Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Prof. İrfan Palalı

KUTSAL KİTAP TÜRKÇELEŞMELİ

Kur'an artık Türkçeleşmeli diye düşünmekteyim. Neden mi? Bir çok sebepten Türkçeleşmeli, ama sıralamada en baştaki iki önemli neden başat nedenler. Bir;  Anadolu Türk halkı inandığı dinini aracı kullanmadan öğrensin, Kur'an'daki evrensel değerleri, ön bilim haberlerini görsün diye. İki; Arap emperyalizmini dizginleyerek ve Arap kültürünü, yaşam biçimini İslam dini sanmasın diye. Arapçılığa dur desin diye. Dilimiz, yani Türkçemiz eklemeli dil olduğu için hem tercümeye, hem de yazmaya yatkın, yetkin bir dil. Emek verilirse güzel kutsal metinler çıkar. Böyle düşünüyorum, Kur'an artık Türkçeleşmeli, zamanı geldi geçiyor diyorum. 
Benim fikrim. 
Ancak benim gibi Kur'an’ın türkçeleşmesini düşünen insan sayısı da giderek artmakta. Türkçeleşmenin gerekliliğinde çok önemli bir zaruret de, kısmen de olsa din bezirganlığının önüne geçmek.
İmam hatip kökenli akademisyen Cemil Kılıç, 'Türkçe İbadet”' adlı yapıtında  "Anadilde ibadet diyenlere karşı çıkanların en büyük argümanı dini Arapça yaşamanın imanı kuvvetlendirdiğini, Arapça'nın kutsal bir dil olduğunu ileri sürmeleri yanlıştır. İslam, Arap olmayan milletler için sadece bir dindir ve Arapça kutsal bir dil değildir” diyor. Ben de Cemil Kılıç’a canı gönülden katılıyorum ve şöyle diyorum; Hiç bir dil kutsal değildir. İlla kutsal aranıyorsa benim dilim en kutsaldır diyorum. Bir Urfa öz deyişini hatırlıyorum: “Herkesin ossuruğu kendine ciğer kebabı kokar”. 
Bugün ekranda havanın 20 derece olduğunu duyunca,  soyunup dökünüp kendimi sokağa zor attım, ama yanılmışım. Rüzgarı hesaplamamışım. Güney batıdan esen henüz yeterince ısınmamış lodos iliklerime vurdu. Bu arada baharın yerine oturduğunun göstergesi mimozaların açtığını atlamadım. Pırıl pırıl sarı çiçekler kaşla göz arasında olsa da cilveliler. Gördüm. Bana göz bile kırptılar.
Eve girerken anneannemin o mütedeyyin müslümanlığını düşünüyorum ve özlüyorum. Anneannem beş vakit namaz kılardı. Tek bildiği dua da Fatiha’ydı. 
Son söz; evet, insanlar kendi dillerinde ibadet yapmalı. 
Arap emperyalizmine dur demeli.

Prof. İrfan Palalı

1950 yılında Şanlıurfa’da doğdum. Tıp eğitimimi tamamlayarak profesör unvanına ulaştım. Üniversite yıllarında başladığım edebiyat yolculuğum, özellikle toplumsal meseleleri ele alan romanlarla devam etti. 2002 yılında yayımlanan "Tehcir Çocukları" adlı ilk romanım, Türkiye’de tabu olan Ermeni sorununu gündeme taşıdı ve büyük yankı uyandırdı. Ardından "Taşların Ağıtı" (2005), "Sünnet Çocukları" (2008) ve "Özgürlük Düşleri" (2016) adlı romanlarımı yayımladım. Şu anda İzmir’in güvenilir gazetesi Demokrat Gündem bünyesinde yeni romanım "Testosteron" üzerinde çalışıyorum.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

4 × two =

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

TÜMÜ