Bir süredir İzmir dışındaydım…
‘Acı haber!’ gelince, ‘Acele dönme!’ kararı aldım, akaryakıt istasyonuna yanaştım.
Pompacı’ya, ‘Doldur!’ deyince, duymamış gibi yapıp, ‘Ne kadar?’ diye sordu.
Tekrarladım;
‘Depoyu doldur!’
Bir an duraladı…
Nedenini sorunca ‘Buna alışkın değiliz!’ deyince acı gerçek ortaya çıktı.
Meğer, ‘Ben 50 liralık!’ ya da ‘Ben 100 liralık akaryakıt alıyorum!’ sözleri yerini ‘500 ile 800 liraya’ döndürmüştü.
Bir depo akaryakıt, yaklaşık 2 bin liraya doluyor.
Akaryakıt istasyonunun, emekçisi yani pompacısı, ‘iyi niyetli’ imiş..
‘Ağbi indirim geliyor, istersen depoyu doldurmayalım!’ demesin mi?
Patronunu bilmem ama, bana kalırsa, müşterisini böyle düşünene ‘madalya vermek lazım!’
Esnafta ‘Ahilik’ kurallarını aklıma getirdi…
Ne yapardı, bakkal, ya da çarşı esnafından olan atalarımız?
‘Ben siftahımı yaptım, komşuma git!’
Şimdi öyle mi?
Ya da ‘Pompacı’ gibi kaç, bana göre ‘vicdan’ sahibi var?
Aslında ‘Günün esnafı’ ya da ‘Günün işçisi’, ‘Günün çalışanı’ gibi değerlendirmeler de yapmamız, ‘örnek insan’ sistemi için yerinde olabilir.
Bazı okullarımızda, öğretmenlerimiz ‘Örnek öğrenci’ sistemini uygulayarak, geleceğimiz için sağlıklı bir temel oluşturuyorlar.
*- GÖZTEPELİ NİHAT’IN ACI GÜNÜ
Alel acele İzmir’e dönüş nedenimi, üzücü haberi aldığım ve ‘kara haber!’ olarak nitelendirdim.
1960’lı yıllardan tanıdığım ve aile dostum olan, Göztepe ve Beşiktaş’ın ‘fırtına, tutulmaz, milli futbolcusu Nihat Yöyöz’ün, dünya iyisi sevgili eşi İlknur Yöyöz’ün vefat haberini almam oldu.
Kasım ayında kaybettiklerimiz arasına o da katılmış oldu…
İlknur- Nihat Yayöz çifti ile çok seyahatimiz oldu.
Sözleşmiştik, tekrar Bodrum’a gidecek, ortak dostlarımızı da ziyaret edecektik.
Olmadı!
Köklü İstanbullu, Beşiktaşlı olan İlknur Yayöz’ün cenazesi 15 Kasım 2023 Çarşamba günü İzmir’den (Urla) toprağa verilecek.
Nurlarda uyusun, tüm kaybettiklerimiz gibi…
*- ÖNCELİKLERİMİZ
Her zaman önceliğimiz sağlık ve eğitim…
Bu konuda çok hassasım.
Duyduklarımı, öğrendiklerimi, bildiklerimi, yaşadıklarımı paylaşıyorum…
Şimdi de Sağlıkta şiddette ‘gri kod!’ uygulaması başlıyor.
Bu güne kadar sağlıkta şiddeti önlemek için, tüm istek ve dileklere rağmen gerekli yasaları çıkarmayan, var olan yasaları bile uygulamayan yetkililerin sağlıkta şiddeti önlemek için yeni çözümleri ‘gri kod’ uygulaması bakalım ne kadar başarılı olacak?
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından yapılan açıklamaya göre;
Sağlıkta ‘İkinci Beyaz Reform’ dönemi kapsamında sağlıkta şiddetin önüne geçilmesine yönelik yeni uygulamalar içerisinde bulunan, Sağlıkta Şiddeti Önleme Eylem Planında, yeni erken uyarı sistemiyle sağlık çalışanları mobil uygulamadan düşük şiddet riskine karşı ‘grikod’, yüksek şiddet riskine karşı ise ‘beyaz kod’ butonuna basarak güvenlik görevlileri ve hastane yönetimini tehlikeden haberdar edebilecekmiş.
*- ETKİN ve HIZLI MÜDEHALE
Açıklamaya göre, bu yolla olaya etkin ve hızlı müdahaleyle şiddet gerçekleşmeden müdahale edilmesi sağlanacak, şiddet riskinin daha büyük olduğu durumlarda ise mobil uygulamadaki ‘Beyaz Kod’ butonuna basılabilecekmiş.
Bu butona basıldığında kolluk kuvvetleri şiddet olayına anında müdahale edecek.
Daha önce ‘Gri-Beyaz Kod’ alan kişileri sistem tanıyacak,
Ayrıca daha önce gri kod veya beyaz kod alarak şiddet eyleminde bulunmuş kişiler herhangi bir sağlık kuruluşuna tekrar başvurduklarında sistem tarafından tanınabilecek ve gerekli tedbirler alınacakmış.
Bakanlık, hastanelerde devreye girecek olan Gri Kod Acil Çağrı Mobil Uygulamasını bu hafta bazı sağlık kuruluşlarında pilot uygulama olarak başlattı..
Merak ediyorum?
Bu güne dek uygulanan ‘beyaz kod” uygulamasından ne sonuç aldık ki? şimdi de ‘Gri kod’ diye bir şeyi ortaya atıyorsunuz?
Her geçen gün artarak devam eden sağlıkta şiddet olaylarına karşı etkili yasalar çıkarmak, şiddet uygulayan vatandaşlara caydırıcı uygulamalar getirmek yerine, Sağlık Bakanlığının yeni çözümü olan ‘gri’ kod uygulamasını anlamakta zorluk çekiyorum.
Acaba sağlık çalışanları korumakta mümkün olabilir mi?
Belirtildiğine göre; ‘beyaz kod!’ başvurularında düşüş bulunuyormuş!
Sağlıkta şiddet nedense artarak devam ederken, düşüşte sağlık çalışanlarının beyaz koddan sonuç alamamış olmaları ve sürekli mahkemelere gidip gelmesi etkili olabilir mi?
Çünkü bazı sendikacılar da konuyu böyle ele alıyor.
Bir başka gün de, sağlık çalışanlarıyla görüştükten sonra, hastanelere koyulan, ‘x ray’ cihazlarını, ALO 184 şikâyet hattıyla doktoru hemşireyi halen kendi bakanlığına şikayet durumlarını da ele almaya çalışacağım.
İlginç ve incelenmesi konu aslında şu:
Vatandaş şikayetinde, ‘Gideceğim o doktoru hemşireyi döveceğim, öldüreceğim!’ diyor.
Peki bunun, bu şikayetin sonucunda nasıl bir tedbir alınıyor…
Gelişmeler, iş oluruna mı bırakılıyor?
Öğrendiğime göre;
Bakanlık bu tür ‘tehdit’ olan şikayetlerde hastane yönetimlerini arıyor ve bilgi veriyor…
Yani tedbiri hastane yönetimlerine bırakıyor…
Uygulama ve koruma, müdafa böyle durumlarda nasıl oluyor?
Bunu da öğrenmeye ve paylaşmaya çalışacağım…
Belki de, Beyaz Kod öncesi devreye girmesi planlanan ‘gri kod erken uyarı sistemi’ ile planlanan bu…
Ama dedim ya, işleyişi nasıl olacak?
Kavramlar umarım karıştırılmaz…
*- ÖNLEM İÇİN İSTENİLENLER
Sağlıkçıların istedikleri ve söylediklerini de paylaşayım:
Sağlıkta şiddeti önlemek için şunlar yapılabilir;
– Sağlık çalışanlarının görevleri başında olan memurlar olduğunu vatandaşa hatırlatılmalı.
– Sağlıkta şiddet uygulayan belli süre nezarette tutulmalı. Verilen cezalarda HGB (hükmün geri açıklaması) uygulanmasın.
– Sağlıkta şiddet uygulayan (acil durumlar hariç) sağlık hizmetlerini belli süre ücretli almalı.
– ALO 184 şikayet hattını kapatılmalı, şikayet yönetime yapılmalı…
Sağlık çalışanlarının iddialarına göre, bu tedbirler alındığında ve kamuoyunda bilgilendirme yapıldığında sağlıkta şiddet ilk etapta en az yüzde 50 düşecektir.
Önemli olan iyi niyettir!
YORUMLAR