Nöbetçi Eczaneler
*- AMPULÜN HİKAYESİ
Bir filozof özetle ne demiş?
‘Keyif alacaklarınla yaşa… Ömrünü uzatır!’
Tabii ki bu söz uyuşturucu bağımlıları için söylenmemiş…
Güzellikleri;
Kitaplarda, sanatta, şiirde, görsellikte ve güzel dostları ele alarak anlatmış…
Hem gülmek, hem ağlamak bize aittir.
Yani utanılacak bir durum yoktur.
Düşünmek ve yorum yapmayı da unutmamak, ele almak lazım..
Şimdi size güncel bir fıkradan söz edeceğim…
Bu gülmece ve tabii ki düşünceyi bana ileten iki kişi oldu.
Biri Ali Günaydın, diğeri de Halil Vural..
‘Yorumunu yazmayın, kendinize saklayın’
Unutmayalım;
Akıl, zeka hep bir stratejiyi gerektirir…
Yoksa sizi, bizi, hepimizi güç durumda bırakır….
Şimdi sözü Halil Vural ile Ali Günaydın’a veriyorum:
*- ÇOK KOMİK AMA GERÇEK…
Olayın kahramanları; iki üniversite öğrencisi…
Koyu geyik muhabbetinin düğümlendiği durumlardan birinde, bu iki kafadar bir iddiaya girer….
Delikanlılardan biri, odanın tavanında asılı olan ampulü ağzına tamamen
sığdırabileceğini iddia eder…
Evet yanlış okumadınız, bildiğiniz 100 mumluk ampulü…
Ve sığdırır da.
Ancak bir sorun vardır.
Ampulü ağzından geri çıkartamamaktadır.
Arkadaşı hayret eder!
“Bu nasıl iş?” diye.
O da evdeki başka bir ampulü ağzına sokar ve tabii ki o da çıkartamaz. Bunun üzerine iki kafadar hastanenin yolunu tutmaya karar verirler.
Ağızlarında ampul olduğu halde bir taksiye atlarlar.
Konuşma zorluğu çekerek güya taksiciye dertlerini anlatırlar.
Taksici bir taraftan gülme krizi geçirirken bir taraftan da ‘Nasıl olur abi ya, uğraşsanız çıkar, bir asılın şuna, şaka mı yapıyorsunuz?” diye söylenmektedir.
Neyse akşamın bir yarısında acile gelirler.
Taksici ayrılır.
Doktorlar çocukları beklemeleri için bir odaya alır.
Veeee, aradan 15 dakika geçmeden taksici kapıda görünür;
tabii ağzında bir ampulle.
TAKSİCİ DE DENEMİŞ!
Amcam çocuklara inanmamış, açık olan bir marketten ampul almış ve denemiştir!
Biraz sonra acildeki nöbetçi doktor içeri girer.
Yanında hemşire ve bir hastabakıcı…
Hepsinin ağzında birer ampul vardır.’
Bu arkadaşlar anlatanın yorumunu da eklemişler, aynen ‘EZOP’tan hikayelerde’ olduğu gibi…
Orada hayvanlardan öğreniyor ve ‘kıssadan hisse’ çıkarıyoruz..
Burada da insanlardan!
‘Bir şey olmaz!’ demek işe yaramıyor!
İnsanları uğraştırıyor…
Bir de insanların başına ne gelirse ya ‘Meraktan!’ oluyor, ya da ‘Bir şey olmaz!’ demekten…
Görmüyor musunuz?
‘Akıl almaz!’ gibi görülen olayları gerçekleştirenler bizi nasıl uyarıyorlar?
‘Sakın siz denemeye kalkmayın!’ diye…
Bu da bize bir şeyler daha öğretiyor…
Öğrenmek başkadır, uygulamak başka!
Gerçek, öğrenmekle ve okuma ile ortaya çıkar…
*-
YORUMLAR