Önce İzmir’in merkezi Konak ilçesinin Konak Muhtarı Berber Tamer Yıldırım’ı tanıtmak istemiş, çalışmalarını anlatmıştım.
Bu kez yine İzmir’in en önemli kalabalık merkez mahallelerinden Gültepe’nin Muhtarı Şerife Gökgör’den…
Kendisini tanımıyorum, sosyal medyadan arkadaşım falan da değil…
Beni bulmuş ve çok önemli bir uyarıyı yaptı;
Mesaj kısa ve öz;
‘Yaşar bey Erol Öztürk vefat edeli neredeyse 3 sene olacak!’
Yine baltayı taşa vurmuşum!
Birkaç yıl önce bir kadın şöyle yazmıştı:
‘Kocam öleli 6 ay öldü, siz ne biçim arkadaşısınız, haberiniz yok!’
Bir iki kez de takipçilerimden Ali Kıray’dan uyarı almıştım.
Kaç yıldır, özellikle Face’de hatırlatılan doğum günlerine ‘sağlık ve mutluluk mesajları’ yazıyorum.
Önceleri;
Tanıyayım, tanımayayım, doğum günleri olanların hesaplarını açıyor, inceliyor ve paylaşımlarını, yazışmalarını, görüşlerini ele alarak, özel yorumlarla, yaş günlerini kutluyordum…
Çok zamanımı alıyordu…
Bunun dışında, belki beş binin üzerindeki arkadaşın sadece ve sadece yüzde birinden olumlu ya da olumsuz tepki alınca, ‘Bu kadar zaman kaybına ve emeğe gerek yok!’ diye düşündüm.
Çünkü laf olsun diye bir şekilde benimle arkadaş olanların dünya umurlarında değildi.
Ne okuyor, ne de yazıyordu!
Zaten bu konuda şikayeti olan yalnız ben değilim…
Zaman zaman bu konuyu ele alan okuma yazmayı ve gerçek dostluğu seven çok özel yorum yapanlara rastladım.
Bu arada 02 Haziran’da yaş gününü kutlamakta olan sözde dostlardan birinin face arkadaşlığını silerek, ‘Yaz temizliği’ harekatına da başlamış oldum.
Bunlar hepimizin yaşamında var.
Artık siz de benim gibi ister faceden yani sosyal medyadan silerek, ister yaşantınızdan silerek bu ağırlıkları atın…
Ruhen de rahatlarsınız…
*- YARAYI DEŞİYORUZ
Gültepe’nin Muhtarı Şerife Gökgör’den, semtinin öğretmeni Erol Öztürk’ün öldüğünü ve benim farkında olmadan, belki de yakınlarının üzüntülerini yenilediğim doğum günü mesajıma bir noktada uyarı tepkisine şöyle yanıt vermeye çalıştım:
‘Bilgilendirmenize teşekkürler. Allah rahmet eylesin. Maalesef 5 bin kişi arasında böyle hatalar yapabiliyorum. Face’nin doğum günlerine yazı yazıyorum, iyi aksamlar…’
Şerife Gökgör de, benim ve birçok kişi gibi aynı metodu uyguluyormuş!
Ama, terettüde kaldığı kişilerin sayfasına girip yine de kontrol ediyormuş…
İşte ben bunu yapamıyorum, çünkü gelen mesajları, mailleri bile çoğu zaman okuyup inceleyemediğim gibi…
Gültepe Muhtarı Şerife Gökgör’e sordum ve şu yanıtı aldım:
‘Erol hocamız çok iyiydi. Konak Belediyesi Meclis üyesi iken, ben onunla Okulumuzun tamirini ve badana boyasını yaptırmıştım…’
İyilikler de iyiler de unutulamıyor.
*- BÖYLESİ DÜŞÜNÜLEMEZDİ
Şimdi de dudak uçuklatan bir haberden söz edeyim:
TCDD daha doğrusu Ulaştırma Bakanlığı, İzmir’in ulaşım yükünün büyük ağırlığını çeken İZBAN’la birlikte kullandığı rayların yıllık kirasını 3,5 kat arttırdı.
71 milyon liradan 245 milyona çıkardı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, kiralık olarak kullandığı raylara ödeme yapmanın dışında TCDD’yi zamanında yapılan anlaşmaya göre kendisine yüzde 50 ortak da yapmıştı.
TCDD yani Ulaştırma Bakanlığı beş kuruş masraf ve harcama yapmadan, tüm istasyonlardan tutun da elektrifikasyona, vagonlara, personel giderlerine de bir kuruşluk katkı sağlamıyor.
Sadece rayların kullanma ücretini İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden alıyor, kararlarda yetki sahibi oluyor.
Bu büyük zam neyi gösteriyor?
Söyleyeyim:
Yakında İZBAN biletlerine aşırı zam gelecek ki, gerek TCDD’ye yani devlete para akışı sağlansın gerekse diğer giderler karşılansın, diye…
*- BU KIZLAR BİZLERDEN DEĞİL
Kuşadası – Davutlar’dan (Aydın’a bağlı) emekli Halil Vural bir süre önce yazmışmış yeni gördüm…
Çok beğendim, biraz geç de olsa paylaşmayı görev kabul ettim.
Bakalım beğenecek misiniz?
‘Bu kızlara bir şeyler olmuş, bunlar bizden değil sanki…
Ne iktidara eyvallahları var, nede gelene gidene…
Önüne geleni silip süpürüyor, ezip büküp atıyor, kimseye ağlama diye tempo tutmuyorlar.
Ne hakemlere bahane buluyorlar ve nede sıradan takımları yendiği zaman höykürüyorlar.
Bu kızlara bir şeyler olmuş…
Sanki bunlar bizden değil gibiler…
Sanki Devrim yapmış bunlar…
Küçümsemiyorlar, bırakın küfürü, el kol hareketi bile yapmıyorlar.
Bu kızlara bir şeyler olmuş..
Bir parmak işareti yapıyorlar, ortalığı hizaya getiriyorlar.
Şımarmıyor, rekor üstüne rekor kırıp sükse bile yapmıyorlar.
Aç susuz Anadolu takımlarını değil, dünyanın devlerini bir bir deviriyorlar hava bile atmıyorlar.
Tarifeli uçakla gidip geliyorlar, özel uçak bile istemiyorlar…
Yanlarına yaklaşınca birer star değil, komşu kızı gibi ilgileniyorlar..
Ne magazine konu oluyorlar ve nede geceleri orda burda kırıştırıyorlar…
‘Sultanlar’ diyorsunuz, abartmayın, ‘Atatürkün kızları’ deyin yeterli diyorlar.
*- ÖZEL ÜRÜNLER
Vallahi billahi bu kızlar bizden değil, bunlar numine, pigment gibi yapılmış özel ürünler.
‘Sporcu’ desen bunlar, ‘şampiyon’ desen bunlar, ‘mutavazi’ deseniz yine bunlar..
Ne dua ediyorlar, ne fal baktırıyorlar. Çıkıp aslanlar gibi saplıyorlar…
Yok tövbe bunlar bizlerden değil…
Ne sanat çevrelerinde, ne spor ve nede siyaset çevrelerinde benzerine rastlanmayan aykırı bunlar…
Kimliğini gösterseler, yan komşumuzun kızı olduğuna şahit bulsalar, vallahi billahi inanmam bu kızlar bizlerden değil..
Şakalaşıyorlar, ‘erik dalı’ oynuyorlar, ‘çocuk gibi’ eğleniyorlar ama taşmıyorlar…
Tamam anladık, Satarwlli diye bir koçları var.
İtalyan ama o bunları mı İtalyan yapmış, yoksa bunlar mı onu horona katmış belli değil…
Maçtan maça görüyorsunuz, diziyorlar sıraya rakipleri kaybolup gidiyorlar.
Güzel mi güzeller, özel mi özeller ama ayrıcalıklarını fark bile ettirmiyorlar.
Almanya, Amerika ve bütün dünya bizi kıskanıyor tabiki..
Hem de öyle şaklaban kıskanması değil, adeta şampiyon kıskançlığı..
Vallahi bu kızlar bizlerden değil.
*- ALKIŞ ALIYORLAR
Dronlar üretiyoruz diye yaygara yapıp, el altından yapay zeka kızlar üretmişiz de haberimiz yok.
Yoksa, uzaydan falan transfer mi etmişiz belli değil.
Çünkü bu kızlar bizlerden değil.
Ne taraftarı provake ediyor, ne malzemeciye tokat atıyorlar.
Rakiplerin seyircileri bile, Pet şişe yerine alkış atıyorlar.
Nereye gitse seviliyorlar, saygı görüyorlar.
Sıkı mı, Arap ülkeleri onlara maç teklif etme cesaretinde bulunsunlar?
İnanın bu kızlar bizlerden değil..
Aşmış bunlar..
Km lerce ilerlemiş..
Ayna gibi parlıyor, güneş gibi aydınlatıyor ve Ülkemizin kadınının çağdaş yüzünü dünyaya sergiliyorlar.
Aşmış bunlar..
Kesinlikle devrim yapmışlar..
Var olun çocuklar. Bileğiniz bükülmesin, yüzünüz hep gülümsesin.
Alnınızdan öpüyorum sizi..
Bizden olmasanız bile…’
YORUMLAR