DOLAR 32,2046 0%
EURO 35,0116 0%
ALTIN 2.512,440,48
BITCOIN 21952702,25%
İzmir
30°

AZ BULUTLU

üst menü altı

DUVAR ÖRME VE EGO OKŞAMASI

ABONE OL
1 Eylül 2021 11:01
0

BEĞENDİM

ABONE OL

John Gottman (1999), uzun yıllar süren araştırmaları sonucunda ilişkilerin bitmesine yol açabilecek dört temel davranış biçimini ortaya koymuştur. Bunları da Mahşerin 4 Atlısı olarak tanımlamıştır. Bu davranış biçimleri aşağılama, eleştiri, sürekli savunma halinde olma ve duvar örmedir.

Aşağılama: İlişkilerde olmaması gereken en olumsuz davranış biçimlerinden biridir. Eşlerden birinin kendisini diğerinden üstün görmesi ve diğerini küçümsemesi durumudur. Böyle bir ilişki biçiminde çatışma da kaçınılmaz olacaktır. Aşağılama ifadeleri içerisinde tiksinme mesajları da bulundurduğundan dolayı sorunların çözülmesi imkânsız hal alacak ve ilişkinin bitmesine yol açacaktır.

Örneğin; “Çok beceriksizsin” “Ben sana söylemiştim.” “Bu yaptığın tam bir aptallık.” vb. kişiliğe yönelik suçlamalar aşağılama içerir. Mutlu bir ilişkide olması gereken ise aşağılama yerine takdir etme ve saygı duymadır.

Eleştiri: Eleştiri karaktere ve kişiliğe yönelik olumsuz ifadelerdir. Çiftler arasında şikâyetlerin olması kaçınılmazdır; ancak şikâyet ve eleştiri sıklıkla birbirleriyle karıştırılan kavramlardır.

Örneğin; “Sürekli kendin hakkında konuşmandan bıktım, ne kadar bencilsin.” ifadesi eleştiriyken; “Sen sürekli kendin hakkında konuştuğunda ve nasıl olduğumu sormadığında kendimi önemsiz hissediyorum, lütfen bu konuda daha dikkatli olur musun?” şikâyettir. Mutlu bir ilişkide olması gereken ise “sen” ifadesiyle eleştiride bulunmak yerine “ben” dilini kullanmak ve duyguları ifade etmektir.

Sürekli Savunma Halinde Olma: İlişkinin bitmesine neden olan bir diğer davranış biçimi ise çiftlerin karşı tarafı anlamaya çalışmadan sürekli kendini savunmasıdır. Savunmada en belirgin özellik karşı tarafın söylediklerini duymamaktır. Çiftlerden biri diğerini eleştirdiğinde diğeri savunma pozisyonuna girer; ancak savunma bir çeşit karşı tarafı suçlama olduğundan ve “sorun bende değil sende” mesajı içerdiğinden çatışma artarak devam eder. Kısır döngü oluşur.

Örneğin, “Bu senin hatan.”, “Bunun sorumlusu sensin.” , “Asıl sen bunu daha çok yapıyorsun.” gibi ifadeler savunma ve aynı zamanda da suçluluk içerir.

Mutlu bir ilişkide olması gereken ise sadece kendini savunmaya çalışmak değil, çatışma anında sorunun bir kısmını kabul etmek ve sorumluluğu üstlenmektir.

Duvar Örme: Diğer üç davranış biçimine göre duvar örme daha tehlikesiz görünse de aslında ilişkiye en çok zarar veren davranışlardan bir tanesidir. Duvar örme, tartışma sırasında çiftlerden birinin fiziksel ve ruhsal anlamda iletişimi kesmesi ve konuşmamasıdır. Bu davranış biçimi temelinde karşı tarafa “sen değersizsin” mesajı verdiğinden dolayı tehlikelidir. Örneğin, küsmek ya da suskun kalmak bir duvar örme davranışıdır. Mutlu bir ilişkide olması gereken ise sakinleştikten sonra sorun hakkında konuşmaktır.

Çevremdeki birçok hemcinsimden duyarım “Kadınlar bize muhtaç, biz olmadan yaşayamazlar. Biz güçlüyüz, bizim gücümüze muhtaçlar.” Aynı şekilde çevremde bulunan birçok kadından da şunları duyarım “Erkekler bize muhtaç çünkü kendilerine bakmaktan acizler. Onları çekip çevirecek, yemeklerini yapacak, çocuklarına bakacak bir kadına ihtiyaçları var.”

Ego dediğimiz şey o kadar zayıf bir noktadır ki, insanın en güçsüz olduğu durum diyebilirim. Birbirini seven insanların egolarını tatmin etmesi, onu övmesi, kendini değerli hissetmesini sağlayabilir. İnsanlar genel olarak başkaları tarafından ilgi görmek, iltifat duymak isterler. Partnerinizin duvar örmesini istemiyorsanız ona ilgi göstermeli, onun ruhunu okşamalı ve kendine güvenmesini sağlamalısın.

Bir süre yanında bulunma fırsatı bulduğum sevgili ağabeyim Psikiyatr Dr Hüsnü Uçar’ın tam da bu konuyla ilgili yazısı ilgimi çekmişti. Bir arkadaşının aşk ilişkisinden bahsederek, arkadaşının eşiyle değil bir başka kadınla yaşadığı aşk ilişkisinin aslında ego okşanması olduğunu ifade etmişti.

Ülkemizde pavyon diye bilinen gece kulüplerinde konsomatris kadınlar çalışır. Bu konsomatris kadınların görevi pavyona gelen çoğunlukla erkek müşteriye eşlik etmektir. Aslında amacı müşteriye daha fazla içki içirtmektir. Konsomasyon denilen bu muhabbet daha da ilerler ve kadın müşterisine ne kadar yakışıklı, çekici ve etkileyici olduğunu söyler. Aslında burada kadın müşterisinin egosunu okşar. Eminim ki Türkiye’de evli kadınlar eşlerinin egolarını okşayabilseydi pavyonların büyük bir çoğunluğu kapanırdı. Kapanmak şöyle dursun her caddede birahane (pub) adı altında küçük pavyonlar açılmakta her geçen gün.

Özellikle kadınlara seslenmek istiyorum. Eğer partnerinizin sizinle ilgilenmesini, duvar örmemesini istiyorsanız mahşerin dört atlısına dikkat ederek özellikle partnerinizin egosunu okşamayı bilmelisiniz. Ama elbette ki her şey karşılıklıdır. Erkekler de eşlerinin egosunu okşamalıdır. Ne kadar okşarsanız o kadar okşanırsınız.

Kadın erkek ilişkilerinde ilk başlarda flört döneminde genellikle herkes birbirinin egosunu okşar. Ama daha sonra beraberliklerinin ilerleyen yıllarında bu ego okşamalar unutuluyor nedense. Oysa yaşımız kaç olursa olsun, kaç yıllık evli olursak olalım en önemli psikolojik ihtiyaçlarımızdan biri de bu egomuzun okşanmasıdır.

Sevdiğiniz kadının ya da erkeğin ihtiyaçlarını iyi anlamanız çok önemlidir. Birçok evlilik ya da ilişki bu ihtiyaçların anlaşılmamasından kaynaklı sarsılır. Hatta bazen nefes alamayacak kadar travmatik hale gelebilir. Oysaki ilişkide en önemli şey mutluluktur. Bence olmazsa olmazdır. Şöyle iyi bir erkek, şöyle iyi bir baba, şöyle iyi bir kadın ya da şöyle iyi bir anne yetmez. Çift ilişkisinde iyi bir eş olmak gerekir ve eşini neyin mutlu ettiğini bilmesini gerekir.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP