacak kişiler olması önemlidir. Bu nedenle kadın ve erkek birbirlerini “Çocuğuma iyi bir model olabilir mi?” diye tartmalıdır. Evlilikte kişinin kendisini tanıması, evleneceği kişiyi tanımasından daha önemlidir. Öz bilincimizi güçlendirmek için kendimizi sorgulamada acımasız olmak, başkalarına karşı ise daha fedakâr, esnek ve hata yapma hakkı tanıyacak tarzda davranmalıyız.

Ünlü bir düşünür “Evlilik iki kişinin birbirine bakması değil, aynı yöne bakmasıdır” demiş. Bu söz, aslında evlilikte eşlerin ortak ilgi alanlarının ve değerlerinin olması gerektiğine işaret ediyor.

Gottman, evli çiftler üzerinde yaptığı detaylı araştırmalar sonucunda mutlu evliliklerin 9 ortak özelliğini ortaya çıkarmıştır: 

1) Mutlu çiftlerde eşler geldikleri aileden sağlıklı bir uzaklaşma gerçekleştirirler. Yani, kendi anne ve babaları (ve kardeşleriyle) bağlarını koparmadan onlardan ayrılmayı başarırlar. Bu şekilde, eşleriyle birlikte yeni bir birim oluştururlar ve artık anne babalarının dışında yeni bir ailenin (çekirdek ailenin) üyesi olduklarını kabul ederler.

2) Bu çiftler ‘biz’ olmayı öğrendikleri gibi, ‘ben’ i de korumayı becerirler. Eşleriyle birçok konuda birlikte davranmak, birlikte karar vermek ve birlikte düşünmek durumunda kalsalar da, gerektiğinde eşlerinden farklı düşünüp farklı davranabilirler. Eşler bazen zevk aldıkları bir faaliyet (hobi vb.) nedeniyle birbirlerinden ayrı zaman geçirmeyi başarabilirler.

3) Cinsellik konusunda nicelik ve nitelik bakımından uyum sağlamayı becerirler. Eşler birbirlerine beklentilerini açıkça ifade ederler. Bu beklentileri karşılamaya da isteklidirler.

4) Ebeveynlik konusunda eşler arasında uzlaşma sağlanmıştır. Çocuklarına nasıl davranacakları, hangi konularda nasıl tavır takınmaları gerektiği konusunda fikir birliğine varmışlardır.

5)  Hayatın zorluklarına birlikte göğüs gererler. Zor günlerde birbirlerine destek olmayı başarırlar.

6)  Mutlu evliliklerde de tartışmalar olur. Ancak bu çiftlerde eşler bireysel farklılıklarını kabul ederler. Tartışma sırasında öfkelerini kontrol etmeyi becerirler. Tartışma yıkıcı değil, tam tersine yapıcı olur. Bundan sonra tartışılan konuyla ilgili ne yapılacağıyla (veya yapılamayacağıyla) ilgili bir sonuca varılır. Böylelikle, her tartışmadan sonra eşler birbirlerini daha iyi tanıdıklarını ve ilişkilerini daha iyiye götürdüklerini hissederler.

7) Gülmenin ilişkide önemli bir unsur olduğu düşünülmektedir. Birlikte gülen çiftlerin daha mutlu oldukları görülmüştür.

8) Eşlerden birinin bir sıkıntısı veya sorunu olduğunda,diğeri ona destek olur. Eşler birbirini nasıl rahatlatacağını bilir ve bunu başarır.

9) Mutlu çiftler ilişkilerinin başında birbirleriyle ilgili yarattıkları romantik hayalleri hayatta tutmayı becerirler. Eşlerinin nasıl biri olduğuna dair idealize ettikleri imaj hala,aşağı yukarı,aynıdır. İlk günlerde eşleriyle ilgili düşündüklerini bir yerlerde hala yaşatırlar.