Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Yaşar Eyice

HER SIKINTI VE ÜZÜNTÜ CAHİLLİKTEN GELİR

Hasan H. Bey kendi durumunu şöyle anlatmış;

Önce; Spiritüalizm’i özetlemiş;

‘Dünyaya bir başka bedenle yeniden geleceğiz!’ diye…

Sonra; Nihilizm’i anlatmış;

‘Dünyaya tekrar gelmek, diye bir şey yoktur!’ diye…

Ve üçüncü görüşe, ‘Neyzenizm’e gelince, ‘Daha da dünyaya gelenin…’ diyerek başlamış ve ‘anasından avradından’ söz etmiş…

Böyle durumlarda ben şu cümleyi ilave ediyorum:

‘Umarım anlatabilmişimdir!’

Herhalde;

Yalakaları, dolandırıcıları, üçkâğıtçıları, eyyamcıları işte aklınıza gelen değişik tipleri ve insanları görünce Hasan Bey de kendini tutamamış olmalı…

Bu arada ben de bir ‘kamyon yazısından’ alıntı yapayım:

‘Öküzün önünde, eşeğin ardında, cahilin hiçbir tarafında durma!’

Her sıkıntı ve üzüntü cahillikten gelir…

Gerçek eğitimin ve bilgin olmayınca da, kim ne tarafa isterse, sizi o tarafa çeker…

Bir bakarsınız; ‘Spiritüalizm’ i benimsemişsiniz, ya da ‘Nihilizm’i…

Ve böyle aklımızın almadığı ‘izm’lerin peşinden gideriz…

Madalyonun iki yüzü olduğunu fark etmeyiz…

Bir zamanlar iki ‘izm’ vardı, bir ‘Kominizm’ iki ‘Faşizim!’

Bunları bilirdik, şimdi o kadar çok var ki, ancak felsefeciler biliyor, kitaplarını yazıyor.

Bunlardan bir şekilde yararlanmak isteyenler de, ‘kurtuluş yolu’ vs. gibi güzel sözcüklerle, beynimizi yıkayarak, algı yaratarak, sözde kalbimizi, yüreğimizi, bizi kurtaracak gibi hareket ederek, soyarlar, elde avuçta ne varsa aldıkları gibi ‘emireri’ yaparlar ki, bu çok tehlikeli bir yoldur.

Dönüşü ise kolay değildir…

Hep ‘inanmayın, kanmayın, aldanmayın’ demiyor muyuz?

Bu sözlerimiz bu tipler için de geçerlidir…

Hastanelerde, psikologların ünündeki kuyruklar da, bunların işlerini kolaylaştırıyor.

Ağlarına bir şekilde düşürmeyi biliyorlar…

Hatırlatmak istedim…

Gandhiye göre dünyanın 7 hatasını da anımsatayım, böylece yazdıklarımın özetini de vermiş olurum:

1- Ahlaksız Ticaret, 2- İlkesiz Siyaset, 3- Niteliksiz Eğitim, 4- Emeksiz Zenginlik 5- Vicdansız Haz, 6- İnsaniyetsiz Bilim, 7- Gösterişe Dayalı İbadet!…

 

*- ZİNCİRLEME BİR OLAY

Birkaç gün önce ‘Öztürk Serengil’den ‘Abidik kubidik twist’ olayından söz etmiştim.

Çok yorum aldım.

Bunun için şimdi de size yine bir ünlümüzün ağzından yaşantısını anlatayım…

Servetini hayır kurumlarına bağışlayan ‘Huysuz Virjin’, yani Seyfi Dursunoğlu’u dinleyelim.

Nasıl Fikret Hakan sayesinde Öztürk Serengil para, pul ve şöhret olduysa, aynı şekilde Öztürk Serengil sayesinde de bu kez Seyfi Dursunoğlu (Huysuz Virjin) milyonların sevgilisi olmuş…Hayatını kurtarmış…

 

*- KİRA ARTINCA!…

‘Memurdum, bodrum katında oturuyordum, ev sahibi kiraya 50 lira zam yaptı.

N’olur artırmayın, ödeyemem, dedim, oralı olmadı,

Ben de iki elimi göğe açtım; ‘Yarabbim, bu hayat böyle devam edemez.

Sen yardım et bana!..’ diye dua ettim.

Birkaç yere sanatçı olarak başvurdum.

Beğenmediler, bir gün çalıştırdılar, gönderdiler.

Sonra baktım, Seyfi’yle bu işi beceremeyeceğim, ‘HuysuzVirjin!’ tipini yarattım.

Hep duyuyorlardı ama Öztürk Serengil’in, bir programına çıkınca böyle bir insanın varlığını gördüler.

O olaydan sonra kısmetim açıldı: Fuarlar, gazinolar…

Her gittiğim yerde şovum çok sevildi, sonra derken televizyon. Kanallar koşmaya başladı peşimden…

Bankadaki parasını ve evini Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğine,

Vücudunu kadavra olarak tıp okuyan öğrencilere bağışlayan, bir yanda Seyfi, bir yanda uysuz…

Tek bedende iki görünüm, iki ruh gibi.

Herkes tarafından sevilmesi de cabası!..

Nazik, titiz, temiz kalpli bir İstanbul beyefendisi ve diğer yanda lafını esirgemeyen, hınzır ve komik kadın HuysuzVirjin…

SeyfiDursunoğlu’nu aramızdan ayrılışının 3. Yılında da rahmetle, şükranla ve özlemle anıyoruz…

Çiçekler eksilmesin üzerinden…

Şunu da ilave etmek istiyorum:

‘Kerimcan gibiler varlık içinde yüzerken, Münir Özkul’un tüm servetini LÖSEV’e bağışladığıhı biliyor muydunuz?

Büyük Ustalara selam olsun…

 

*- KENDİNE ÇALIŞIR

Yerel seçimler yaklaştıkça aday adayları sahneye çıkmaya başladı.

Ben de bir görüş bildireyim:

Belediye Başkanı çalışkan ise bu şehrin şansıdır.

Belediye Başkanı tembel ise, bu ise imtihandır.

Görev süresince hiç hizmet üretememiş, üretmemiş bir belediye başkanının, şimdi olduğu gibi, seçim kapıya dayanmış olduğu günlerde, yaptığı çalışmalar, ziyaretler göz boyamadır.

Adaylığı kesinleşince, kaldığı yerde olduğu gibi, yani çalışmamaya devam edecektir.

Seçenleri tanımayacak, gününü gün edecektir.

Kibirlik, ukalalık ve ön yargı etkili iletişimin önündeki en büyük engeldir.

İkna sürecini olumsuz etkiler, siyasetçiyi başarısız kalır.

 

*- BAZI PARAMETRELER

Beş yıl gibi uzun bir sürede; şehrine iyi bir hizmet sunamayan bir belediye başkanının, kendisine verilecek yeni bir 5 yılda, daha da iyi bir hizmet sunamayacağı muhtemeldir.

Siyasetçinin geçmişi geleceğinin en iyi emsalidir.

Bu bağlamda;

Siyasi parti genel merkezleri, adayları belirlerken, kamuoyunun mevcut belediye başkanına olan bakışını, belediye başkanının eşdeğer kentlere göre yaptığı çalışmaları, vizyonunu, performansını, iletişime açık olup olmadığını, objektif parametrelere göre değerlendirip, seçmenin karşısına, en doğru adaylarla çıkması, seçim sonuçlarına büyük ölçüde etki edecektir.

Yaşar Eyice

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 × three =

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER