Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Yaşar Eyice

KADININ SIRTINDAN….

Bizim bazı tuhaf kültür ve geleneklerimizle birlikte, hatalı ve yanlış sözde özlü sözlerimiz de bulunuyor.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ birini anımsadım…

Söylenen şu:

‘Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin!’

Anlamı açık;

‘En ufak hatasında kadını döveceksin, sık sık da çocuk doğurmasını isteyeceksin!’

Yalnız zamanımızda değil, hiçbir zaman bu düşünce kabul edilebilir mi?

Halbuki kadınlar yani analarımız baş tacımız değiller mi?

Yine zamanımızda kadına karşı bakış açısı böyle olanlar da var.

İşte bir örnek:

Yakın zamanda, bir yıl önce, ‘karnından sıpayı, sırtından sopayı’ bakış açısı ile eşit bir kararı anımsatayım:

3 Nisan 2022 tarihinde, Çankırı’da bir kadın, kendine şiddet uygulayan eşine boşanma davası açar.

Mahkeme Başkanı Mustafa D. kadının talebini reddeder.

Ret gerekçesi ise uzmanlara göre, ‘hukuki olmadığı gib!’i bir fecaattir.

 

*- NEDEN DURDURULAMIYOR?

Kadın cinayetleri ve şüpheli kadın ölümlerini basında yer alan haberlerden derleyerek kayıt altına alınan verilere göre, Türkiye’de 1 Ocak 2023-21 Kasım 2023 dönemindeki 324 günde en az 288 kadın erkekler tarafından öldürüldü.

Araştırmaya göre kadın cinayetlerinde son 10 yılda artış var.

Bu arada, Ankara’dan ‘Şiddet Bozan ol’ çağrısı yükseldi.

Çocuk yaşta evlilikleri engelleyerek kadına yönelik şiddet vakalarını azaltmayı hedefleyen ‘Şiddet Bozan’ kampanyasıyla 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’de, ‘şiddete karşı sessiz kalmayın’ çağrısı yapıldı

 

*- APTAL ADAMIN ARKASINDA…

Kadınlar hakkında tanınmış kişilerin söylediği sözler de var.

Birkaçını paylaşmak istiyorum:

Örneğin:

– ‘Her zaman olduğu gibi, her aptal adamın arkasında mükemmel bir kadın vardır.’

– ‘Kadınlar ile ilgili yapılabilecek üç şey vardır. Onu sevebilir, onun için acı çekebilir ya da onu edebiyata çevirebilirsin.’

– ‘Kadın olmak çok zor bir iştir çünkü erkeklerle uğraşmak zorundadırlar.’

– ‘Bir kadın hak ettiği yaştadır.’

– ‘Sevmekte kadınlar profesyonel, erkekler ise amatördür.’

– ‘Kadınlar sevilmek için yaratılmıştır, anlamak için değil.’

– ‘Dünyayı kadınlar yönetiyor olsaydı hiç savaş yaşanmazdı ancak 28 günde bir derin müzakereler yaşanırdı.’

– ‘Havayı geldiği gibi, rüzgarı estiği gibi, kadını da olduğu gibi kabul edin.’

– ‘Kadınların siyasal güçleri yoktur sözde; oysa akıllı kadınlar, aptal kocalarını hiç güçlük çekmeden parlamentoya sokar, hatta bakan koltuklarına oturturlar.’

– ‘Erkeklerin tersine kadınlar, sevdikten sonra arzu etmeye başlarlar.’ gibi…

 

*- KADINLA MUTLULUK ARTAR

Bakın iş insanlarımız, daha doğrusu yönetici durumunda olan girişimci kadınlarımız ne diyor?

‘Yaptığımız iş her ne olursa olsun eşit ve adil bir ortamda, mutlu bireylerden oluşan bir toplumda hedeflerimize daha hızlı ulaşacağımızdan eminiz.

Bu nedenle kadınların çalışma hayatında daha etkin yer alabilmesi, şiddet ve istismara uğramaması için yıllardır çalışıyoruz.

2017 yılından bu yana ‘İş Dünyası Aile İçi Şiddete Karşı Projesinin’ bir parçasıyız.

Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık yaratmak ve kadınların çalışma ortamlarını iyileştirerek iş yaşamında daha etkin rol alabilmelerini sağlamak amacıyla faaliyetlerimizi aralıksız sürdürüyoruz.

STK lideri bir kadın, bir anne, bir eş ve iş insanı olarak, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününü, ülkemizde gelinen noktayı kavramak, eksiklerimizi görmek adına bir muhasebe günü olarak değerlendiriyoruz.’

 

*- TABLO HALA KARANLIK

Genel tabloya baktığımızda ise arzu ettiğimiz yerden hâlâ çok uzak olduğumuzu görüyoruz.

Tablo maalesef çok karanlık.

1 Ocak-21 Kasım arasında basına yansıyan erkek şiddeti verilerine göre erkekler, 288 kadını öldürdü, 350 kadını taciz etti, 116 çocuğu istismar etti, 681 kadına şiddet uyguladı, 16 kadına tecavüz etti.

Erkekler en az 336 kadını seks işçiliğine zorladı. 228 kadının ölümü basına ‘şüpheli’ olarak yansıdı.

Ve bu rakamlar buzdağının sadece görünen yüzü.

Kapalı kapılar ardında süregelen şiddet devam ediyor.

Pek çok kadın durumunu anlatmaktan, yardım istemekten çekiniyor.

Özelikle herkesi toplumumuzun kanayan yarası olan kadına şiddet konusunda daha aktif rol üstlenmeye biz de davet ediyoruz.

Unutmayalım:

‘Kadına yönelik şiddet insanlığa ihanettir!’

Bu önemli konuda susulmamalı, top yekûn mücadele sürmelidir.

Biliyoruz ki şiddete karşı susanlar en az şiddet uygulayanlar kadar suçludur.

Eşitlikten ve laiklikten asla vazgeçmemeliyiz…

 

*- MÜCADELE SÜRECEK

Aklı başında olanların görüşü şöyle:

‘Kadına yönelik şiddetin kökenine inerek yapısal sorunların çözülmesi için mücadelemizi sürdüreceğiz!’

Yani;

6284 sayılı koruma kanunu etkin bir şekilde uygulanmalıdır.

Ülkelerin şiddeti önlemeye yönelik etkin önlemler almasını öneren İstanbul Sözleşmesi’ne tekrar taraf olunmalıdır.

Kadına yönelik şiddete dikkat çekerek caydırıcı hukuksal düzenlemelerin acilen yapılması gereklidir.

Kadına karşı şiddet, ülkemizin en görünür ama görünür olduğu kadar da örtbas edilen sorunlarından biri olmaya devam ediyor.

Fiziksel şiddet kadar psikolojik şiddette kadınları hedef almaya devam ediyor.

Bugün evde, işte, sokakta, okulda hatta dijital platformlarda şiddetin dozunun arttığı hatta normalleştirildiği olağan dışı zamanları yaşıyoruz.

Kamu yönetimi, kadına karşı şiddeti önlemek için elindeki tüm hukuksal araçları en etkin şekilde kullanmalı, güvenlik güçleri kadını koruyacak tedbirlerle ilk basamak görevlerini etkin bir şekilde yerine getirmelidir ve her zaman teyakkuzda olmalıdır.

Yaşar Eyice

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

five × 1 =

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER