Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Yaşar Eyice

KILIÇDAROĞLU KAZANMIŞ GİBİ

*- HESAP KILIÇDAROĞLU’NU YEMEK!

 

‘Kazanacak aday!’

Son günlerde en fazla tartışılan ‘iddialı’ daha doğrusu tartışılan ‘başlık’ bu…

Ben yanıtını örnekle vereyim:

‘Kazanacak aday Kemal Kılıçdaroğlu’dur!’

Önceki yazımda, sağ kanadın önemli isimlerinden ‘takunyacı’ gibi sıfat bile yakıştırılan İzmir’in efsanevi belediye başkanlarından Dr. Burhan Özfatura’nın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için söylediklerini yazdım…

Hem de çevresinde ‘Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yılmaz savunucusu’ olarak bilinen bir dostumuzun ağzından…

Ama her zaman söyledim, o isim ve komşumuz için;

‘Doğruya doğru diyen, araştırmacı ve çevreye duyarlı bir İzmirli’ diye…

Araştırması, bilgisi ve tecrübesi ile karşısındakini hep dinlediğini ve kimseyi kırmamaya gayret ettiğini de belirtebilirim…

Şimdi neden ‘CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kazanacak aday!’ iddiasını desteklediğimin nedenini açıklayayım:

 

*-  İKRAM BİR BARDAK SU!

 

Cuma saatinden sonra bir firmanın temizlik işlerini gören bir İstanbullu kadın, ‘Size ne ikram edebilirim?’ diye sordu, bekleme odasında…

‘Teşekkür ederim!’ dedim…

Az sonra ‘Bir bardak su’ getirdi, ‘Siz istemediğiniz ama bir bardak suyumuzu içmeden sizi bırakmayız!’ dedi…

Şu anda ‘suyun önemi’ konuşuluyor….

Deprem felaketi kadar, su konusu, okullardan tutun da deprem bölgesine, büyük şehirlerimizden tutun da tüm ülkemizin insanlarını ilgilendiren bir konu…

Damdan düşer gibi, torun sahibi olan, ama ayakta kalmak yaşamak için çalışmak mecburiyetinde olan kadıncağıza sordum?

‘Siz kime oy vereceksiniz?’ diye…

Hiç düşünmeden ve de çekinmeden yanıt verdi:

‘CHP’ye, Kılıçdaroğlu’na…’

Şaşırdım…

İstanbul’un yapısını ve insanların durumunu yılllardır gidip geldiğim için çok iyi gözlemlediğimi sanıyorum…

Hatırlarsanız;

Belediye Başkanlığı seçiminden önce de, Beykoz’dan yani Anadolu Yakasından, Mecidiyeköy’e yani Avrupa yakasına giderken yanımda oturan yine aynı yaşlardaki bir kadına ‘Yer gök Erdoğan ve Binali Yıldırım’ın posterleri ile süslenmiş, herhalde CHP’nin ya da diğer partilerin burada hiçbir şansı yok!’ diye sormuştum…

Sağına soluna, önüne arkasına baktı, çekingen bir ifade ile kulağıma şöyle yanıt verdi:

‘Aynen İzmir gibi!’

Ve ben belki de tek kişi olarak kayıtlarda ve arşivde var;

‘İstanbul’da seçimi Ekrem İmamoğlu kazanacak!’ diye iddialı bir yazı yazmıştım.

Sonra, varlıklı bir ailenin yanında ‘aşçı olarak’ çalışan kadından sık söz ettim…

Herhalde seçimlerden sonra da bana ‘su ikram eden’ bu kadından çok söz edeceğim…

Bu konuşmamızdan bir iki dakika sonra, oturduğum bekleme salonuna iyi giyimli ve varlıklı olduğu intibaı veren bir kadın torunu ile geldi.

Sanıyorum yönetici takımından birini iyi tanıyordu…

‘Az önce bir küçük anket yaptım. Bir çalışana ‘Siz oyunuzu kime vereceksiniz?’ diye sordum bana ‘CHP Kemal Kılıçdaroğlu’ dedi, siz ne diyorsunuz?’ diye sordum:

‘Aynen!’ dedi…

 

*- ‘AFALLADI’ GİBİ!

 

Bu arada unutmadan belirteyim:

Çalışan kadın personele ‘İYİ PARTİ Genel Başkanı Meral Akşener, 6’lı masadan ayrıldı ve bunu açıkladı!’ demiştim…

Şaşırdı…

‘Meral Hanım mı?’ diye sordu!

‘Deprem’ gibi hiç ummadığı, beklemediği bir tsunami gibiydi sorum…

‘Ben haberleri dinlemiyorum!’ demişti…

Yani;

Sıkıntı içindeki vatandaş zaten kararını vermişti…

Değişeceğini de sanmıyorum…

Bugüne kadar, fikrini sandık başında ya da son anda değiştiren sayısının yok denecek kadar  az olduğunu biliyorum…

Yine bildiğim, herkes korkuyor ve gerçek fikrini söylemiyordu…

Bunun en güzel örneğimi AKP’nin ilk döneminde görüp yaşamadık mı?

İki kişiden biri oyunu AKP’ye vermişti…

Ama kimle konuşsan ‘Bilmiyorum!’ diyordu…

Hatırlayın hatırlayın…

Gruplardaki konuşmaları da…

Seçim olmuş bitmiş, yine de birçok kişi oyunu açıkça belirtmiyordu…

Düne kadar böyleydi…

Ama şimdi işte örnek verdim…

İsteyene saatini, dakikasını ve nerede kiminle konuştuğumu anlatırım…

Tekrarlıyorum:

İstanbul, İzmir, Ankara ve büyük şehirlerde farklı şekilde oy alacak olan CHP Genel Başkanı, millet ittifakının ortak adayı Kemal Kılıçdaroğlu kazanacaktır.

Yani değişim görülüyor…

Tabii ki benim yaşadığım ve anketimin çok daha fazlası AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önüne geliyordur.

O da buna göre tedbirini alacaktır.

Benim düşüncemde olanların görüşlerini boşa çıkaracak hamleler yapacaktır.

 

*- BEKLENTİSİ OLANLAR

 

Sevinenler, üzülenler var…

Ama bunların sayıları belli…

Aynı kişiler…

Yani işin içinde olanlar…

Vatandaşın umurunda değil…

Zaten gruplaşmalar olmuş durumda…

İYİ Parti’nin iddiası şöyle:

‘Anketler ortada… Herkes İmamoğlu ile Mansur Yavaş’ı istiyor, Kemal Kılıçdaroğlu’nu istemiyor.  Zaten iki belediye başkanı da CHP’li..’

Samimi kabul edelim…

Ama etmeyenler de var…

İYİ Partili bir arkadaşım ‘CHP’ye geçeyim mi?’ diye bir yazı yazmış…

Benim yanıtım ve yorumum şöyle oldu:

‘Şimdi birlik beraberlik zamanı!’

Her konuda bu böyle…

Siyasette de, normal yaşamda da…

Birbirimizi üzmememiz, sinirlendirmemiz lazım…

Aklıma rahmetli belediye başkanlarından Süha Baykal’ın bir sözü geldi:

‘Yarın öpeceğin yüze sakın tükürme!’

Aslında şu anlatılmak isteniyor:

‘Köprülerin altından çok sular geçer!’

 

*- YA OLURSA!

 

Açık ve net söyleyeyim:

AKP de, AKP’liler de iktidar yanlıları da, kesin ve kesinlikle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, yani ‘Bey Kemal’in’ aday olmasını istemiyorlar.

Çünkü bu iki ‘Başpehlivan’ın kapışması şeklinde geçecektir.

Yıllardır Kemal Kılıçdaroğlu’na neler söylendi, neler?

Şimdi yine son bir hamle yapılıyor?

İktidardan nemalananlar, hala ortaya çıkıp ‘Kılıçdaroğlu tüm seçimleri kaybetti, bunu da kaybedecek!’ algısını yaratmaya devam ediyorlar.

Ama artık geç kaldılar…

Atı alan Üsküdar’ı geçti…

Yani Kılıçdaroğlu da hatta bileşenleri dışında sol partiler de ‘Kılıçdaroğlu’ nu desteyeceklerini açıkladılar.

Anket anket diyorlar ya, ben şunu söyleyeyim:

Daha önce de yazmıştım…

Türkiye’de ilk kez benim de içimde olduğum anket çalışmaları yapıldı.

Sonunda ne oldu?

Patron durumunda kim ise, sözü kimin geçiyorsa onun, yani sermayenin ve gücün istediği şekilde sonuçlar değiştirildi.

Yer ve zaman olarak bunu söyleyebilirim…

Yani anket ve istatistikler isteğe göre yöneltilir, değiştirilir ve buna göre sonuç çıkar…

Anketi kendiniz yapın;

Çıkın sokağa vatandaşa sorun, ya da arkadaşınıza sonucu belirleyin, benim gibi…

 

*- SÖYLENTİ VE KARALAMA

 

Şimdi karalama devri de başladı…

İşte bir örneği…

Daha çok duyacak ve kimine inanacak, kimine de gülüp geçeceksiniz?

İnsanların ağzı torba değil ki, büzesin!

‘Kırk yıllık Kani olur mu yani?’ diyerek Meral Akşener için bakın İzzet Dönmez Bey neler yazmış?

 

*- TABİİ Kİ SADECE İDDİA

 

Siyasette girmediği kalıp kalmadı.

Bir zamanlar Tansu Çiller'in manevi kızıydı.

Önce ona kazık attı.

Sonra siyaseten Mehmet Ağar'la kırıştırdı.

Yetmedi,

Mesut Yılmaz'a sardı.

Orada da umduğunu bulamayınca,

Ak Parti kurucusu oldu.

Tayyip Erdoğan ile…

Abdullah Gül ile Anadolu'yu karış karış gezdi.

Belli ki bu hareketin içine bir proje olarak girmişti.

Parti kurucusu olarak Tayyip Erdoğan'a kocaman bir liste verdi.

Yine belliki, Parti'yi Tayyip Erdoğan'ın elinden almak için Truva atının içindeki askerler gibi onları kullanacaktı.

Erdoğan ona "Tek gel" dedi.

Oyun bozulmuştu.

Bütün bu dümen ve tezgahlar tutmayınca,

Birden bire aklına MHP geliverdi.

 

*- HATIRLATIYOR

 

"Liberal Meral"

"Milli Görüşçü Meral"

Birden bire "Bozkurt Meral" oluverdi.

"Dişi Asena" oluverdi.

MHP'nin bunalımlı yıllarıydı.

MHP, % 8.5 oy'la baraj altı kalmıştı.

Mutlaka derlenip toparlanmalıydı.

Meral Akşener'in ağabeyi Nihat Gürer, bir dönemler eski İzmit Ocak Başkanı ve MHP İl Başkanıydı.

Bahçeli'ye ulaşmak kolay olmuştu.

Ağabey Nihat Gürer ülkücüydü ülkücü olmasına da,

Meral Hanım daha bekar iken kulvar değiştirmişti.

Azılı Mao'cu komünist Tuncer Akşener ile hemen evlenmişti.

Ailenin şiddetle karşı çıkmasına rağmen yapmıştı bu evliliği.

Meral Akşener, gidecek yer bulamayınca kapağı atmıştı MHP'ye.

Bir paralel üst akıl projesi olan Akşener, MHP'de de rahat durmadı.

Orada da velinimeti olan Devlet Bahçeli'yi devirmeye kalktı.

Bahçeli onu hem Milletvekili, hem de Meclis Başkanvekili yapmıştı.

Yıldızının yeniden parlaması, Devlet Bahçeli sayesinde olmuştu.

Artık ekmek yediği tekneye pislemesi alışkanlık olmuştu.

Şimdi aynı oyunu ve tezgahı Kemal Kılıçdaroğlu'na karşı yapıyor.

Kılıçdaroğlu, Meral seçimlere girsin diye 15 tane vekilini  Meral'e kiralık vermişti.

Belki dünya siyaset tarihinde görülmeyen şekilde.

Şimdi Kemal Kılıçdaroğlu'nun defterini dürmekle meşgul.

Gözü dönmüş bir kerre.

Bu hırs ve gözü karalık onda var oldukça, ondan korkulur.

Akıl hocası sağlam.

Allah ülkemizi şerrinden muhafaza eylesin.’

 

*- İSTEK VE DÜŞENCE BELLİ

 

Son sözüm şu:

Anladığım kadarıyla, nedenini tam bilmiyorum, çünkü araştırmadım:

Gerek İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile bazı yöneticileri de aynen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gibi kesinlikle aday olmamasını ve partisinin başından da gitmesini istiyorlar.

Bunda en büyük etken ise bazı çetelere ve haksızlık yapanlara kesinlikle hesap soracağını açıklaması, yani beşli çete denilen kişiler ile yandaşlarının bir numaralı çekincesi olduğunu düşünüyorum.

Şunu da ilave edebilirim:

CHP olsun, diğer liderler olsun gayet rahat bir görüntü veriyor.

İYİ Parti’den ise bir geri manevra hissediliyor.

Örneğin, ‘Biz masadan kalkmadık!’ diyorlar…

Kulislerde söylenen ise, CHP’li İstanbul ve Ankara Belediye Başkanları arabuluculuk yapacaklar.

İYİ Partililer iktidar partilerinin davetlerine ‘Hayır’ diye yanıt verdiler.

Çeşitli söylentiler var…

Ama nasıl hiç kimse Meral Hanım’ın bu sert çıkışını, imzasına rağmen, aklına getirmezken, yarın ne olabilir?

Her şey olabilir?

Yalnız şunu da anımsatayım:

Çok önceden, 6’lı masadan önce, 4 Kasım 2021 tarihinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu açıklamasında;

‘Belediye başkanlarımız görevlerinde kalacaklardır!’ demişti…

Artık yorumları siz yapın…

Şimdi herkes Kılıçdaroğlu’na saldırıyor, ‘Çekil’ diyor…

Nedenini söyleyeyim:

Birincisi kesinlikle bir ‘sosyal demokrat’ kişinin Cumhurbaşkanı olması istenmiyor…

İkincisi bunu yazmaktan hicap duyuyorum:

‘Alevi’ olduğu için istenmiyor…

Bunların dışında başka bir neden yok!

Diyelim bir başka kişi, ‘Kazanacak kışı!’ deniliyor..

Bunu hiç ama hiç kimse bilemez…

Halkın desteği bugüne kadar Recep Tayyip Erdoğan’a idi…

Şimdi bunun olmayacağını kim söyleyebilir?

Köprüler yıkıldı ama gemiler yıkılmadı…

Yani yelkenler açılmadı…

Büyük ihtimalle İmamoğlu ile Mansur Yavaş bir özel yerde Meral Akşener ile görüşecekler, ‘Biz aday değiliz, Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekliyoruz. Secimi kazanır!’ diyecekler…

Yaşar Eyice

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

three × four =

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

TÜMÜ