0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Yoğun mesaisine karşın biraraya geldiğimiz Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay ile gerçekleştirdiğimiz söyleşide, kendisine kent ve ülke gündemine dair yönelttiğimiz sorulara samimi ve net yanıtlar aldık.

Nasıl bir Karşıyaka hayal ettiğini, en önemsediği projelerin neler olduğunu anlatan Başkan Tugay, pandemi-deprem gibi sıkıntıların yaşandığı dönemde yaptığı başkanlık görevinde kendisini başarılı bulduğunu söyledi. Başkan Tugay, “Bundan sonraki günlerde yeni problemler, kazalar, sıkıntılar yaşanır mı, ekonomi daha da kötü olur da, bu bize kötü bir fatura olarak gelir mi? Bunları görmek lazım. Ama normalde iyi bir dönem olacağını düşünüyorum benim belediye başkanlığı dönemimin. Kendime iyi not veririm” dedi.

DEMOKRAT GÜNDEM- RÖPORTAJ HABER-BİRİNCİ BÖLÜM- Türkiye’nin en büyük, İzmir’in gözbebeği ilçelerinden Karşıyaka’yı iki yılı aşkındır yürüten hekim kökenli belediye başkanı Cemil Tugay, ortak akılla yürümeyi seven, bunun için de akademisyenler, meslek odaları, sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte hareket etmeyi tercih eden yapısıyla Karşıyaka’ya kalıcı dokunuşlar yapmak ve projeler hayata geçirmek için çalışıyor.

En önem verdiği projelerden ikisi Karşıyaka Çarşısı ve Sivil Toplum Yerleşkesi olan Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, İzmir Depremi’nde büyük hasar gören üç ilçeden biri olan Karşıyaka’da kentsel dönüşüm, binaların güçlendirilmesi adına birbiri ardına plan önerisi hazırlığı içinde.

CUMHURİYET MAHALLESİ’NDE ÇARŞAMBA GÜNÜ MÜLK SAHİPLERİYLE ANKET YAPILACAK

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir ziyaretinde muhtarların tepkisiyle karşılaşan Cumhuriyet Mahallesi’ndeki plan revizyon çalışmalarını yeniden yapmaya hazırlanan Başkan Tugay, Demokrat Gündem Gazetesi’ne yaptığı açıklamalarda, bölgede mülkü olan 3 bini aşkın ev sahibini kapsayan kapsamlı bir anket çalışması başlatacaklarını açıkladı.

ÜÇ ALANA AYIRDIK, İLK ALANLA İLGİLİ PLAN ÖNERİSİ EYLÜL’DE MECLİSE GELECEK

Bütün mülk sahiplerine nasıl bir plan istedikleri tek tek sorulacak olan Cumhuriyet Mahallesi’ni üç alana ayırdıklarını belirten Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, ilk alanla ilgili plan önerisini Eylül ayında meclise getireceklerini, diğer iki alanla ilgili çalışmanın da yıl sonuna kadar biteceğini kaydetti.

CUMHURİYET MAHALLESİ’NDE YIL SONUNA KADAR BÜTÜN MAHALLE PLANINI MECLİSTEN GEÇİRECEĞİZ

Başkan Tugay, “Cumhuriyet Mahallesi’nde aslında çok önemli bir avantaj var. Orada evler iki, üç katlı en fazla. Buna karşılık sağlam bir zemini olduğu için gerçekten değerli binalar ortaya çıkacak. Çok değerli ve güzel binalar ortaya çıkacak. Biz Eylül’de üç alana ayıracağız. İlk alanla ilgili eylül ayında plan önerisini meclise getireceğiz. Buradan geçtikten sonra büyükşehire geçecek. Ondan sonra da diğer iki etabı halledeceğiz. Sonrasında da yıl sonuna kadar bütün mahalle planını geçireceğiz” ifadelerini kullandı.

TERSANE’DEN BOSTANLI’YA KADAR OLAN ALANDA ANALİTİK ETÜT ÇALIŞMASI BİTMEK ÜZERE

Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, zemini sağlam olmayan ve depreme dayanıksız binaların yoğun olarak bulunduğu Tersane Mahallesi’nden Bostanlı bölgesine kadar olan alanda analitik etüt çalışması da yaptıklarını ve bunun da bitmek üzere olduğunu açıklayarak, bölgede binasını yenilemek isteyenlere ada bazlı, yüksek katlı plan önerilerinde bulunacaklarını söyledi.

Başkan Cemil Tugay ile gerçekleştirdiğimiz söyleşinin ilk bölümünde kendisine tartışmalı Karşıyaka Stadı’nın yapımı ile ilgili son süreci de sorduk. 

KARŞIYAKA STADI İLE İLGİLİ BÜYÜKŞEHİRE YER TESLİMİ HENÜZ YAPILMADI

Yerel muhalefet yöneticilerince stadın siyaset malzemesi yapıldığı eleştirilerini nasıl değerlendirdiğini ve kendisinin ne düşündüğünü de sorduğumuz Başkan Tugay, “Bakanlıkla büyükşehir belediyesi arasında bir alanın devri protokolü yapılacak. Yer teslimi yapılmadı henüz. Edilmek üzere bir protokol önerisi geldi. O öneriyi şu anda büyükşehirin ilgili daire başkanlıkları inceliyor. Sonra oradan çıkacaklar ve protokolle ilgili değiştirilmesini istedikleri şeyler, onları iletecekler. Uzlaşıya varıldığı gün büyükşehire devredilecek, sonra oranın yapımı için ihaleye çıkacak” bilgilerini verdi.

KARŞIYAKA STADI KENTE DEĞER KATACAKTIR VE…

Başkan Tugay, kendi bakış açısını ise, “Büyükşehir belediyesinin ve sayın Aziz Kocaoğlu’nun geçmişteki itirazına olabilir diyorum, yani sonuçta genel olarak İzmir’de imar ve yapılaşmayla ilgili onların bir bakış açısı vardı. Ben onlar gibi düşünmüyorum ama bunu anlayışla karşılayabilirim ama kişiselleştirilmesini çok yanlış buluyorum. Başından beri böyle düşünüyorum. Bu olayın siyasallaşması da iyi bir şey değil. Kentin önemli bir ihtiyacı. Karşıyaka’nın en önemli ihtiyaçlarından birisi. Değer de katacağını düşünüyorum. Yani Karşıyaka’ya değer de katacaktır o proje. Çevresindeki yerleşim alanlarını rahatsız edecek bir duruma düşeceğini düşünmüyorum” sözleriyle dile getirdi.

KARŞIYAKA BELEDİYE BAŞKANI SAYIN TUGAY İLE SÖYLEŞİMİZİN İLK BÖLÜMÜNÜN SATIRBAŞLARI:

DEMOKRAT GÜNDEM: Görevinizde iki yılı geride bıraktınız. Dışarıdan baktığınızda kendinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?

CEMİL TUGAY: Biraz zor ve sıkıntılı şartlarda belediye başkanlığı yaptım aslında. Yapmaya devam ediyoruz. En büyük nedeni pandemi, sonra deprem biliyorsunuz. Ama genel anlamda ekonomik kriz dönemindeyiz. Ben de belediyede göreve geldiğimde mali açıdan disiplinini kaybetmiş bir pozisyondaydı burası. Bütün bunlar zor şartlarda çalışmamızı sağladı. Bu şartlar altında adil değerlendirme yaptığımda kendi açımdan, bu şartlar altında daha iyi ne yapılabilirdi dediğimde bilemiyorum ama kendime iyi bir not veririm aslında. Gerçekten veririm. Ama bundan sonrası için bu gerekçelerden biraz daha sıyrılıp biraz daha iyi sonuçlara ulaşmamız lazım. Ama aslında bizim şu an için 5 yıllık süreçte yapılabilecek şeylerle ilgili planlamamız tamamlandı. Sadece planladığımız şeyleri tamamlama çabası içindeyiz. Bundan sonraki günlerde yeni problemler, kazalar, sıkıntılar yaşanır mı, ekonomi daha da kötü olur da, bu bize kötü bir fatura olarak gelir mi? Bunları görmek lazım. Ama normalde iyi bir dönem olacağını düşünüyorum benim belediye başkanlığı dönemimin.

Hali hazırda da epey bir şey yaptık. Biraz daha görünür ve biraz daha sorunları daha etkili çözeceğini düşündüğüm birkaç proje henüz  tamamlanmadı. Bir  tanesi Karşıyaka Çarşısı’nın revizyonu mesela. O önem verdiğimiz bir şeydi. Pandemi biraz o süreci yavaşlattı bizim için. Çarşı ile ilgili bir çalışma yapmadan önce detaylı bir analizini istedik. Onu DEÜ Mimarlık Fakültesi ile yaptığımız protokolle hocalardan istedik. Onlar çalışmaya başladı, pandemi çıktı. Sonra onlar kendi içinde sorunlar yaşadı. Bazı öğretim üyeleri çalışamadı, bazıları ayrıldı derken uzadı iş. Onların bitirmesini bekledik. Bitirdiler. Sonra çözüm önerileriyle ilgili bir çalışma dönemi başladı. Şimdi de tasarım çalışması başladı. Devam ediyorlar. Bugün sabah katılımcılar ne tür bulgulara ulaştılar, nasıl bir üst ölçekte neler düşünüyorlar, onları sundular. Birkaç tanesini ben dinledim. Hoşuma da gitti. Gerçekten kısa zamanda hakim olmuşlar sahaya. Çoğu Karşıyaka dışından olmasına rağmen. Bu, işte DEÜ’nün yaptığı çalışmanın eseri. O çok iyi bir analiz çünkü. Biraz işi bilimsel yöntemlerle, katılımcı yöntemlerle götürüyoruz.

D.G: Ortak akılla hareket etmeyi seviyorsunuz. Meslek odaları, akademisyenler, sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte hareket etmeyi önemsiyorsunuz.

C.T: Çok çok seviyorum. Başarının öyle gelebileceğini düşünüyorum. Diğer başka projelerimiz de var. Bir tanesi de sivil toplum yerleşkesi çalışması var. O da, Bahçelievler’deki katlı Pazar yerini yeniden düzenleme işi aslında. Onu sadece bir Pazar yeri vardı, kargem vardı, bir de yukarıda bir düğün salonu vardı. ancak orası potansiyel olarak çok daha büyük bir yer orası. Oranın hem işlevsel hem görünüm açısından hemen her şeyini değiştireceğiz. O süreç yavaş yavaş işliyor. Sivil Toplum Yerleşkesi’nde 250 civarında dernek orayı adres gösterebilecek, 48 tanesi de orayı ofis olarak kullanabilecek. Ortak kullanım alanları var. Oranın İzmir’in sivil toplum dinamiğine çok olumlu etkisi, katkısı olacağını düşünüyorum.

D.G: Karşıyaka Çarşısı’nın revizyonu ne kadar sürecek. Ortak akılla hareket etmeniz önemli. Esnafı da katıyorsunuz. Nasıl bir çarşı hayal ediyorsunuz. Ne kadar sürer bu sürecin tamamlanması?

C.T: Buradaki proje benim belediye başkanlığı dönemim bitmeden bitecek. Benim tahminim 1,5 yıl içinde Çarşı’da bizim hayal ettiğimiz değişimi yüzde 90 oranında sağlarız.

D.G: Öyle bir değişim olacak ki bir daha başka bir başkan geldiğinde yeniden yapacağım demek zorunda kalmayacak, doğru mu?

C.T: (Gülüyor) Zorunda kalmayacak. Çarşı deyince çarşının zeminindeki taşların değişmesinden bahsetmiyorum. Bizim bahsettiğimiz şey öyle bir şey değil. sahip olduğu değerleri ortaya çıkarmak, ne ekleyeceksek yine Çarşı’nın kendi ruhuna, karakterine aykırı düşmeden eklemek, Çarşı’yı alışveriş ve sosyal alan olarak tercih edilebilir bir yer haline getirmek istiyoruz. Ulaşımından altyapısından herşeyini çalışmak. Niyetimiz o. O yolda gidiyoruz. Yani ana cadde tamamen görünüm olarak değişecek, kullanım olarak da. Ara sokakların her biri belli temalar üzerinden yeniden yapılandırılacak. Çarşı’nın gerçekten insanların gezmekten, bulunmaktan keyif alacağı bir yere dönüşeceğini düşünüyorum. Çok insan kullanıyor ama konfor ve huzuru tam hissetmiyorlar. Karmaşa var, sorunlar fazla. Ama bunları halledeceğiz. Bir daha kimsenin Çarşı’ya bu proje sonunda uzun süre dokunmayacağını düşünüyorum.

D.G: Depremden en çok etkilenen bölgelerden biriydiniz. Örnekköy başta olmak üzere kentsel dönüşüm projeleri ve imar düzenlemeleri söz konusu. Ne durumdayız?

C.T: Depreme dayanıklılık açısından sorunlu olan binalar ve depremde hasar gören binalar. Çoğunlukla yukarı mahallelerde değil, Anadolu Caddesi’nin daha altında olan bölgelerdeki binalar aslında. Bunun en temel nedeni de, bu bölgedeki zemin problemi. Yani zemin çok güçlü değil. Genellikle kalın bir alüvyon tabakasının üzerine oturmuş bir yerleşim alanı. Bu Alaybey bölgesi biraz daha sağlam zemine sahip. Ama Çarşı’dan itibaren Donanmacı, Aksoy, Bostanlı, Yalı Mahallesi, Şemikler, Mavişehir, Atakent, Dedebaşı, Nergiz, Demirköprü gibi mahallelerin hepsi zemin açısından biraz sıkıntılı yerler. Eski yerleşim yerleri aynı zamanda. 1999’dan önce yapılmış binaların çoğu. Bir depreme dayanıklılık sorunu var. Bu binaların bazıları geçtiğimiz 30 Ekim Depremi’nde ciddi hasar gördü, ağır hasar alan, orta hasarlı 200’ye yakın bina var. Daire değil bina. 15-20 daire derseniz, çarparsanız, yaklaşık rakam ortaya çıkıyor. Sonra testlerinde depreme dayanıklı değil sonucu çıkan binalar var. Bunlarla ilgili süreç devam ediyor. Biz ada bazlı değişim-dönüşüm için bir kentsel dönüşüm plan önerisinde bulunmayı istiyoruz.

D.G: Nasıl olacak bu plan önerisinin ayrıntıları?

C.T: Bunun için yapmamız gereken şey, bölgeleri sokakları, ada ada değerlendirip buradan nasıl bir plan önerisi çıkarsak da binalar yenilendiği zaman hem daha sağlam olsun hem de gerçek anlamda kentsel dönüşüm kapsamına girsin. Dar sokaklar genişlese, geniş alanlar arttırılsa, otopark alanları olsa gibi. Bununla ilgili bir çalışmamız bitmek üzere. Sabahleyin konuştuk. İki haftaya kadar bitecek. Tersane Mahallesi’nden Bostanlı bölgesine kadar olan bölüm Anadolu Caddesi’nin altında bir analitik etüd adı verilen teknik olarak bir çalışmaya konu oldu. Bu bölgedeki binalar, adalar hepsi hem depreme dayanıklılık açısından hem de olası bir yenilenmede ada bazlı değişim, dönüşüm nasıl olur, bu açıdan değerlendiriliyor. Bitmek üzere.

Bazı yerlerde insanlara şöyle bir şey söyleyeceğiz; siz binanızı yenilemeyi düşünüyorsanız eğer binanızı yıkıp aynı binayı yapmanın dışında size önerebileceğimiz böyle bir şey var. Muhtemelen daha yüksek ama oturduğu alan daha dar ya da buna benzer. Adanın şekline göre değişecek. Bitişik bloklar ama bitiştiği zaman çevresinde daha fazla geniş alan kalabilecek mesela. Yani bu süreçte bunu kabul eden bina sahiplerine de yardımcı olmak istiyoruz. Çok yüksek bina yapabilirsiniz, zeminin özelliğine göre çalışma yapmak kaydıyla. Bugün mühendislik bunu sağlıyor. Ben genel anlamda çok yüksek ve büyük binalara karşıyım. Savunuyor değilim ama bu işi bilen teknik insanlar aslında yüksek binanın sanıldığı kadar da kötü olmadığını belirtiyor. Yalnız hassasiyetler var. Beş on kat arasını tavsiye etmiyorlar da, ya beş kata kadar ya da on kattan daha yüksek yapın diyorlar, örneğin. Biz de binanın adanın bulunduğu bölgenin zemin özelliğine göre şehrin silüetini bozmayacak, kat önerilerinde bulunacağız. 5-6-7 katlı binalar var orada. Onlar rahatlıkla 12 kat olabilir aslında. 12 kata çıkardığınız zaman taban alanını daraltabilirsiniz. Bir de yenilenecek ve çevresi daha ferah olacağı için binaların değeri dörde katlanır. Bu da insanlar için çok büyük bir avantaj olur.

D.G: Cumhuriyet Mahallesi’ndeki plan revizyonu süreci ne durumda? Tepkiler oldu, pankartlar açıldı

C.T: Mecliste söylediğim gibi, bizden talep edilen bir şey var. Memnuniyetsizliğimiz var, bunu tekrar gözden geçirin talebi var. Dolayısıyla tekrar gözden geçiriyoruz biz. Bunu yaparken bu arada bize kimse bu konuyla ilgili bir şey sormadı denmesin diye de bir çalışma başlıyor. Çarşamba günü.

D.G: Nedir bu çalışma?

C.T: Bütün mülk sahiplerine tek tek anketle soru sorulacak Cumhuriyet Mahallesi’nde. Ne talep ettiklerini, beklediklerini birebir soracağız. Bundan da bir istatistiki doküman çıkacak. Daha önce örneklemle yapılacaktı. Bu kez herkese sorulacak. Çünkü oradan örneklemle sanırım 500 küsur kişiye sorulmuştu. Şimdi bütün mülk sahiplerine sorulacak. Sorulmamış hiç kimse kalmayacak. Oranın daire sahibi 3 bin küsur, mülk sahibi. Net rakamı hatırlamıyorum.

Henüz plan önerimiz hazır değil. Önce anketi yapacağız, beraberinde bütün herşeyi gözden geçirdik. Şöyle bir düşüncemiz var; orada birbirinden farklı üç tane alan var aslında orada. Niteliği, ihtiyaçları açısından. Biz onların hepsini tek bir planda yapmaya çalışmakla, biraz daha zorlanıyoruz diye düşünüyoruz. Bizim en büyük sıkıntımız şeydi; bir plan çalışması yaptığınız zaman oradaki halkın istek ve ihtiyaçlarını karşılayalım ama aynı zamanda bu plana karşı birisi bir dava açtığında hukuk önünde iptal olmasın. Çünkü böyle bir risk var. Elimizde öyle dava örnekleri var ki, yüzde 44 terk alınmış bir yerde, niye yüzde 45 almadınız diye planı iptal etmiş mahkeme. Emsal açısından en yüksek emsale sahip mahallelerden birisi oldu orası. 2,5 emsalle. 2,5 emsal yok. Ben hemen o mahallenin bitişik komşu alanında yaşıyorum, 1,4 emsal. İnönü’de. Çoğu yerde 1-1,5 emsal. Onun üzerine çıkan sadece çok eski mahalleler var, işte Alaybey gibi. Normalde asla yeni bir planda böyle bir şey yapamazsınız. Çünkü. Emsal artışı demek daha fazla inşaat, daha fazla daire, daha fazla nüfus. O nüfusa kanun gereği yetecek yeşil alan, sosyal donatı, eğitim-sağlık alanı, spor alanı ayırmanız gerekiyor. Yapmadığınız zaman bu, kendi kendini otomatik olarak imha eden bir karara dönüşüyor.

Kanun bunu kabul etmiyor, burada şu kadar insanı yaşatacaksak, onların şu kadar yeşil alanı, eğitim sağlık alanı olacak, nerede o, belli değil. kanunla belirlenmiş şeyler. Dolayısıyla benim keyfim böyle istedi, veriyorum size beş emsal, terk de almıyorum, buyurun yapın binaları demek ile olmuyor bu iş. Böyle bir şeyi yapmak her şeyden önce bu işi bilmemek, kavramamaktır. Yani biz ne yaparsak yapalım bunu hukuk önünde kabul edilebilir bir şey olması gerektiğini bilerek bu işi yapıyoruz.

Cumhuriyet Mahallesi’nde aslında çok önemli bir avantaj var. Orada evler iki, üç katlı en fazla. Buna karşılık sağlam bir zemini olduğu için gerçekten değerli binalar ortaya çıkacak. Çok değerli ve güzel binalar ortaya çıkacak. Biz Eylül’de üç alana ayıracağız. İlk alanla ilgili eylül ayında plan önerisini meclise getireceğiz. Buradan geçtikten sonra büyükşehire geçecek. Ondan sonra da diğer iki etabı halledeceğiz. Sonrasında da yıl sonuna kadar bütün mahalle planını geçireceğiz.

D.G: Mavişehir’de TOKİ arazisi vardı, sizin de itiraz ettiğiniz, o arazi sahipleri ne yapıyor, bilginiz var mı, vaz mı geçtiler projelerinden?

C.T: İki tane alan satılmıştı. Bizim itirazımıza rağmen. Bir tane alana biz şiddetle itiraz edince vazgeçti satın alan kişi. TOKİ de satışı iptal etti, spor alanını. Rekreasyon alanını da, sonradan, bir sürü yazı yazdık soru sorduk cevap alamadık ama dolaylı yoldan aldığım bilgiye göre orayı alan kişi, burada bir şey yapmamıza izin vermezler, demiş ve ödemelerini yapmamış. Ödemelerini yapmayınca TOKİ oranın satışını iptal etmiş. Yalnız sonra bunlar orayı bir şekilde satarak, ikinci bir başka kişiye, buradan da kar elde etmeyi düşünerek, bir daha talep etmişler. TOKİ kabul etmemiş. Fakat TOKİ onları mahkemeye vermiş. Şu anda davalık mahkemelik bir durumdaymış orası. Yani TOKİ satışı iptal etmiş, o alan kişiler biz maddi sıkıntılar nedeniyle ödeyemedik, o yüzden satışın iptal edilmesini istemiyoruz diyorlar ama onların başkalarına satmak gibi hayalleri var. Biraz belirsizlik var.

D.G: Karşıyaka Stadı’ndaki durum nedir? AK Parti İl  Başkanı yerin büyükşehire devrinin gerçekleştiğini belirtmiş.

C.T:  Bakanlıkla büyükşehir belediyesi arasında bir alanın devri protokolü yapılacak. Yer teslimi yapılmadı henüz. Edilmek üzere bir protokol önerisi geldi. O öneriyi şu anda büyükşehirin ilgili daire başkanlıkları inceliyor. Sonra oradan çıkacaklar ve protokolle ilgili değiştirilmesini istedikleri şeyler, onları iletecekler. Uzlaşıya varıldığı gün büyükşehire devredilecek, sonra oranın yapımı için ihaleye çıkacak.

D.G: Geçmiş yönetimler hep eleştirildi. İşte yerel idarecilerin izin vermediği, engellediği, siyaset malzemesi yaptığı şeklinde. Nasıl değerlendiriyorsunuz süreci? Bir de süreç tamamlandığında siz nasıl bir yol izleyeceksiniz, karşı mı çıkacaksınız?

C.T: Geçen dönemde büyükşehir belediyesi ve sayın Aziz Kocaoğlu orayı biraz belediyeci gözüyle itiraz etmişler. Karşıyaka Belediye Başkanı da biraz kişiselleştirmiş orayı. Söylemlerinden de biraz bunlar anlaşılıyor. Bunu doğru bulmuyorum. O yüzden büyükşehir belediyesinin Aziz Kocaoğlu’nun itirazına olabilir diyorum, yani sonuçta genel olarak İzmir’de imar ve yapılaşmayla ilgili onların bir bakış açısı vardı. Ben onlar gibi düşünmüyorum ama bunu anlayışla karşılayabilirim ama kişiselleştirilmesini çok yanlış buluyorum. Başından beri böyle düşünüyorum. Bu olayın siyasallaşması da iyi bir şey değil. kentin önemli bir ihtiyacı. Karşıyaka’nın en önemli ihtiyaçlarından birisi. Değer de katacağını düşünüyorum. Yani Karşıyaka’ya değer de katacaktır o proje. Çevresindeki yerleşim alanlarını rahatsız edecek bir duruma düşeceğini düşünmüyorum. Çünkü iki haftada bir maç oynanacak. Onun dışında tesisin içindeki bazı spor, sosyal aktivite alanları, halkın kullanımına hep açık olacak. Artı, o alanın terk edilmiş kötü bir görünümü var; o düzelmiş olacak. İki haftada bir maç esnasında oranın düzenini sağlanması açısından hepimiz çaba gösteririz. Ben de görev sürem boyunca bu konuda ekstra özen gösteririm. Bostanlı Pazar Yeri’ne kurulduğu gün, Çarşamba günleri trafiğin sıkışmasından örnekliyor insanlar. Doğru söylüyorlar, ama o da kalmayacak. Bakanlıktan bir konuda izin bekliyoruz. Geldiği zaman orada da sorun çözülecek. Oranın kullanımı ile ilgili bir kıyı kenar sorunu var. O anlamda bir şey  bekliyoruz. Yazı yazdık. Epey de oldu yazalı da. Sonuçlandığı zaman Bostanlı Pazar Yeri’nin yeniden düzenlenmesi olacak ve sorun da ortadan kalkacak. Burası da düzelir. Oranın önündeki alanın belki bir yolun yeraltına alınmasıyla, stadın bütün, çok görkemli bir görünüme dönebileceğini düşünüyorum ama bunlar tabi biraz teknik altlığı tam olmayan görüşler. Bir stadı yapalım, orası o kötü görünümden kurtulsun. Ondan sonra bunun gelişimleri olur zamanla.

D.G: Muhtarlarla iletişiminiz lazım. Biriyle davalık olan bir durum olmuştu. Hakaret davası.

C.T: Cumhuriyet Mahallesi muhtarının bu plan kararını gerekçe göstererek biraz sınırı aşan söylemlerinden rahatsızım tabi. Bana arkadaşlarımızın ilettiği birkaç paylaşımında biraz saygısız, sınırı aşmış bir üslup vardı. kendi hakkımı korumak adına bu durumun hukuken de değerlendirebilirim, bu hakka sahibim. Bunu bir kenara bırakırsak diğer muhtarla hiçbir sorunumuz olmadı diyebilirim. Hiçbir zaman hiçbir sorunumuz olmadı.