DOLAR 32,5321 -0.03%
EURO 34,9758 0.34%
ALTIN 2.430,900,34
BITCOIN 2071912-3,22%
İzmir
24°

PARÇALI BULUTLU

üst menü altı

CHP’nin umurunda mı?

ABONE OL
18 Aralık 2020 12:58
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Demokrat Gündem’de okumuş, ya da mutlaka duymuşsunuzdur.
Menemen’de kur’a sonucu Başkanvekili olan CHP’li Meclis üyesi Avukat Deniz Karakurt’un bu görevi İdare Mahkemesi’ne AKP tarafından yapılan itiraz sonucu iptal edildi.
Yani yürütme durduruldu.
Tabii ki CHP bunu kabul etmedi…
Ben okumadım ama olayı bir basın açıklaması ile duyurdu, itirazlarını ve şartları açıkladılar.
Düşüne biliyor musunuz?
En eski ve köklü bir parti ne hale düşüyor, ya da düşürülüyor?
Çünkü;
Menemen’de 2019’da yapılan yerel seçimleri CHP adayı büyük bir farkla kazanmıştı…
Tabii bunun sonucu Menemen Kent Meclisi’nde en fazla oy alan partinin yani CHP’nin üyeleri çok fazlaydı…
Öyle ki, şikâyetler üzerine ‘Yüksek Disiplin Kurulu’na ‘Partiden ihraç’ kararı ile sevk edilen Başkan Serdar Aksoy alel acele ‘bağımsız’ oluverdi.
Yani CHP’den atılmadan, bu lekeyi silmek için istifasını verdi.
İstifa tek yönlü bir eylemdir.
Ama nedense bu bazı zamanlarda unutuluyor.
Yakın zamanda gördük…
‘Kabul etmiyorum’ deme lüksü yoktur ama oluyor işte…
İnsanın hür düşüncesine bazı zamanlarda bir şekilde engel olunuyor.
CHP’den bir ses çıkmadı ama İçişler Bakanlığı gerekeni yaptı, 11 kişi ile birlikte belediyeye zarara uğrattığı belgelerle öne sürülen ve tutuklu yargılanması kararlaştırılan Serdar Aksoy’u görevden aldı…
Buna göre Meclisin yeni başkanı seçmesi gerekiyor.
Aynen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Priştina’nın yıllar önce başkan iken kızının mutlu bir gününde Karşıyaka’da vefat etmesi sonucu yerine Başkan Vekili olarak Bornova Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu seçtiği gibi…
Görünürde CHP’nin adayı güle oynaya seçimi kazanırdı.
Hatta ‘Millet ittifakı’nın İzmir’deki iki İl Başkanı bir araya gelerek sözlü protokol bile yaptılar.
Başkanvekilinin, yani yeni seçimlere kadar Menemen’in başkanlığını yapacak Meclis üyesinin mutlaka CHP adayından seçilmesi görünüşe göre kesin gibiydi.
Çünkü bir şekilde CHP’den ayrılmalara rağmen, seçim günü CHP’nin 16’dan fazla Meclis üyesi vardı.
AKP’nin 10…
MHP’nin 3…
İki ‘Cumhur ittifakı’ birleşse bile sayıları sadece 13 oluyordu…
Dedim ya, başkan vekilliği CHP için ‘Cepte keklik’ gibi bir şeydi…
Bir de iki üyeli İYİ Parti’yi ve desteğini düşünün…
Hadi İYİ Parti’nin meclis üyeleri de, ‘Aramızda sadece seçim zamanı ittifak vardı, biz şimdi AKP’den yana tavır koyuyoruz, protokol bizi bağlamıyor’ deseler bile sayı 15 oluyor, yine CHP’yi sayı olarak geçemiyorlardı.
Ama…
Gün doğmadan neler doğuyor?
Bunu bilmeyen var mı?
‘Politikada 24 saat çok uzundur’ bunu bilmeyen de yok!
Süleyman Demirel’in ünlü ‘Dün dündür, bugün bugündür!’ sözü de literatüre girdiğine göre bunu bilmeyenin olacağını da sanmıyorum…
Fakat seçim günü evdeki hesap çarşıdakine uymadı…
Seçim yapıldı!
O da ne? 
Sandıktan 16 oy CHP adayı Av. Deniz Karakurt’a çıktı…
AKP’nin adayı da aynı oranda 16 oy almıştı.
Bu nasıl olurdu?
Bir yanlışlık mı vardı?
Bir daha..
Bir daha…
Seçim ve sayım dört kez yenilendi, ama sonuç değişmedi…
Sonunda kuraya gidildi…
Hemen orada bulunan bir cam sürahi kullanıldı…
Kur’a sonucu açıklandı:
CHP’nin Meclis Başkan adayı Kadın Avukat Deniz Karakurt, ‘Başkanlık görevini’ yapacaktı…
Kutlamalar buruk yapıldı…
Çünkü işin perde arkası herkesi hayal kırıklığına uğratmıştı…
Çünkü; CHP’nin adayı bir iki CHP’li meclis üyesi tarafından kabul görmemişti.
Hatta bir üye ‘Ben başkan olacağım’ diyerek niyetini de açıklamış ve kulis yapmıştı…
Ama bir parti disiplini vardı…
16 kişi ‘olmaz!’ demişti…
‘Sen yerel seçimler yapılacağı zaman aday adayı olursun’ diyerek kendisinin ateşini almaya çalışmışlardı…
Ama ‘Nuh deyip peygamber denmediği’ acı bir şekilde ortaya çıkmıştı, CHP’li Meclis üyeleri arasında…
Neyse ki, son saniye kura ile ipten dönülmüştü, siyaseten…
 

FARKINDA DEĞİLLER Mİ?
Seçim günü sonucu ilk kez önceki gün olduğu gibi yine Gazeteci Artun Sucuoğlu’nun telefonundan öğrenmiştim…
O günkü, sıcağı sıcağını yazdıklarımda, ‘AKP cam kavanoza itiraz eder’ uyarısını yapmıştım.
Arşivler yalan söylemez…
Bu yazım bulunup görülür…
Hadi beni bir yana bırakın bir CHP’li de açık ve seçik ‘Seçim yenilenebilir!’ diye internette bir sözde görüş bildirip rakiplerine koz vermesin mi?
Ve dün İdare Mahkemesi ‘beklenen’ sunucu açıkladı:
‘Seçim yenilenecek!’
Hadi ben olayı gördüm, bir tane CHP’li yönetici bile görmedi mi?
Anlamadı mı?
Danışmadı mı?
Ya da kararda bizim bilmediğimiz başka noktalar mı var?
Hepsinden önemlisi ‘internette sorunu yazan’ CHP’li kişi bunu neden takipçileri ile paylaşacağına parti yöneticilerine duyurmadı?
Şimdi ‘Bunlar cezalansın!’ diye öfke patlaması yapanlar var…

BULAMADIM!
Akşam TBMM’nin iç tüzüğünü açtım…
5 Mart 1973 tarihinden bu yana uygulanan ve yapılan değişikliklere kadar araştırmaya çalıştım…
Ama kuranın nasıl yapılacağı yoktu…
Belki de yorgunluktan gözümden kaçtı…
Sadece oylama şekilleri vardı.
Tereddüt halinde yapılması olanlar anlatılıyor.
‘Oy pusulalarının kutuya atılması’ belirtiliyor.
Yani; ‘kuranın nasıl yapılacağı’ anlatılmıyor.
Demek ki o anda salonda bulunanlara ya da yönetici durumunda olana bırakılıyor.
‘Hakemlik’ de yaptığım için, önemli olan hakemin maçı yönetip bir şekilde bitirmesi gerektiğini biliyorum…
Ama ‘Hakimin kararının değişeceğini, hakemin kararının değişmeyeceğini’ de bilenlerdenim..
Bitiş ve sonuç düdüğü çalınınca karar alınmış ve bitmiştir.
Yani maç tekrar oynanmaz…
İtiraz da anında yapılır…
Taraflar sonucu gözleri önünde yapıldığı için kabul etmiş demektir.
Bu konuda daha çok söyleyecek ve yazacaklarım var ama bakalım CHP’nin atağı nasıl olacak, ya da AKP’nin bundan sonraki adımları nasıl olacak?
Bekleyip göreceğiz..
Şu var!
Artık ama CHP ama diğer partiler seçimlere girmeden önce laf olsun torba dolsun cinsinden tavır takınmamaları ve vatandaşa mutlaka ve mutlaka kulak vermelidir.
Kur’a yazı tura ile bile yapılır…
Mühim olan hile olmaması…
Yenilen pehlivan güreşe doymazmış…
İstanbul’da geçen yıl gördüğümüz gibi…
Halkın isteği belli…
Daha ne olacak?

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP