DOLAR 32,2900 -0.16%
EURO 34,8013 -0.06%
ALTIN 2.408,920,65
BITCOIN 20740970,70%
İzmir
19°

AÇIK

üst menü altı

ENGELLİ KİM?

ABONE OL
1 Aralık 2021 10:13
0

BEĞENDİM

ABONE OL

3 Aralık Dünya Engelliler Günü yaklaşıyor. 3 Aralık günü yetkililer ne yapacak? Umarım bu yıl 3 Aralık Dünya Engelliler Gününü kutlama mesajları görmeyiz. Engelliler Günü kutlanacak değil; sorunların kamuoyu gündemine taşınacağı, çözüm önerilerinin konuşulup değerlendirileceği bir gündür. Benim için samimiyet testi; engellilerin binalara erişilebilirliğinin sağlanması için yapılması gerekenlerin belirtildiği, yapmayanlara verilecek cezanın olduğu yasanın taraflara tanıdığı sürenin artık sonlandırılması ve cezai yaptırımların uygulamaya konmasıdır. Ne olacağını göreceğiz. Bir de kentin en işlek yerinde otoritelerin tekerlekli sandalye üzerindeki fotoğrafları ve hareketleri var tabii. Bir dakika sonra o tekerlekli sandalyeden kalkılıp günlük hayata dönülüyorsa bu gösterinin gereği var mı sizce?

26 Kasım günü Konak Kent Konseyi’nin ‘Engelli Kim?’ Açık Mikrofon toplantısına katıldım. Engelli derneklerinin, engelli çocuk ailelerinin ve engellilerin katılımı çok güçlüydü. Ancak onların sorunlarını dinleyip çözüm getirecek kurum ve kuruluşların katılımı yok gibiydi. Yani konuşacaklar, sorunlarını anlatacaklar vardı da dinleyip çözecekler yok gibiydi.

Toplantıda çok etkili konuşmalar oldu. Bunların birkaçına değinmek isterim. Kendilerinden böyle bir yazı için izin almadığımdan konuşmacıların ismini vermeyeceğim.

Açık mikrofon söyleşisinde hem engelliler hem de engelli aileleri ısrarla ve defalarca engelli raporlarındaki süreye değindi. Rapor sürecinin zorluklarını neredeyse her engel grubundan katılımcı ve ailesinden dinledik. En önemli ve derhal çözülmesi gereken sorun engellilerin bitmek bilmeyen rapor çilesi. Bir çocuk yüzde 50-60-70-80 işitme, bedensel ya da zihinsel engelli ise bu çocuğun durumunun 2 yıl içinde iyileşmesine dair dünya tıp literatüründe bir yöntem, ilaç, çözüm mü var? Her iki yılda bir bu çocuklarının ve ailelerinin; sabahın kör saatlerinde, yağmurda, karda, kavurucu sıcaklarda, hastanede oradan oraya sürüklenmesinin amacı nedir? Engelli raporlarındaki 2 yıllık süre zulmüne derhal çözüm bulunmalıdır. Yetkilileri 3 Aralık Günü tekerlekli sandalye yerine, sırtında evladını, hastane koridorlarında oradan oraya taşıyan ailelerin yanına davet ediyorum.

Küçücük adımlarla kolayca çözülebilecek, ama günümüze kadar çözülmemiş sorunlar da var tabii.

Örneğin görme engelli dernek başkanımızın dediği gibi yollardaki klavuz çizgilere zarar vermemek, zarar verilmişse belediyeye, muhtarlığa bildirmek. Klavuz çizgilerin üstüne esnafın meyve, sebze sandığı koymaması, motorunu, arabasını bırakmaması gibi. Daha önce katıldığım toplantılarda görme engelliler için metro, tramvay ve otobüslerde durakların sesli olarak duyurulması talep edilmişti. Metro ve tramvaylarda anonsları duymak Belediye’nin çözüm arzusu açısından sevindirici.

İşitme engellilerin mahkemeye düşme kabusunu son zamanlarda işitme engelli bir öğrencimin davasını izlediğim için şahsen yaşıyorum. Mahkemelerde işitme engelli sanık/tanık için görevli işitme engelliler çevirmeni yok. Oysa tek bir ifadenin yanlış çevirisi davaları tamamen farklı noktalara taşıyor. Her adliyede ilgili çevirmenleri çalıştırmak sizce çok mu zor?

Gelelim beni en çok etkileyen konuşmacıya. “Dünyadaki canlılar; insanlar, hayvanlar, bitkiler ve engelliler diye dörde ayrılır” dedi. “Engelli olmayan bireyler evlatlarının engelli yaşıtlarıyla aynı sınıfta okumasını istemiyorsa, engelli biriyle evlenmem diyorsa. Çocuğunun, torununun bir engelliyle evlenmesini istemiyorsa. Sizce engelli kim?” diye sordu. O andan beri bu sorunun yanıtını arıyorum. Sahi engelli kim sizce?

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP