Ulu önderimiz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüzü, aramızdan ayrılışının 85’nci yılında minnet, şükran, özlem, saygı ve rahmetle, sevdiği şarkılarla, özel programlarla, yürekten katılımlarla anıyoruz.
İlke ve devrimleri rehberimiz olmaya devam edecek.
O’nun açtığı yolda, gösterdiği hedefe, durmadan yürüyeceğiz.
Bize bıraktığı mirasa sahip çıkmaya, sevgisini kalbimizde yaşatmaya ve bizlere emanet ettiği çağdaş Türkiye’yi daha aydınlık bir geleceğe taşıyacağız.
Değerlerini hep koruyup, yaşatacağız.
Önderliğindeki Türkiye, bugünkü gücüne, O’nun vizyonuyla kavuştu.
Kurduğu Cumhuriyeti, ilk günkü heyecanla, sonsuza dek yaşatmaya söz veriyoruz.
Rahat uyu Atam;
Eserin olan Türkiye Cumhuriyeti, sonsuza kadar; demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak, her türlü hainlere rağmen, yaşayacaktır.
Atatürk, özgürlük ve bağımsızlık demektir.
Laiklik, modernleşme, reform, çağdaş eğitim, kadın-erkek eşitliği demektir
O, bu topraklara özgürlük ve bağımsızlık getirmiş, cesur bir kahraman, tarihin akışını değiştirmiş büyük bir liderdir.
*- AYAĞA KALKIN!
Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk sadece Türk Milleti için değil, dünya tarihi açısından da önemli bir şahsiyettir.
Vefat ettiği zaman, başka milletlerin devlet adamları, siyasileri, yazarları, şairleri, düşünürleri, basın kuruluşları hakkında söyledikleriyle, yaptığı haberlerle önemini bir kez daha gözler önüne sermiştir.
Örneğin;
10 Kasım 1938’de İtalya’da yapılan bir radyo anonsunda ‘Sezar, İskender, Napolyon ayağa kalkınız, büyüğünüz geliyor’ şeklinde arşivlere geçtiğini biliyoruz.
10 Kasım, aziz milletimiz için yalnızca Atatürk’ü Anma Günü değildir. Bugün onun vizyonunu hayata geçirme kararlılığımızı da göstereceğimiz önemli bir milattır.
Atatürk ‘Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır’ sözü ile Türkiye Cumhuriyeti’ni Türk milletine emanet etmiştir.
Atatürk’ün ‘en büyük eserim’ dediği Türkiye Cumhuriyeti’ne yüksek bir ruh ve şuurla sahip çıkmak, güçlü Türkiye hedefine ilelebet payidar kalması için yılmadan, emin adımlarla yürüyerek ve çalışarak yaşatmaktır.
Düşüncemiz bu olmalıdır.
Bu ruhu da beynimizde, kalbimizde taşımalıyız.
Türkiye Cumhuriyeti’ni korumak ve daha ileriye taşımak azim ve kararlılığını her daim yüreğimizde hissetmeliyiz.
Yalnız 10 Kasımlarda değil, her daim, Atatürk’ün mücadele azmi, bizlere yüklediği sorumluluklar ve gösterdiği hedefler tekrar hatırlanmalıdır.
Bugün yapılması gereken; Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir’ fikrinden hareketle, onun mirasını geleceğe taşıyabilmektir.
*- DÜNYANIN İMRENDİĞİ
O’nu anlatan en önemli sözlerden birini,1922 yılında İngiliz General Sir Charles Townshend dile getirdi;
‘Ben şimdiye kadar on beş hükümdar ve Cumhurbaşkanı ile özel, resmi konuşmalar yaptım. Bu geceki kadar ezildiğimi hiç hatırlamıyorum.
Mustafa Kemal’de büyük bir ruh kudretinin esrarı var.’
Türlü imkansızlıklar içinde, bir başına bırakılan aziz bir milletin ayağa kalkmasını sağlayarak, Türkiye Cumhuriyetini inşa eden, askeri ve insani vasıfları ile tüm Dünya’nın imrenerek baktığı, kainat var oldukça dilden dile anlatılmaya devam edecek,Türk’ün büyük Atası…
Türk milletinin sevgisini, inancını koca yüreğinde, bağımsızlık ve hürriyet ateşini avuçlarında, vatanın istiklal ve istikbalini gök mavisi gözlerinin ufkunda taşıyan, Ey büyük Atatürk…
Emsali olmayan bir özlem ile kelimelerin tarif etmeye kifayetsiz kaldığı büyük bir sevda ateşi olarak, her geçen gün sana olan bağlılığımız bir kat daha artıyor.
Sana ve eserin Türkiye Cumhuriyetine karşı, asla kazanamayacakları ham bir hayalin gafletinde olanlar bilsin ki; Bir çift mavi gözün ışığında tüm karanlıkları yırtan, emanetinin yılmaz bekçileri olarak izinden ayrılmayacak, Türkiye Cumhuriyetimizi de, yüreğimizde destan destan büyüyen varlığını da ilelebet yaşatacağız.
Tarifsiz Minnet ve özlemlerimizle.. Ruhun şad olsun!…
Şunu da unutmayalım:
Türk toplumu yok etmenin en kolay yolu, ona Atasını unutturmaktır.
Bu yolu deneyenler hep olmuştur, olacaktır da…
Ama bizler, Atamızı unutmayız ve unutturmayız!
Laik, demokratik, çağdaş, hukuk devleti Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Atamızın fikirlerine, inkılaplarına ve bize bıraktığı en kıymetli miras olan Cumhuriyet’e ilelebet sahip çıkacak; kazanımlardan asla vazgeçmeyeceğiz…
Bu da böyle biline…
*- ERKEN KALKTIK
10 Kasım’da her zamankinden erken kalktık!
Çünkü;
Arjantinli Chy,
Kübalı Castro’ya,
Çinli Mao’ya,
Hintli Gandi’ye,
Bile ilham olmuş, bir devrimciyi selamladık…
Hiçbir ‘ölüm’ bugüne kadar bu kadar ‘ölümsüz’ olmamıştı, sevgili dostlar…
Saat dokuzu beş geçer de, özlemin geçmez büyük Atam…
Ölmedin ki, kalbimizde ve ruhumuzda yaşıyorsun, neden yas tutalım Atam?
Bizim ki, yokluğuna hasret!
Seni belki hiç göremedik,
Senin soluduğun havayı, hiç soluyamadık,
Ama ömrünü uğruna harcadığın bu vatanı gördük, havasını soluyoruz…
Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe, çeşitli bin bir engellere rağmen durmadan ilerliyoruz…
And içiyoruz- Atam…
YORUMLAR