KAYBETTİKLERİMİZ ÇOK FAZLA

Emekli Polis Hikmet Ceylan’dan öğrendim:

‘Erzurumlu Naim Hoca farklıydı..

Laikliği en güzel o tarif etmişti.

Televizyon muhabiri mikrofonu uzatır, Hoca’ya sorar:

– Hocam sizce laiklik nedir?

O esnada ezan okunmaktadır.

Hoca sakalını sıvazlar, soruya soruyla karşılık verir;

– Bak Müslümün duyurmisan, ne ogunir?

Muhabir, dışarı kulak kabartır;

– Ezan hocam!

– Hah doğri. Şimdi ben galgıp camiye gidecam. Siz bennen gelecag mısız?

Muhabir önce gülümser, sonra yanıtlar:

– Hayır hocam!

Naim Hoca devam eder:

– O zaman, ben dükkani kapatacam. Siz de, bu argada gehve var. Orada oturup beni bekleyecagsınız.

Namazdan gelim, muhabbete devam edah.

Ben seni zornan camiye götürmem, senin de bennen işin varsa dışarıda oturur beklersen.

Anladız mi?

İşte laiklik budur…

 

*- DİN İSTİRMACILARINA KARŞI İDİ

 

Yaşadığı sürece din istismarcılarına karşı mücadele eden, aydın ve renkli kişiliğiyle tüm Türkiye’nin sevdiği bir isim haline gelen Naim Hoca, 1925’te yılında Erzurum’da dünyaya geldi.

10 yıl boyunca Zeynel Camii’nde hem imamlık hem de vaazlık yapan Naim Hoca, sanatın her dalıyla yakından ilgilendi.

Avcılar Derneği’ne de üye olan Naim Hoca, koyu bir Erzurumspor taraftarı idi.

Atatürk ve Barış Manço için şiir de yazan, zaman zaman aşırı dinci örgütlerin ölüm tehditlerine maruz kalan Naim Hoca, 1993 yılında PKK’nın Erzurum’un Yavi ve Çiçekli beldelerinde yaptığı katliamların ardından sokaklara taşan halkı, Kürt kökenli vatandaşlara saldırmak üzereyken ikna etti ve olası bir faciayı önledi.

Naim Hoca, 14 Ekim 1999’de vefat etti.

Naim Hoca‘nın cenaze törenine siyasiler, işadamları, ordu ve emniyet mensupları ve on binlerce Erzurumlu katıldı.

İşte böyle hocalarımız da var…

 

*- KAYNAĞI DA BELLİ

 

Şimdi bir de İbrahim Beydoğan’ı dinleyelim…

‘Atatürk Çanakkale de 19.Tümen Komutanıdır…

57. Alay Atatürk’ün Komuta ettiği, diğer Alaylardan sadece bir tanesidir…

Beklenmedik gelişen durumdan dolayı inisiyatif alarak, ‘Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum…’ sözü,  burada söylemiş ve savaşın kaderini değiştirmiştir…

Üstün başarılarından dolayı padişah tarafından, ‘İmtiyaz madalyası’ ve ‘Liyakat madalyası’ ile ödüllendirilmiştir…

Fetö gibi siyasal İslamcılık gibi şaibeli kaynaklar, milletimizin milli ve manevi konulardaki bazı cehaletini kullandılar yıllardır ve kullanmaya devam ediyorlar;

Kahramanlarımızı hain hainleri kahraman ilan ettiler…

Bunlara alet olmayın…

Google yazın genelkurmay kaynaklarından Çanakkale Savaşı’nın ve 57. Alay’ın ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk ün tüm detaylarını göreceksiniz…’

 

*-

 

Bugün hafta başı sayılır, ikinci günü…

Mayıs’ın da hemen başı…

Üstelik Ramazan Bayramı…

Kutlamak, güzelliklerden, pembe haberlerden söz etmek lazım…

Ama şartlar ortada..

Hoşgörü başta olmak üzere birçok önemli özelliklerimizi kaybetmiş durumdayız…

Güven neredeyse hiç yok…

Sevgi saygı var mı?

Ceplerin durumu belli…

Esnafın hali perişan…

Memur ve işçinin hali de ortada…

Ama bir eli yağda, bir eli balda olanlar da var…

Benim en çok merak ettiğim partilerin bayramlaşmaları nasıl geçecek?

Babasız, annesiz Bayramı geçirecekleri düşünüyorum…

Kahroluyorum…

Bugün çok güzel şeyler yazmak isterdim…

Ama elimi beynim engelliyor…

Acaba dış güçler mi ele geçirdi?

Ben sadece başta siz olmak üzere herkesin bayramını kutluyorum…

Belki yarından itibaren yine hayatın ve Türkiye’mizin gerçeklerinden söz edeceğim..

Umarım güzel haberlerde buluşacağız…

Umarım politikacılar birbirlerini aşağılayıcı twetler atmazlar…

Sosyal medyada da yalan dolana rastlamayız…

En güzel günler ve Bayramlar hepimizin olsun…