Yerel seçimlerden bu yana belediyelerin ve başkanların yaptıkları açıklamaktan gına geldiğini birkaç kez belirtmiştim.
Genelde bilinçsizce ve kulaktan dolma bilgilerle, yeni şehir efsaneleri yaratanlar tarafından siyasi rant için ortaya atılan söylentilerin getirisi olur mu, bilmiyorum…
Bildiğim herkes olayları kendine göre yontuyor…
Şimdi de seçildiği günden bu yana şimşekleri bir şekilde üzerine çeken Aliağa Belediye Başkanlığı bir açıklama yaptı ve ‘Yıllardır devir teslim sürecinin uzaması, tesisin belirsizliği ve siyasi malzemeye dönüştürülmesi çabalarına karşı Konuyla ilgili İhale, Satınalma, Kabul ve devir işlemlerinin incelenmesi amacıyla İzmir Valiliği nezdinde gerekli başvurularda bulunulacaktır.’ denildi.
Konu şu:
AliağaYeni Mahalle’de İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Aliağa Belediyesi arasında 10 Ekim 2012 tarihinde imzalanan protokol ile çok amaçlı bir spor salonu inşa ettirildi.
Ancak bu salon belediyede siyasi kadrolar değişince devir teslim töreni istenilen şekilde yapılmadı, sıradan bir iki belediye çalışanı ‘teslim aldım’ diye bir evrada imza attı.
Aliağa Belediyesi’nin iddiasına göre;Yerel seçimlerden 25 gün önce, 5 Mart 2014 tarihinde tamamlanmayan tesis için göstermelik açılış töreni düzenlendi.
Ama tesisi yapan Müteahhit firma ile İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında tesisin kesin kabulü 30 Eylül 2015 tarihinde, yani açılış tarihinden tam 1,5 yıl sonra yapılabilmiş!
Bu kısım beni ilgilendirmiyor…
Çünkü benzer durumları çok biliyor ve görüyoruz.
Pazartesi günü AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı inşaatı devam eden deprem inşaatları için ‘Resmi’ denilerek yeniden temel atma töreni yapılmadı mı?
Kaç zamandır müsabakaların yapıldığı Göztepe Gürsel Aksel Stadının ‘resmi açılışı’ yapılmadı mı?
Benim asıl dikkatimi çeken cümle şu:
‘… Ancak kesin kabul yapılmasına rağmen tesis daha açılmadan hatalı imalat ve mühendislik hataları nedeniyle Su basması, Çatı akması vb. gibi yapısal sorunlarla karşılaşmıştır.
Söz konusu yüklenici hataları ve yapısal mühendislik hata ve eksiklikleri nedeniyle tesis hiçbir zaman amacı doğrultusunda kullanılamamıştır.’
Bir bakıyorsunuz ‘Doktor hataları!’
Bir bakıyorsunuz; ‘Mühendislik hataları!’
Bir bakıyorsunuz; ‘Üretim hataları!’
Diplomalar nasıl alınıyor?
Ya da hangi üniversiteler vermiş, hangi öğretim üyelerinin, akademisyenlerin imzaları var?
Ya da hangi müteahhit yapmış?
Bence bundan böyle mutlaka bunlar da açıklanmalı…
Nasıl gururumuz Boğaziçini konuşuyor, neredeyse binbir yalan ile yerden yere vuruyorsak, hata yapan ve yaptıranları da ismen konuşalım ki, herkes adımını daha sağlam atsın…
Hiç unutmuyorum;
Bornova’dan Ankara asfaltı üzerinden Konak ya da Karşıyaka yönüne giderken, Sirgeli kavşağı yakınında uzun kuyruklar oluşması üzerine ‘Bu nedir?’ diyerek yapılması gerektiğini daha doğrusu trafik polislerinin ne şekilde kullanılması gerektiğini uzmanlardan öğrenerek yazmıştım.
Vali Bey ile Emniyet müdürü ile görüştüğümde bana aynı cümleyi kullandılar, ‘Mühendislik hatası var!’
Peki bu hatayı binlerce insan mı çekmeli?
Bunların hesabı kim olursa olsun sorulmamalı mı?
*- AKP İLÇE BAŞKANI AÇIKLADI
AKP’nin İzmir kongresinin arkasından konuşmalar sürüyor.
Konuşulanlar şunlar;
Yalnız izmir değil, çevre illeri de değil, Ege’nin dört bir yanından yüzlerce araç ile binlerce kişinin getirildiği.
