DOLAR 32,6278 0.17%
EURO 35,3986 0.24%
ALTIN 2.504,821,53
BITCOIN 1847348-2,75%
İzmir
32°

AÇIK

üst menü altı

HATIRLATMAK İSTEDİM

ABONE OL
16 Mart 2022 14:28
0

BEĞENDİM

ABONE OL

‘Başbakan iken; sabah gazetelere baktığımda beni eleştiren bir manşet ya da haber yoksa üzülürdüm.

Çünkü; yöneticilerin eleştirilmediği bir ülkede, demokrasiden söz edemezsiniz…’

Bu doğru görüş rahmetli devlet adamı Süleyman Demirel’e ait.

Bir söyleşide bunları ifade etmişti.

Eleştiriye tahammülü olmayan yönetici durumunda olanlar çoğaldığı için aklıma bu sözler geldi.

*- BİR DÜŞÜNELİM

Zamanımızda ise bizim neye ihtiyacımız var;

İyi yüreklilere, kıymet bilenlere, vicdanı- merhameti- kalbi olanlara, hakka hukuka inananlara, dürüstlüğe, alın teriyle kazananlara, onurlu- şerefli- karakterli- kaliteli insanlara ihtiyacımız var.

Özetle bizim adam gibi adamlara, kadın gibi kadınlara ihtiyacımız var.

Nedense zamanımızda her şey maddi olarak hesaplanıyor.

Maddiyat hep önde geliyor…

Ama parayla satılmayanlar da var!

Yiyecek alabilirsin ama ‘iştah’ satın alamazsın,

İlaç alırsın ama ‘sağlık’ alamazsın,

Tanıdık alırsın ama ‘dost’ alamazsın,

Hizmetçi alırsın ama ‘sadakat’ alamazsın,

Boş vakit alırsın ama ‘huzur’ alamazsın,

Para ile her şeyin kabuğunu alır, hiçbir şeyin özünü alamazsın…

Ama bazen para ödediğimiz ama değerlendiremediklerimiz de oluyor.

İşte bir örnek:

*- PARA BOŞA GİDİYORDU

Bayraklı Belediyesi, ilçe genelinde bulunan kütüphanelerinde modern düzenlemeler yapmak için harekete geçti.

Kirada bulunan ve atıl kalan kütüphaneler, belediye tarafından hazırlanan merkezlerde yeniden hizmete açılacak.

Belediyenin sosyal tesisleri de ‘kitap kafelere’ dönüştürülecek.

Başkan Serdar Sandal ‘Okuma alışkanlığını artırmak ve kitaplara ulaşımı kolaylaştırmak için çaba sarf ediyoruz’ demiş.

Ben de bir öneride bulunayım;

Bayraklı’da esnafta, işyerlerinde geçecek bir ‘dost kart’ sistemi başlatılabilir.

Bu kartlar sadece Bayraklı’da yaşayanlar ve öğrenciler için geçerli olacaktır.

Bu kart sahibi kişiler de gerek sosyal tesislerde gerekse bu kütüphanelerdeki kafelerden gıda ihtiyaçlarını maliyetine yani yüzde 30 ya da yüzde 50 indirimli karşılamayabileceklerdir.

Bunun üzerinde durulursa önemli bir hizmet de yapılmış olur…

En basitinden öğrenciler çay ya da su ihtiyaçlarını kart sayesinde ücret sayesinde ücretsiz alabilir, almalıdır.

Böylece bazı eksiklikler de tamamlanabilir, kapatılabilir.

Söylemeden edemeyeceğim:

‘Gözyaşları insanın içindekini, dışa vuramadığı, başka kimselere anlatamadığı acıların sessiz çığlığıdır…’

İşte anlatmak istediğim budur…

Başkana dolaylı yönden bunu anlatmak istedim…

Gözyaşı bazen bir bardak çay ya da bir tabak yemek, bir lokma ekmek ile silinebilir…

*- İMAMOĞLU SORUMUZU DUYDU

Dün Fırıncılar Federasyon başkanının ekmeğe zam haberini duyurmuştum. Daha sonra pide fiyatları da açıklandı…

Yaptığım yorumda, ‘Bunlar bugünkü rakamlar, acaba Ramazan ayına girdiğimizde bu rakamlar sabit kalacak mı?’ diye sormuştum.

Benim sorumun yanıtını İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu verdi:

Başkan Ekrem İmamoğlu, geçen yıl 4 liradan satılan 365 gram pidenin bu yıl 330 grama düşerek 6 liradan satılacağının açıklanmasının ardından sosyal medya hesabından bir paylaşım yaparak, ‘330 gr Ramazan pidesini bu yıl 3 TL'den İstanbullulara sunacağız’ dedi.

*- ÖZGÜRLÜK BİZİM ELİMİZDE

Atatürk ne demişti?

‘Buğdayını, sütünü, etini, bilimini ve sanatını kendin ürettiğin sürece özgürsün!’

Bunu son zamanlarda iyice öğrendik…

Bizim yaşımızdakiler anımsayacaktır…

Bir de ben anlatayım:

Bağdat Amerika tarafından işgal edilmişti.

İşgal edilmesi, öncesi ayrı kitap olacak gibi…

Amerikalıların yalanlar, yanlışları ve iftiraları ile doluydu…

Bu gerçek sonra yine onların kaynaklarından doğrulandı…

Adını şimdi anımsayamayacağım bir Iraklı milletvekili anlatmıştı:

‘Evime giderken, Amerikalı bir asker önümü kesti.

‘Güvenli Bölge geçemezsin!’ dedi…

‘Benim evim burada, ben de milletvekiliyim’ dedim.

Sonra devam ettim:

‘Her gün gelip gidiyorum, izin verin!’

Dediği şuydu:

‘Irak Cumhurbaşkanı olsan da geçemezsin!’

‘Yok mu, bir çaresi?’ dedim…

‘Üst araması olursa, belki!’ dedi…

Dedim; ‘Arayın!’

Amerikalı Asker, ‘Çok yorgunum, köpek arasın!’ dedi…

Sinirden patlayacağım!

‘Tamam, getir, arasın!’ dedim.

Asker gitti ve geri geldi;

‘Köpek uyuyor, uyanmasını bekleyeceksin!’

Şunu söylemek istiyorum;

‘Herkes ülkesinin kıymetini bilsin…

Yoksa Amerikalıların köpeği kadar bile değerin olmaz!’

Şu Amerikancılar var ya, onlara da, ki bildiklerini sanıyorum bir hatırlatma yapmak istiyorum…

Peki bunlar hırlı tamam…

Ya Rus’lar?

Çok yakın zamanda gördük;

Esat mı, Esed mi, neyse, ama sakın Masumlar Apartmanındaki Esat değil ben sözünü ettiğim…

Bu kişi Suriye’nin başındaki sırık gibi adam…

Ruslarla sözde dost…

Onlara Suriye’nin kapılarını sonuna kadar açtı hatta askeri üs kurmalarını da sağladı…

Putin bir ara görüşmeler yapmak için geldi…

Belki de askerlerini kontrol edecek taktik verecekti…

Konumuz bu değil…

Televizyondaki görüntüleri anımsayın;

Bir asker, Esat’a ‘Dur!’ dedi…

Bir süre bekletti…

Putin de, ‘Dur ne yapıyorsun?’ demedi…

Belli ki, birilerine ‘Biz böyleyiz, devlet başkanlarının yürümeleri bile bizim bir askerimizin insiyatifine bağlı!’ mesajını veriyorlardı…

Bu iş böyle…

*- UNUTANLAR İÇİN

Bu arada ben bir anımsatma daha yapmak istiyorum:

Hayatta iki şey unutulmamalı:        

Birincisi Allah, ikincisi ölüm!

Hayatta dört şey korunmalısın;

Sofrada lokmanı, namazda kalbini, mecliste sözünü, misafirlikte gözünü…

Hayatta iki şeyi unut;

Yaptığın iyilikleri, sana yapılan kötülükleri…

Tabii bu yazdıklarım, kendilerini dindar olarak tanıtan ve inançlı insanlarımızı aldatanlar için…

*- ÖZGÜRLÜK BİZİM ELİMİZDE

Atatürk ne demişti?

‘Buğdayını, sütünü, etini, bilimini ve sanatını kendin ürettiğin sürece özgürsün!’

Bunu son zamanlarda iyice öğrendik…

Bizim yaşımızdakiler anımsayacaktır…

Bir de ben anlatayım:

Bağdat Amerika tarafından işgal edilmişti.

İşgal edilmesi, öncesi ayrı kitap olacak gibi…

Amerikalıların yalanlar, yanlışları ve iftiraları ile doluydu…

Bu gerçek sonra yine onların kaynaklarından doğrulandı…

Adını şimdi anımsayamayacağım bir Iraklı milletvekili anlatmıştı:

‘Evime giderken, Amerikalı bir asker önümü kesti.

‘Güvenli Bölge geçemezsin!’ dedi…

‘Benim evim burada, ben de milletvekiliyim’ dedim.

Sonra devam ettim:

‘Her gün gelip gidiyorum, izin verin!’

Dediği şuydu:

‘Irak Cumhurbaşkanı olsan da geçemezsin!’

‘Yok mu, bir çaresi?’ dedim…

‘Üst araması olursa, belki!’ dedi…

Dedim; ‘Arayın!’

Amerikalı Asker, ‘Çok yorgunum, köpek arasın!’ dedi…

Sinirden patlayacağım!

‘Tamam, getir, arasın!’ dedim.

Asker gitti ve geri geldi;

‘Köpek uyuyor, uyanmasını bekleyeceksin!’

Şunu söylemek istiyorum;

‘Herkes ülkesinin kıymetini bilsin…

Yoksa Amerikalıların köpeği kadar bile değerin olmaz!’

Şu Amerikancılar var ya, onlara da, ki bildiklerini sanıyorum bir hatırlatma yapmak istiyorum…

Peki bunlar hırlı tamam…

Ya Rus’lar?

Çok yakın zamanda gördük;

Esat mı, Esed mi, neyse, ama sakın Masumlar Apartmanındaki Esat değil ben sözünü ettiğim…

Bu kişi Suriye’nin başındaki sırık gibi adam…

Ruslarla sözde dost…

Onlara Suriye’nin kapılarını sonuna kadar açtı hatta askeri üs kurmalarını da sağladı…

Putin bir ara görüşmeler yapmak için geldi…

Belki de askerlerini kontrol edecek taktik verecekti…

Konumuz bu değil…

Televizyondaki görüntüleri anımsayın;

Bir asker, Esat’a ‘Dur!’ dedi…

Bir süre bekletti…

Putin de, ‘Dur ne yapıyorsun?’ demedi…

Belli ki, birilerine ‘Biz böyleyiz, devlet başkanlarının yürümeleri bile bizim bir askerimizin insiyatifine bağlı!’ mesajını veriyorlardı…

Bu iş böyle…

*- UNUT DİYORUM AMA…

Bu arada ben bir anımsatma daha yapmak istiyorum:

Hayatta iki şey unutulmamalı:        

Birincisi Allah, ikincisi ölüm!

Hayatta dört şey korunmalısın;

Sofrada lokmanı, namazda kalbini, mecliste sözünü, misafirlikte gözünü…

Hayatta iki şeyi unut;

Yaptığın iyilikleri, sana yapılan kötülükleri…

Tabii bu yazdıklarım, kendilerini dindar olarak tanıtan ve inançlı insanlarımızı aldatanlar için…

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP