Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Yaşar Eyice

BİR KURUŞ BİLE ÖNEMLİ

Bugün ne oluyor?

Çok fazla izleyicisi olan TELE1 televizyonu saat 24.00’ten itibaren 3 günlüğüne karartılıyor.

RTÜK böyle bir cezaya karar aldı.

Birçok kişi ve sivil toplum kuruluşu da karara tepki gösterdi.

Meslektaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

Bugün ne oluyor?

İzmir’de saat 20,00’de bir başka ‘Bağımsız’ televizyon kanalı Halk TV. İle önemli bir yayını gerçekleştiriyor.

Depremzedelere ‘destek’ için kalpler birleştiriliyor.

İZ Gazete de ‘Milletten millete’ halkın dayanışması canlanıyor, tarihi yayın’ olarak haberi geniş olarak vermiş.

‘Bir Kira bir Yuva!’

Umarım gerekli ilgi gösterilir ve bu sistem sağlıklı bir şekilde işler…

Şunu da söyleyeyim:

Bağışların bir kuruşu bile belediyenin ya da bir kurumun kasasına girmiyor.

Dökümü de kuruş kuruş belirtiliyor, denetleniyor.

‘Karınca kaderince’ bu katkıyı herkes sağlamalıdır.

 

*- MADALYASINI ALAMADI

 

Ahbap’tan yani Haluk Levent’ten örnekler verecektim.

Ama çocukluğumdan bu yana bildiğim ve annemin de 49 kez kan bağışı yaptığı, ancak ‘altın madalyayı’ almasının nasip olmadığı Kızılay’dan, tabii ki güzelliklerinden ‘bağış örnekleri’ vermek istiyorum…

Rahmetli Annem Makbule Eyice, yaşamı boyunca, belli aralıklarla Kızılay’a gider kan bağışı yapar ve ‘Şimdi daha sağlıklıyım!’ derdi.

Bu nedenle madalyaları ve rozetleri de vardı.

Ama yaş haddinden, tüm ısrarlarına rağmen 50’nci kan bağışını yapamamış ve altın madalyası ya da rozetini alamamıştı.

Bunu bir kez yazmıştım…

Türkiye ve belki de dünya rekorunu elinde tutan ‘Bornovalı Bahadır’ yazımı okumuş olmalı ki, bir gün bana şu mesajı geçmişti:

‘Kızılay’ın şu müdürü ile görüştüm, kayıtları inceleyecekler… Senin başvurunu bekliyorlar…’

Gitmedim, gidemedim…

 

*- NE KADAR HAYIRSEVERİZ

Ben bu arada Kızılay’a destek verenlerden birkaç mesajı paylaşmak istiyorum:

7’den 70’e ‘kalplere dokunan’ hayırsever bağışçılardan birkaç örnek;

-Çocuklar Kumbaralarını Verdi

-Yaşlı Çift Alyansını Bağışladı

-Tek Varlığı Yüzüğünü Bağışladı

-Kendisine Bağışlanan Hijyen Yardımını Depremzedelere Gönderdi…

Eminim bu akşam da benzer yardımseverlere rastlayacağız, gözümüzü yaşartanlara da hıçkırarak ağlatanları da göreceğiz.

Depremden etkilenen vatandaşlarımızı, yaptıkları bağışlarla hayırseverlik örneği sergileyenlere tanık olacağız.

‘Dayanışma en önemli sözcüklerimizden biridir!’

Örneklere devam etmek istiyorum:

Minik hayırseverlerden Abdullah Çakır akıllı saat, Elif Çakır ise oyuncak almak için para biriktirdiği kumbaralarını depremden etkilenen akranlarının ihtiyaçlarını karşılamak için bağışladı.

Öte yandan minik bağışçı Melike Hifa Kartal ise ailesinin deprem bölgesine göndermek için hazırladığı kolinin içerisine kendi oyuncağını koyarak duygulandıran bir mektup eşliğinde gönderdi.

 

*- BİSİKLET YERİNE İYİLİĞİ SEÇTİ

 

Uzun zamandır bisiklet almak için biriktirdiği harçlıklarını hiç düşünmeden depremden etkilenen kardeşlerine göndermek isteyen 4. sınıf öğrencisi Mikail Doğan ise kumbarasını bağışladı.

Yaşıtlarının deprem sebebiyle yaşadıkları zor günlere ablası Medine Doğan ile birlikte ortak olmak istediklerini dile getiren Mikail Doğan, depremzedelerin iyileşmeleri için katkı sağladı.

Minik Necmettin Avcı ise, su bidonuna doldurduğu bozuk paraları depremzedelere ulaştırılmak için Kızılay’ın Ankara’daki Genel Merkezine getirdi.

Öte yandan Miraç Kandilinde Kandil harçlığı toplayan minik hayırsever, topladığı paraları depremzedelere bağışladı.

‘Ters köşe!’ diye bir lakap var ya…

Ben bir de buna örnek vermek istiyorum.

Maddi durumu iyi olmadığı için 500 TL hijyen yardımı alan ihtiyaç sahibi bir hayırsever, deprem bölgesindeki vatandaşların daha fazla ihtiyacı olduğunu belirterek aldığı hijyen yardımını bağışladı.

 

*- YAŞLI BİR ÇİFT ALYANSINI BAĞIŞLADI

 

Depremin 11. gününde yaşlı bir çift,  “varımız yoğumuz bu” diyerek Kızılay çalışanına bir mendil içinde 1 çift küpe ve yaşlı çiftin evlenirken aldıkları alyanslarını uzattılar. 

Bir başka hayırsever kadın bağışçı ise sahip olduğu tek mal varlığı olan yüzüğünü bağışlayarak depremzedelerin yaralarının sarılmasına destek oldu.

 

 *- SİNİRSEL KAHKAHALAR!

 

Acılar diner mi?

Biter mi?

İçimiz daralıyor!

Ne yapacağımızı bilmez haldeyiz…

Bazılarımızda hassasiyet ve duyarlılık da sıfıra inmiş durumda…

8 çok yakınını kaybetmiş bir tanıdığımda konuşuyordum, bir ara başladı kahkaha atmaya…

Ben kendimi ağlamamak için zor tutarken, olayı, felaketi yaşayan bir kişinin internette ‘Ahmet!’ isimli bir anlatımı, videoyu hatırlayıp, kendini tutamayarak kahkahalar atmasını yadırgamıştım…

Kendini şöyle anlattı;

‘Sinirlerime hâkim olamıyorum!’

Hep diyorlar ya, ‘Başta çocuklar olmak üzere herkese psikolog desteği lazım!’ diye…

Buna tanık oldum…

Ki bu tanıdığım kişi, Deprem bölgesine akrabalarını merak etmek için gidenlerdendi…

Çok şey anlattı..

Yazmaya elim varmıyor…

 

*- ÜFLESEN YIKILACAK

 

Akşam aklıma geldi, yıkılanların yerlerine hemen yenileri yapılacak denilirken…

Büyük şehirlerde;

İzmir’de, İstanbul’da ve diğerlerinde…

Biliyor ve görüyorum…

Yüzlerce neredeyse dört duvar haline gelmiş, üflesen yıkılacak gibi çok eski, metruk binalar var.

Kulübeler bunlardan daha sağlıklı…

Kötü niyetli kişilerin barınakları haline gelenleri de var.

Mahalle sakinlerinin şikâyetlerini zamanında çok dinlemiş, dillendirmiştim.

Yani;

Yıkımlara bunlardan başlanılmalı…

Öneriyor ve söylüyorum:

Böylece, hem işe yaramaz bu eski binalardan kurtulmuş oluruz, hem de herhangi bir felaket halinde toplanma alanlarını sağlamış oluruz.

Uzmanlar depremler için ‘eli kulağında’ diyor…

Dediklerinin doğruluğunu bu son depremde öğrenmiş olduk.

İzmir topun ağzında, İstanbul de…

Güçlendirme çalışmaları öncesinde…

Ağır ve orta hasarlı binaların yıkımından hemen önce…

Mutlaka ve mutlaka bu binalar, bir heyetin oluruyla yıkılmalıdır, öncelikle toplanma alanları açılmalıdır…

Birçok can da kurtulur, sahipleri ya da varisleri tarafından bile kendi haline bırakılmış bu binalardan temizlenmek için bir fırsattır bu günler…

İyi düşünün ve aklınıza getirin, belki çok daha iyi çözüm önerileri bulabilirsiniz…

 

*- BOKSÖR BAŞKAN İHSAN ALYANAK

 

Aklıma rahmetli ‘Efsane Başkanlarımızdan’, Boksör lakaplı İhsan Alyanak geldi…

Binlerce, milyonlarca kişiye iş imkanı sağlayan ama ameliyet parasını bile bulamayan bir büyük İzmirli’den…

Anımsıyorum;

En büyük rakibi Osman Kibar ile Süleyman Demirel bile kendisine her türlü sağlık desteğini vereceklerini açıklamışlardı…

Sağlıklı son yıllarında Güzelbahçe’de bir yaş günü düzenlemişti Sancar Maruflu…

Ben de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile görüşmüş ve otobüsler temin etmiştim.

Kaç kişi gittik?

Söyleyeyim:

Bir midibüsü zor doldurduk…

Sanıyorum, Okan Yüksel ile Ünal Tümin o günü çok daha iyi dillendirir.

 

*- DELİLİK Mİ?

 

İşte bu ‘Efsane Başkan’ İhsan Alyanak şehri daha güzel ve işlevli hale getirmek için ne yapardı?

Söyleyeyim:

Hemen İnşaat Mühendisi- Spor Yazarı, ‘İmam’ diye adlandırdığımız ‘Yüksel Türkoğlu’nu sabaha karşı yatağından kaldırırdı.

Aynı anda bürokratlarından Ünal Köksal da uyandırılırdı.

Gece yarısı, sabaha karşı bir iş makinasının kaza ile (!) çarptığı bina ya da duvar için ‘Büyük tehlike arzediyor. Hemen yıkılmalı!’ teknik raporu hazırlanırdı.

Ve sabaha orada bir tek çivi bile kalmazdı.

Ünal Köksal, temizlik işlerine ‘Bir çöp bile kalmayacak!’ talimatını verir, başlarından ayrılmazdı…

Yenişehir (Tepecik) o geniş ana cadde nasıl açıldı, nasıl büyütüldü, dersiniz?

İşte ‘İhsan Alyanak Sistemi’ ile…

Hatta, Alsancak’ta bahçesi şimdiki tramvay yolunu bile kapatan o köşedeki kilisenin bahçe duvarı nasıl binaya yakın kısma alındı, dersiniz?

İşte böyle ‘gece yarısı harekatı’ ile…

Yani işi kılıfına ya da yasaya uydurmak diye bir laf boşuna söylenmemiş…

Ama mühim olan birilerine ‘rant sağlamak’ için değil, halkın, şehrin, insanların, toplumun menfaatini sağlamak…

Bazen bizim, halkın ‘Deli!’ dediği yöneticilere de ihtiyacımız olabiliyor…

Yaşar Eyice

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

5 − 3 =

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

TÜMÜ