Ve bunların Reis’in ifadesiyle ‘labalep’ doldurduğu salona girerken pandomi kurallarını ihlal etmeleri…
Yine her zaman bildiğimiz gibi ‘Bay Kemal’ diye başlayan suçlamalar…
Tabii ki ‘Resmi’ açılışlar…
Bunları tarafların gözlerinden, sözlerinden dinledik, öğrendik…
Ama asıl önemli noktayı bir kişi yakaladı…
O da gerçek habercilerden Artun Sucuoğlu:
Son zamanlarda ilçe teşkilatı ile birlikte il kongresi için yoğun çalışmalarda bulunan AKP Selçuk İlçe Başkanı Selim Girbiyanoğlu’nun Covid- 19 testi pozitif çıktı.
Test sonucunu sosyal medyadan paylaşan AKP İlçe Başkanı Girbiyanoğlu test sonucunu sosyal medya hesaplarından açıkladı ve
Tedavi sürecinin bir süre evde devam edeceğini duyurdu.
Ben de buradan sizlere duyurayım…
Yani işte gazetecilik, ya da ‘atlatma haber’ bu…
Yoksa; herkesin bildiği ve gördüklerini günlerce aktarmak değil…
*- ÇEŞME’DE OKUMA- YAZMA KURSU!
Bir süre önce, Çeşme’nin öncü kadınları ‘Çeşme Kadın Dayanışma Derneği’ni kurdu.
Benim de önem verdiğim bu dernek, bazı insanlarımıza ‘Hızır’ gibi ince dokunuşlarla yetişiyor.
Örneğin iş arayan varsa, kendi aralarında hemen bir zincir halkası oluşturup, sorunu çözüyorlar.
Tabi bu arada aç ve açıkta bırakmamak için, hazırladıkları kolileri kimseye belli etmeden ve reklam yapmadan ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyorlar.
Burada çok ama çok önemli bir nokta var;
Kim derneğe bağışta bulunduysa mutlaka kaydı oluyor.
Ve bağış kime gittiyse, günü ve saatine kadar kayıt alınıyor.
Ama başka derneklerden ve yardım kuruluşlarının dışında listeyi sadece üç yeminli kişi biliyor.
Yani açıklanmıyor…
Ama herhangi bir denetimde her hesap kuruşu kuruşuna veriliyor.
Bunları neden yazıyorum:
Her yardım kuruluşu, hatta belediyeler de resmi makamlar da ‘Şu kadar kişiye şu kadar yardım yapıldı’ açıklamasını yapıyor…
Peki ben nereden bileceğim rakamların ne kadarı gerçeği yansıtıyor.
Tabii bundan şüphem yok, ama kafaları bulanık olanlar için, ileride bir tuhaf sürprizle karşılaşmamız için mutlaka ve mutlaka isteyene açık bir şekilde listelerin yapılması taraftarı olduğumu söylemek istiyorum.
Bunları düşünürken Çeşme Kadın Dayanışma Derneği’nin faal üyelerinden Selma Artar’ı aradım…
Selma Artar’a, ‘Erkek üye almaya başlamıştınız, çalışmalar nasıl gidiyor? Yarın adı ‘Kadın Dayanışması’ olan derneğinizde erkek hakimiyeti öne çıkarsa ne yaparsınız?’ diye soracaktım ki, o daha önemli bir bilgiyi verdi:
*- ERKEK ÜYELERDEN SONRA
Erkek üyeleriyle birlikte mutluluklarının arttığını belirten Selma Artar, Çeşme’de Kadın Dayanışma Derneği olarak Halk Eğitimi Müdürlüğü ile birlikte önemli bir adım daha attıklarını belirtti.
Çeşme’de okuma- yazma seferberliği başlatıldı.
Şimdi okuma – yazma öğrenmek isteyenler ve ilkokul (ilköğretim) diploması almak isteyenler için kurs başlatılıyor.
Düşünebiliyor musunuz?
Türkiye’nin en önemli, dünyaca ünlü turistik ilçelerinden birinde ‘okuma- yazma kursu’ açılıyor…
Şaka gibi değil mi?
Bakın size başka ilginç örnek vereyim:
‘İzmir’de deniz görmeyen insanlar var!’
İnanılacak gibi değil!
Ama gerçek…
Başkan Aziz Kocaoğlu bu sorunu çözmek için tepelerin arka kısmındaki, bırakın sokak ya da mahallelerini, evlerinden bile çıkamayan, çıkarılamayan kadınları, insanları muhtarlar aracılığıyla belirleyip, onları Körfez turları düzenleyip, denizle buluşmalarını, tanışmalarını sağlıyordu.
Aynı sorun İstanbul’da da var…
Yani Çeşme’de okuma- yazma bilmeyenlerin bu zamanda bile olması, derneğin ne kadar önemli bir adım attığını gösteriyor…
YORUMLAR